Kütüphane Haftası Kutlu Olsun

0
101

*Kütüphane Haftası Kutlu Olsun. Kitap Dolsun Raflar Taşsın, Yayılsın Bilgiler Küçük Büyük Genç Çocuk Faydalansın Coşsun..!

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Eğer insan olarak dünyaya gelmeseydim bir kütüphane duvarı olmak isterdim. Öyle kocaman taştan bir duvar… İstanbul, Beyazıt kütüphanesinin duvarlarından biri örneğin. Beni oluşturan tozların, kum parçacıklarının, çimentoların ta içine içine sinmiş olurdu şimdi sırtıma yaslanan dolapların içindeki yüzlerce, binlerce kitabın içindeki bütün bilgiler, düşünceler, duygular, renkler, kokular, yıllar, aylar, asırlar, sevinçler, acılar. Tanığı olurdum tarihin, zaman bensiz akıp gitmezdi. Kalmazdım hiç ardında.

Ve  bir kütüphane faresi olmak isterdim. Kütüphaneler arasında, yerin altından bir tünel yaparak, her an değişik bir kütüphanede, genç, yaşlı, romantik, klasik, bilim kurgu, polisiye, din, kanun kitaplarının arasında dolaşan kokusu ile yaşayan ve bir kitap kurdu ile arkadaşlık etmek isterdim… Kemirirken siyah satırların solmuş sayfaları sarmış kitapları ve onların taşıdığı bütün değerleri, bilgileri ve Kütüphaneye gelen çocukların, yaşlıların, gençlerin ayaklarının arasında, onlara görünmeden dolaşıp  bütün gizlerine tanıklık yapmak isterdim.

Neyse ki insan doğmuşum  ve  kütüphanelerde geçen ömrümün dörtte üçü  sayesinde  hem kütüphane duvarı hem de kütüphane faresi ve kitap kurdu olmuşum mu?

Kitap kurdu derdi annem benim için bir şeyler anlatırken arkadaşlarına… Kardeşim fare derdi kitaplık faresi onun evi kitaplıklar. Bunu azıcık kızgınlıkla söylerlerdi annemde kardeşimde. Fare olabilecek kadar zaman harcamamam gerekirmiş kütüphanede. Sayfaları yutacak kadar da okumak neymiş, her şeyin bir usulü olmalıymış derlerdi. Bu yüzdendi kızgınlıkları… Haklıydılar belki ama bir fareye dert anlatabilir misiniz ya da kurda “sen bu sayfayı kemirme” diyebilir misiniz? Onlardan kurtulmak için onları öldürmeniz gerekir ancak.

Ve çok şükür ki kütüphanesi olan bir evde doğmuşum ve okula gitmeden bu sayede okumayı öğrenmişim. “Oku” diyen emre daha beş yaşındayken teslim olmuşum. Ve bu kültürle büyümüşüm.

Ve bu hafta kütüphane haftası  ve bizim kütüphanede etkinlikler var ancak bendeniz çok rahatsız olduğum için bu etkinliklerin ilk gününü kaçırdım dilerim yarına daha iyi olurum ve bir fare olarak mekanıma dönerim. Hiç ama hiç bu kadar da fare olmayı özlediğim zaman olmamıştı hayatımda bu yıla kadar.

Ve sevgili okuyucularım eğer tekrar dünya gelirsem bir duvar olmak isterdim  bir kütüphanenin taş duvarı. Aylara, yıllara, asırlara tanıklık eden sırtıma yaslanan kitaplılarla…

& & & & &

Ve yazım çok geç yetişti gerçekten sevgili okuyucularım bugün  çoktan beri olmadığım kadar hastayım aslında haşat durumum ne yazı yazmaya ne de okumaya mecalim vardı. Yarın hayırlısı ile olursa inşallah kütüphane haftası izlenimlerimi anlatabilirim. Sağlıkla, sevgiyle kalın ve lütfen duygusal davranmayın kendinize  sevgili okuyucularım ve  ayrımsız gayrımsız her zaman… Yase

& & & & &

Atatürk’ün Kitap Okumaya Verdiği Önem ile İlgili Anı

Atatürk, kitap okumayı, araştırma yapmayı, fikir ve düşüncelerini insanlarla paylaşmayı seven bir liderdi. O’nun, henüz okul çağlarında başlayan kitap okuma alışkanlığı, savaş zamanında bile devam etmiş, cumhuriyet yıllarında ise daha da artmıştır.

Cumhuriyet döneminde büyük bir kütüphaneye sahip olan Atatürk, okumuş olduğu yerli ve yabancı birçok eser sayesinde geniş bir kültüre de sahipti.

Büyük Önder Atatürk’ün hizmetinde bulunanlardan Cemal Granada anlatıyor:

“Bir gün Atatürk, tarihle ilgili bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki, çevresini görecek hali yoktu. Bir sürü yurt sorunu dururken devlet başkanının kendini kitaba vermesi Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olmalı ki Atatürk’e şöyle dediğini duydum:

-Paşam! Tarihle uğraşıp kafanı yorma… 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?”

Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu içten yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi: “Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydım, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım…”

Günün Şiiri

Kitabım

Kitap en iyi arkadaş
Bana neyi sorsan söyler.
Ne anlatsa en sonunda
Çalış, iyi, doğru ol der.

Geceleri uyumaz o,
Beni kaldırır erkenden.
Okulum kadar güzeldir,
Kitabı çok severim ben.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

Cahil İle Kitap

Bir çöplüğü eşelerken
Horoz inci bulmuş yerden.
Horoz inciden anlar mı?
Demiş şunu alan var mı?
Arpacıya götürerek
Bana versen bir yiyecek,
Diye satmış onu ahmak;
Horoz aklı ne olacak.
Babasından kalmış olan
Kitapların arasından
Güzelini alıp cahil
Bu bana hiç lazım değil
Birkaç kurşun alsam diye
Onu satmış kitapçıya.
Elbet cahil bilmeyerek
Horoz gibi düşünecek;
Cahil, horoz kadar boştur,
Kitap inci gibi hoştur.

İbrahim Alaaddin GÖVSA

Kitapların Yararları

Ne para ne yaşam yeter
Tüm dünyayı dolaşmaya
Kitaplarla çalışırız,
O yerlere ulaşmaya

Bizden önce yaşayanlar,
Neler yapmış bilir miydik?
Kitaplara geçmeseydi,
Şimdi onlardan geriydik

İyi kitap, iyi dosttur
Her zaman bize çocuklar
Hem hoşça vakit geçirtir,
Hem de bilgimiz çok artar.
Kasım TÜRKSAVAŞ

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here