Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Ali Karadaş; “OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Derhal Lağvedilmelidir!”
Eğitim-Sen İskenderun Şubesi yönetimi, ihraç edilen üye öğretmenlerin katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
Sendika Yönetimi adına konuşan Eğitim-Sen İskenderun Şube Başkanı Ali Karadaş, OHAL’in kalkmasına rağmen uygulamaların devam ettiğini kaydederek; “Sadece darbe girişimi ile ilgili olarak, sınırlı süre için “tedbirler” alması gereken düzenlemeler yerine Türkiye’nin siyasal-toplumsal yapısını değiştirmeye dönük kalıcı düzenlemeler KHK’ler eliyle yapılmıştır. Şimdi de Cumhurbaşkanlığı Kararnameleriyle yapılmaktadır. OHAL’in sadece adı kalkmış, ruhu ve uygulamaları korunmuştur.
OHAL KHK’leri ile 135 bini aşkın kişi fişleme, müdür/kurum kanaati, sosyal medya paylaşımları, sosyal çevre soruşturması, sendika üyeliği, banka hesabı vb. gibi normal koşullarda asla suç olmayan gerekçelerle kamudan ihraç edilmiş, hukukun temel ilkeleri ayaklar altına alınmıştır. KHK’ler ile gerçekleştirilen ihraç işlemiyle genel hukuk değerleri ve ulusal mevzuat gereğince tanınan haklar yok sayılmıştır” dedi.

OHAL işlemleri İnceleme Komisyonunun 23 Ocak 2017 günü 685 sayılı OHAL KHK’si ile iki yıl süre içinde kamudan ihraç edilmiş yüz binlerce kamu emekçisinin ihraç başvurularını değerlendirmek ve karar altına almakla yetkilendirildiğini hatırlatan Karadaş; “Komisyonun son açıklaması 29 Aralık 2018 tarihlidir. Komisyon yaptığı bu açıklamada; OHAL kapsamında yayımlanan KHK’ler ile 125.678’i kamu görevinden çıkarma olmak üzere toplam 131.922 tedbir işlemi gerçekleştirildiğini, Komisyona yapılan başvuru sayısının 125.600 olduğunu açıklamıştır. Açıklamanın devamında 3700’ü kabul, 46.600’ü ret olmak üzere karar sayısının 50.300 ve halen incelemesi devam eden başvuru sayısının ise 75.300 olduğu belirtilmiştir. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere karara bağlanan dosyalardan %93’ü ret edilmiştir.
Komisyona yapılan 125.612 başvurudan 4.617 başvuru KESK’li üyeler tarafından yapılmıştır. Bu da başvurular içerisinde %3,6’ya denk düşmektedir. Komisyon başvurulardan şu ana kadar %40’ını karara bağlamıştır. %40 içinde başvurusu ele alınan KESK’lilerin oranı ise %0,7’dir. Bu oran “KESK’lilerin başvurularının karara bağlanması bilinçli olarak mı geciktiriliyor?” sorusunu akla getirmektedir. Bu olasılığın kuvvetle muhtemel olduğunu düşünüyoruz. Kararlar geciktirilerek ikinci bir cezalandırma yoluna gidilmektedir. Konfederasyonumuza yönelik sendikal ayrımcılığa Komisyon da alet olmaktadır” diye konuştu.

Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonunun ihraç edilenlerin iadesine karar verme yetkisi ile esasen idari bir birim olarak yargısal inceleme yetkisi ile donatılmasına rağmen aslında Türkiye’nin hukuk sistemi içinde mevzuatça belirlenmiş bir yargı mercii olmadığını vurgulayan Karadaş; “Bu durum yasalara ve anayasaya, yargısal işleyişe açıkça aykırıdır. Komisyon “iltisaklı” olmayı keyfi ve iktidarın kadrolaşma hedeflerine uygun şekilde, istihbarat örgütlerinden, kurum yetkililerinden, yereldeki iktidar partisi yöneticilerinden gelen bilgiye, asılsız ihbarlara göre yorumlamakta, buna göre kararlar vermektedir. “İltisak” kavramı idari ve ceza hukukumuzda olmayan bir kavramdır. Masumiyet karinesine ve lekelenmeme hakkına aykırıdır. Hele hele de kişinin kendisini savunma araçlarının olmadığı, şeffaf ve adil bir yargılanma sürecinin işlemediği bir mekanizma tarafından iddia edilmesi hukuki bir faciadır.
Komisyonun kararlarında da sabit olduğu üzere KESK’lilerin ihraçlarının ana nedeni anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal eylem ve etkinliklere katılmalarıdır. Demokrasinin işlediği bir yerde temel hak ve özgürlüklerin kullanımı bırakın ihraç edilme gerekçesi olmayı, soruşturma konusu bile yapılamaz.
Dolayısıyla Komisyon derhal lağvedilmeli ve haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. Bu gerçekleşinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Yine kendisini yargı üstü gören, anayasa ve yasalara aykırı hareket eden Komisyon üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bir kez daha haykırıyoruz: Biz Kazanacağız, Geri Döneceğiz!” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)







