Kara; “TÜRÇEP Tüm Bileşenleri İle Etkin Çalışmalarını Sürdürecektir”

0
168

Çevre Koruma Derneği Şube Başkanı Kara, TÜRÇEP Ankara Toplantısı Sonuç Bildirisini Açıkladı: “TÜRÇEP Tüm Bileşenleri İle Etkin Çalışmalarını Sürdürecektir”

Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) Bileşeni İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, TÜRÇEP Temsilciler Meclisi olağan toplantısının Ankara Eğitim Sen Tesislerinde gerçekleştirildiğini söyledi.

Hakkâri, Van, İzmir, Çanakkale, Silivri, Ordu, Eskişehir, Ankara, Aksaray, Niğde, Zonguldak, Konya, Artvin, Sakarya, İskenderun ve İstanbul’dan temsilcilerin katıldığı toplantıda; AB Hibe Projeleri, ÇED ve Stratejik ÇED (SÇD) süreçleri, %100 Yenilenebilir Enerjiye Geçişte Yerel Yönetimler ve STK İşbirliği, Konya Kapalı Havzası ve Çölleşme Sorunu, Van Gölü ve Kıyı Kenar Çizgisi, Filyos Çayı ve Termik Santrallar Sorunu, Ilısu Barajı Suları Altında Kalacak Olan Hasankeyf Ören Yeri Sorunu, Nükleer Santraller, Küresel Isınma ve İklim Değişikliği,  Enerji Sorunları, Topluluk Enerjisi, Ormansızlaşma, Ordu Kurul Kalesi ve Taş Ocakları Sorunu, TÜRÇEP’ in örgütsel yapısının ve çalışmalarının etkinleştirilmesi ve gençleştirilmesi, Şehir Hastaneleri, Yeni Müfredatla ilgili konu ve sorunlar görüşüldüğünü aktaran Kara, 2 günlük toplantı sonucunda kamuoyu ile paylaşılmasına karar verilen konuları da açıkladı.

Kara, toplantının sonuç bildirisini şu şekilde kamuoyuyla paylaştı;

“8 Nisan 2017 ayında yürürlüğe giren Stratejik Çevresel Değerlendirme Yönetmeliği uygulaması bir an önce yaşama geçirilmelidir. Özellikle taş ocakları ile ilgili olarak kişiye özel düzenlemelerden vazgeçilmelidir.

%100 Yenilenebilir enerjiye geçiş uygulamaları bir hayal değildir. Danimarka örneğinde bunun uygulanabilir olduğu görülmüştür. Yapılan araştırmalarda çok sayıda termik santral planlaması yapılan Çanakkale bölgesinde %100 Yenilenebilir Enerjiye geçiş kapasitesinin var olduğu görülmüştür. Diğer bölgelerde de %100 yenilenebilir enerjiye geçiş olanakları araştırılmalıdır.

Rüzgâr santrallerinin, gürültü kirliliği yaptığı, hayvanlarda düşüğe sebep olduğu, habitata zarar verdiği gibi ön yargılar doğru değildir. Uluslararası standartlara uygun olarak kurulması ve enerji üretiminde rüzgâr potansiyelinden yararlanılması önemlidir. Rüzgâr enerjisi konusunda devlet teşvikleri yeterli değildir. 

Nükleer Santraller konusunda yatırımcı ülkelerin bu alanları atık deposu olarak kullanacağı kuşkularımız giderek artmaktadır. Rusya’nın Akkuyu santral alanını nükleer atık deposu olarak kullanacağı, Fransızlar ve Japonların ise atıkları Sinop’a getirebileceği olasılığı vardır. Bu süreçleri takip etmek ve daha dikkatli olmak gerekliliği vardır.

Konya Kapalı Havzası iklim değişikliği nedeniyle çölleşmekte, ülkemizin ikinci büyük sulak alanı olan Tuz Gölü giderek küçülmektedir. Bu konularda istatistiki verilere ulaşılamamaktadır. Verilerin incelenmesiyle durumun vahimliği anlaşılacaktır. Karapınar bölgesinde toprak çökmeleri yaşanmakta, göller kurumakta tarımsal üretim giderek düşmektedir. Karapınar termik santralı yeni sorunlara neden olacaktır. Havzada ürün deseninin değiştirilmesi, sulamada modern yöntemlerin kullanılması, kaçak yeraltı suyu çekimlerinin önlenmesi, çiftçiye daha az suya gereksinimi olan hububat türlerinin ekimini özendirecek teşviklerin verilmesi öncelikli olarak yaşama geçirilmelidir. 

Van Gölü kirliliği giderek artmakta olup kirlilik kaynakları araştırılarak çözüm önerileri üretilmeli ve yaşama geçirilmelidir. Ayrıca Van Gölü Koruma Kanunu çıkartılması için TBMM de gurubu olan partilere öneri götürülecektir.

Ülkemiz son derece yaşamsal çevre sorunlarıyla karşı karşıyadır. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin tüm evreni etkisi altına almakta olduğu bir süreçte ülkemiz, sürdürülebilir yaşam açısından ciddi tehditler ile karşı karşıyadır. 

Yıllardır halkın ve çevre duyarlı yurttaşların tüm karşı duruşlarına karşın, tüm dünyanın, gelişmiş ülkelerin kurulu bulunan nükleer santrallerini kapatmaya başladığı, yenilerini kurmama kararı aldığı bir süreçte Anadolu toprakları, nükleer atık deposu olmamalıdır.

Karşı karşıya olduğumuz bu devasa çevresel sorunları çözmek, yaşamı sürdürülebilir kılmak sorumluluğu ile karşı karşıya olan siyasal irade, bırakın sorunları çözmeyi, aksine sorunlarımızı her geçen gün daha da ağırlaştırmaktadır. 

TÜRÇEP tüm bileşenleri ile bu temelde etkin çalışmalarını sürdürecektir.” (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here