Değerli okurlarım, utanma duygusu en güzel elbisedir. O elbise ne dardır ne de boldur. Usta bir terzinin elinden çıkmış gibidir. O elbiseyi giyenler yadırganmaz ve üstelik saygı görürler. Utanma duygusunun temelinde çok güzel şeyler yatmaktadır. Yani bunda kalite, azlık çokluk aranmaz. Ya vardır, ya da yoktur.
Bizi yönetenlerde, sporumuza yol gösterenlerde, ilişkilerde, konuşmalarda yani bu saydıklarımı icra edenlerde utanma duygusu var mıdır? Bu çok zor bir soru ve o nedenle yanıtlayamayacağım ama umarım az da olsa vardır diye düşünenlerdenim. Utanma duygusu olanlarda suç işleme oranı oldukça düşüktür.
Ey Almanya, Ey Bıçakçıoğlu, Ey falan filan… Utanma duygusunun zafiyet gösterdiği, bu önemli duygunun deforme olduğu insanlardan korkulur. Hele bir de gözünü hırs bürümüşse yanına bile yaklaşma. Ümit ediyorum ki, ülkemizde bu türden insanlar yoktur. Hafazanallah olursa n’olur demeyin. Çevren düşmanla dolar. Gittiğin yerlerde seni konuşturmazlar. Ülke imajı öylesine bozulur ki, uzun yıllar düzeltilemez ve ülkemiz hep zan altında kalır.
İzlediğimiz futbol maçlarından öncelikle zevk almalıyız. Sporseverler ve futbolcular olarak oraya kavga yapmaya gitmiyor. Döner bıçaklarının, baltaların, bıçakların orada ne işi olabilir? Sözü buraya getirmişken, yabancı transferlerin sicilleri oldukça berbat! Tabi ki hepsinin değil. Yaşı otuzu geçmiş olanların karakterleri sabit kalacağından, hakemlerimize çok iş düşecek. Sezona iyi başlamayan hakemlerimiz bir hayli fazla. İyi bir sezon geçirmemizi yürekten diliyorum.
Evet, genelleme yaptığımız şu utanma duygusunu bitirelim artık. Günü geldiğinde, vakit saat tamam olduğunda yaşama veda ederiz. Ama vatan için ölmek adına öldürürüz. Ölen de öldüren de vatan için yapıyor her şeyi. Oysa vatan için nasıl ölünüp öldürüleceğinin çizgileri bellidir. Ve bu durum olsa-olsa ülkenin istiklali ile ilgilidir. Bunun dışında ölmeden ve öldürmeden bireylerin ülkesi için neler yapacağı hukuki ve sosyal mevzuatta yazılıdır.
Hukukun üstünlüğünün üstün insan yaptıkları eğer görevini yapan hakkında bu defa hakkı çiğneyerek yasayı kişisel oyuncak haline getiriyorsa, işte o zaman toplum çürümüş demektir. Görevliyi uyguladığı yasadan dolayı kişisel yasa anlayışı ile küçültüp rencide etmek devletin verdiği payeyi kötüye kullananlar, nedense utanmıyorlar. Onlara “bizi utandırmayın” deyin bakalım. Hemen damgayı yersiniz. Ya vatan hainisiniz ya da casussunuz!
Utanması olmayanlarla beraber, bir de ar damarı çatlayanlar vardır. Buraya kadar tamam da, nerden çıktı bunlar. İnsanın hiç ar damarı çatlar mı? Sonuç olarak, boş kaleye mutlaka golünü atacaksın, derhal yıldız futbolcu olursun! “Kadınlar özgürleşmeden, toplumda ülkemizde özgürleşemez!” Nokta.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA