Demokrasi Palavrası

0
23

“Türkiye, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti…”dir sözü ne kadar doğru olabilir? Özellikle son birkaç aydır CHP’li belediyelere uygulanan operasyonlar ülkede ciddi manada hukuki sorunlar olduğunu göstermektedir. Onlarca CHP belediye başkanının evlerine sabahın köründe baskın yapılarak, çoluk çocuğunun gözü önünde başkanların derdest edilerek gözaltına alınması ve aylarca iddianame hazırlanmadan içeride tutulması…

Tüm bunlar olurken, iktidara mensup hiçbir belediye başkanı hakkında soruşturma dahi açılmaması bir çifte standart olup, ülkemiz dünyada demokratik değerler raporunda Afrika ülkelerinin bile gerisine düşerek “Hukukun üstünlüğü”nde 148. sıraya oturmuştur. Bunun sebebi tek adam sistemi ve otoriter uygulamalardır. İçerden ve dışarıdan bakıldığında hukuk siyasallaşmış görünmektedir.

Hukuk demek adalet demek, adalet demek adil olmak demektir. Bunun örnekleri geçmişte de yaşanmış, Adnan Menderes, Osman Bölükbaşı’nı seçtikleri için Kırşehir ilini ilçe yapmıştır.

Muhalefete mensup bazı belediyeler de çeşitli sebeplerden dolayı iktidar partisine geçti. Tabii bazı milletvekilleri de…

12 Eylül sonrası kurulan Anavatan Partisi ile birlikte siyasi partiler yasası ve dolayısı ile demokrasi de rafa kaldırıldı. Genel Başkanların otoriterleşmesi ve adına “merkez yoklaması denilen” antidemokratik sistemle aday tespit edilmesi, Özal zamanında başladı. Parti liderleri istedikleri kimseleri, oğullarını, kızlarını, damatlarını yakınlarını v.s. milletvekili ve belediye başkanı adayı gösterdiler. O sistem maalesef hala devam ediyor.

5 Kasım 2023’te CHP Genel Başkanlığına seçilen Özgür Özel de seçilmeden önce, tüm adayları önseçimle tespit edeceği sözünü vermişti. Aynı sözü İYİ PARTİ Kurucu Genel Başkanı Meral Akşener de verdi. Ama bu sözler seçilinceye kadar verilmiş. Seçildikten sonra unutuldu.

CHP parti meclisi aday seçimlerinde genel merkez gözetiminde önseçim yapılması kararını aldı. “Parti gözetiminde önseçim” bir yutturmacadan ibarettir. Bunun adı temayül yoklamasıdır. Temayül yoklamaları her türlü değişikliğe açıktır. Uzun yıllar oldu. Aslen Hatay/Hassalı Hamdi Er MHP’nin yaptığı temayül yoklamasında 1. sırayı aldığı halde, o yıl yapılan milletvekili seçimlerinde sıraya dahi alınmadı.

Önseçim hâkim huzurunda yapılır ve yapılan bu seçim kat’i surette bozulamaz. Burada belirleyici halkın iradesidir. AKP’nin temayül yoklamalarında oylar çuvallara doldurulup genel merkeze götürülüp, orada açılıyor. Seçici kurulun dışında kimse kimin ne oy aldığını bilemez. Bunun adı ön seçim değil, halkın enayi yerine konulmasıdır.

2023 Genel seçimleri ile birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Bir yanda Cumhur ittifakı AKP, MHP, BBP, HÜDAPAR v.s. diğer yandan millet ittifakı CHP, İYİ PARTİ, SAADET PARTİSİ. DEMOKRAT PARTİ,  DEVA PARTİSİ, GELECEK PARTİSİ…

Şayet Parti içi demokrasi çalışmış olsa Kılıçdaroğlu hiçbir partiye kendiliğinden vekillik verme cesareti gösteremezdi. Parti içindeki seçilmiş milletvekilleri de kendilerinin ön seçimle seçilecek olması nedeniyle genel başkanlarına biat etmek zorunda kalmaz, bu yanlışlara karşı çıkarlardı. Yeniden seçilme kaygısıyla, bugün CHP’nin başında bulunan Özgür Özel dahi genel başkanlarının yanlışına “dur” diyememiştir. Nitekim bugün kendisi de tek seçici, partisinde “tek adam”dır.

Muhalefete mensup belediye başkan ve çalışanları halen tutuklu ise ilk sebebi parti içi demokrasilerin işletilmemesidir.

AKP ve CHP’de öyle de diğerleri farklı mı? Hayır, hepsi aynı… O nedenle parti değiştiren siyasilere bu sistemde hiçbir genel başkanın kızmaya, darılmaya hakkı yoktur. Mevcut hiçbir genel başkan demokrasinin yokluğundan, hukuksuzluktan bahsedemez!

Demokrasinin ve hukukun tesisi için her siyasi parti kendi içerisinde bunları uygulamalıdır. Aday tespitleri kesinlikle hakim huzurunda önseçimle yapılmalı, demokrasi bir genel başkanın iki dudağı arasına sıkıştırılmamalı, seçilen siyasi aklına estiği gibi parti değiştirememeli, değiştirmeye kalktığında milletvekilliği, belediye başkanlığı veya meclis üyeliği düşmelidir.

Siyasi partiler parti içi demokrasiyi uygulamadıkları sürece ülkeye demokrasi gelmez, hukuk ve adalet tesis edilemez.

Mevcut sistemde ya genel merkeze yakın olanlar veya parası çok olanlar vekil veya belediye başkanı seçilebilir. Adam Şoförünü, kuaförünü, kızını, oğlunu vekil yapıyor ve kimse buna karşı çıkamıyorsa bunun adına demokrasi değil, otokrasi denir.

Sonuç olarak; kendi içlerinde demokrasi ve hukuku işletmeyen siyasi partilerden, iktidara geldiklerinde demokrasi, hukuk ve adalet beklemek hayaldir. Parti içi demokrasilerin işletilmesi ve kolayca parti değiştirilmesini önleyecek yasaların çıkarılması şarttır.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here