28-30 Kasım günlerinde gerçekleştirilen CHP 39. Kurultayı vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun. Bu olağan kurultayla birlikte CHP son iki yılda dördüncü kurultayını yaptı. Olağanüstü son 3 kurultay, iktidarın zorlaması ile yapılmıştır.
CHP, Atatürk’ün kurduğu, Cumhuriyeti kuran bir parti olması nedeniyle bu kurultay Türk milletinin tamamını ilgilendirmektedir. Simgesi altı oktur. Oklar, Cumhuriyetçilik, Halkçılık, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik ve İnkılapçılığı temsil etmektedir. Bu ilkelerin hepsi Cumhuriyet ve Türk milletinin geleceği açısından oldukça önem arz etmektedir. Bu ilkelerden birisi olan “milliyetçilik” ilkesi nedense CHP içerisindeki bazı kesimleri oldukça rahatsız etmektedir. Bu rahatsızlığın sebebi bazılarınca bir başka siyasi partinin adında da bu ibarenin olması olabilir. Oysa milliyetçilik hiçbir siyasi partinin tekelinde değildir. Vatanını ve milletini seven herkes milliyetçidir. CHP’nin altı ilkesinden birisi olması hasebiyle, bu partiye mensup olanların hepsinin milliyetçilik ilkesine herkesten fazla sahip çıkması gerekir.
Atatürk Türkiye Cumhuriyetini kurarken anayasaya “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” ibaresini koymuştur. Türk bayrağının gölgesinde yaşayan ve Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan her vatandaş Türk’dür. Bu kadar geniş ve anlamlı tanımı kabul etmeyip, içine sindiremeyenler elbette var içimizde… Bunlar art niyetli ülkelerin istihbarat birimlerinin kuklası, bölücü unsurlardır. Bunların başında düne kadar Asala Ermeni Tedhiş Örgütü vardı. Bazı vatansever Türk evlatları sayesinde bu örgüt çökertilmiş, yok edilmişse de, Türk vatandaşı olduğu halde Ermeni asıllı ve gerçek adı Agop Artinyan olan, ancak içimizde Abdullah Öcalan ismini kullanan 50 bin kişinin katili terörist başı tarafından PKK adı ile 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice ilçesinde yeniden kurulmuştur. Bu Ermeni terör örgütü birçoğu Kürt asıllı olan asker, sivil, memur, öğretmen, bebek v.s. gibi birçok vatandaşımızı gözünü kırpmadan vahşice katletmiştir. Birçok değişik isimlerle bu güne kadar gelen DEM bu örgütün siyasi uzantısıdır.
Daha yakın zamana kadar iktidar ortaklarınca “terörist” olarak nitelendirilen DEM partililer ve terörist başı bugün neredeyse “barış güvercini” ilan edilecekler.
Devleti ebed müddet Türkiye Cumhuriyeti gazi meclisinin iktidar ortaklarının 3 üyesi, bu hain, katil terörist başının ayağına gitmişler ama ne görüştüklerini hala açıklayamamışlardır. Bu ihanet komisyonuna üye verdiği halde yapılacak oylamaya katılmayarak, terörist başının ayağına gidilmesini reddeden Cumhuriyet Halk Partisi’ni kutluyoruz. Umarız CHP, DEM partisine yakın duruşundan ve onlar gibi iddia ettiği “Kürt meselesi” tezinden vazgeçer ve bu mel’un terör örgütünün siyasi uzantısı olan parti ile arasına mesafe koyar.
Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı adayı saydıkları İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok CHP’linin ağızlarından düşürmedikleri “Kürt meselesi” bölücü örgüt PKK’nın ve siyasi uzantısının ifadesidir. Bu muhteremler farkında olmadan “Kürt meselesi”ni dillendirerek, bölücülerin ağzı ile konuşmaktadır!..
Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan her insan anayasamıza göre “Türk”tür. Türkiye Cumhuriyeti devletinin her kademesinde görev alan “Kürt” asıllı vatandaşlarımıza kim bugüne kadar üvey evlat muamelesi yaptı? Kürt halkı 24 Oğuz boyunun bir parçası olup Boğduz ve Becen adlı iki boyun soyundan gelmektedir.
Bugün Kuzey Irak’ta “Kürdistan bölgesel yönetimi” adlı özerk bölgeyi yöneten Barzaniler Kürt soyundan olmayıp Yahudi kökenlidir. PKK’nın da, Barzanilerin de amacı ülkemizden toprak koparıp İsrail’in “Vadedilmiş Toprakları”na alan açmaktır. Yani mesele ne Kürt ne de Ermeni meselesidir. Zaten PKK, YPG ve PYD’ye her türlü silah, mühimmat ve para Yahudi lobisinin yönettiği ABD tarafından temin edilmektedir.
Türkiye’de “Kürt meselesi var” diyenler BOP ve aslında “BÜYÜK İSRAİL PROJESİ”ne hizmet etmektedir.
CHP, bu ihanet içeren iddiasından vazgeçmelidir. Bunun için öncelikle bünyesinde bulunan bölücü-Kürtçü unsurları temizlemelidir.
“Atatürk’ün partisiyiz” demekle “Atatürk’ün partisi” olunamaz. Ulu Önderin partisi olmak için onun ilkelerine sımsıkı sarılmak gerekir!..
