Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belen ilçe Örgütü, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramında, Ata’sının huzuruna çıktı.
Belen Anıt Alanında bir araya gelerek, Ata’nın manevi huzuruna çelenk ve çiçekler sunan CHP’liler, sonsuza kadar Ata’larının yolundan gitmeye bir kez daha ant içti.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından günün anlam ve önemine yönelik bir konuşma yapan CHP Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, 19 Mayıs’ın anlamına değinmeden önce ilçedeki resmi kurumlarda Atatürk posterinin asılmamasını kınadıklarını ifade ederek; “19 Mayısı anlatmadan önce bir şeyin altını çizmek istiyorum; bugün tam bir trajik komedi yaşıyoruz Hatay’ın Belen ilçesinde… Bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Bayramı. Ancak birçok okulda, resmi dairede, devlet kurumunda Atatürk Posteri yok. Güya günü kurtarmaya, güya bayram kutlamaya çalışıyorlar. Biz her şeyin farkındayız. Pandemiyi bahane ederek günün anlam ve öneminden bahsetmeden, bir kelime dahi söylemeden güya bayram kutladılar. Bakıyoruz Belen’de hiçbir resmi dairede, hiçbir siyasi partide Atatürk Posteri yok. Biz sizin Atatürk’e ne kadar düşman olduğunuzu biliyoruz. Bu kadar vefasızlık dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir coğrafyasında yok” diye konuştu.
19 Mayıs’ın bie ‘başlangıç’ olduğunu söyleyerek konuşmasını sürdüren Yüksel; “İstanbul işgal edilmiş, emperyalist gemileri boğazı zapt etmiş, topunu tüfeğini İstanbul’a çevirmiş… Türk milleti tarih boyu başına gelmeyen bir zulümle, bir utanç ile karşı karşıya kalmış, ordusu, hükümeti, Osmanlı Devleti esir edilmiş… İşte bu tarihte ‘Bir Yıldız Doğdu!’ İstanbul Şişli’deki evinde, ‘Ben bu ülkeyi küllerinden nasıl ayağa kaldırırım, nasıl özgürlüğe kavuştururum?’ diye 6 ay toplantılar yaptı. Çalıştı, emek verdi.
Tarihin, Yaradanın bize lütfettiği Atatürk, işte o 6 ay büyük bir mücadele sergiledi. Toplumun her kesimi ile görüştü o küçük evde ve bir destan yazdı. Atatürk 16 Mayıs’ta Bandırma vapuruna bindi, yola çıktı. Kız Kulesi önlerine gelince İngiliz hükümeti Bandırma vapurunun önünü kesip vize kontrolü yaptı. Kendi vatanımızda esiriz, kendi vatanımızda özgürlüğümüz yok, mahkum olmuşuz. Bandırma vapurunda atlar var onların da vizesi soruldu. Şu esarete bakın! Ve yola çıkıp 19 Mayıs’ta Samsun’a vardı. İşte bu meşakkatli bir yolculuk, onurlu bir yolculuk…
23 Nisan bir sonuç, 29 Ekim bir sonuç, 30 Ağustos bir sonuç, mücadelenin, kurtuluşun bir sonucu… Fakat 19 Mayıs bir başlangıç! Kurtuluşa giden bir destan, bir haykırış! ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış’ diye bir haykırış. ‘Ben ezelden beri hür yaşadım, hür yaşayacağım’ demenin başlangıç noktası. 19 Mayıs, ‘Kurtuluşa Giden Yol’, destanın başladığı gün, emperyalizme karşı direnmenin, tekrar bir millet olmanın, Türk milletini tekrar bu badireden bitmişlikten kurtarmanın başladığı gün. O yüzden 19 Mayıs’ı görkemle, kıvançla, onurla kutlamamız gerekir. Öyle oldu bittiye getirilemez, tam bağımsız Türkiye temellerinin atıldığı gün! İşte biz de tam bağımsız Türkiye için mücadele ediyoruz, etmeye devam edeceğiz.
Mustafa Kemal Atatürk’e, bağımsız bir Türkiye’nin ateşini yaktığı için, emperyalizmi ülkemizden kovduğu için, bitmiş, tükenmiş, özgürlüğü elinden alınmış bir ülkeyi tekrar özgürlüğüne kavuşturduğu için, bize aydınlık yolu açtığı için, tam bağımsız Türkiye’nin temellerini attığı için çok şey borçluyuz! Bu borcun farkındayız, bu millet, son nefesine kadar sizi sevecek, sayacak ve anacak. Tarih boyu, sonsuza kadar, kıyamete kadar, anmaya, seni yüceltmeye devam edeceğiz. Ey büyük Atatürk hakkını bize helal et diyorum” şeklinde konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
