Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? Bu sabah şiir var dağarcığımda. Bir demet topladım gönül bahçemden dilerim sizde beğenirsiniz.
Sevgili okuyucularım resimli çocuk kitabım ‘Boncukcan’ın Günlüğü’ Kitap Otağı Yayınevinden dün çıktı okuyucularını bekliyor. Bugün kitap fuarında olacağım. Sizinle tanıştırmak için bizi yalnız bırakmazsanız çok seviniriz. Gerçi yağmur çamur ama bize ne yazar ki? Değil mi? Ve şimdilik sağlıkla, sevgiyle kalalım ayrımsız gayrımsız her zaman hep birlikte. Hep kitapla… Yase
Sarı Hüzün
ey yüreğim artık seninle duramam…
bu benim acım
bu benim kahrım
az mı geldi sana yüreğim
hüzün sarısı sancılarım….
sana yazdığım her şiiri
kelime kelime cümle cümle
sıksan da kalbime
yine de dindiremezsin fırtınalarımı…
poyraz poyraz esişimde sen
dalga dalga kayaları dövüşümde sen
her mağlubiyetimde başımı öne düşüren de sen..
ey yürek bil ki… bıktım ben senden
sokakların yaramaz çocukları uslandı da
uslanmadın sen…
huzuru uzak ettin bana
denizleri uzak…
bir çoban kavalının ezgisinde
savurdun hikayemi ovaların
uzayıp giden düzlüklerine
bir buğday başağının savrulduğu gibi
savurdun salladın
yordun beni ulan yordun…
anladım ki !ne sen bana aitsin
ne de ben sana
al ordularını terk et toprağımı
kıra kıra dağıta dağıta
eze eze yendin beni ulan yendin…
şimdi…
yangınlarımın ortasında bitmiş bir macerayım ben
bu senden son şikayetim…
ey yüreğim gayrı çekil sularımdan
boğulayım açıklarında..
artık yaşamak yakışmıyor ikimize
ceketimizi almadan terk edelim birbirimizi
ey yüreğim anlasana
seviyorum ben seni…
M.GÖÇER
Bir Sen Gelmedin
Bugün bayram, sevgi görüş günüdür.
Sevenlerim geldi, bir sen gelmedin.
Dost ile muhabbet, yarış günüdür
Gönül kapım açık, bir sen gelmedin.
Aşık, maşukunu aldı buluştu
El ele, kol kola gezdi gülüştü
Sevgileri harman yaptı bölüştü
Yüreğimi verdim, bir sen almadın.
Yalnızlığı çeken hasreti bilir
Aşkın sancısını verenler alır
Seven, sevdiğinin yanında kalır
Ben hep yanındaydım, bir sen olmadın
Bayramlar neyime sen yoksan eğer
Varlığın dört mevsim seyrana değer
Mansur’un gönlüne kızıl kar yağar
Baykuşlar tünedi, bir sen kalmadın.
Mansur EKMEKÇİ

Beni Benden Çaldın
Sana uyma dedim şeytan nefsine
Gidersen git yolun son durak olsun.
İnadın yetişsin son nefesine
Sararsın gül benzin baharda solsun.
Beytullah mekânım, kıblem de sendin
Vahdet-i vücutta yaşayan gendin
Gönül dergâhında açıldı fendin
Gözpınarın aksın içine dolsun.
Sen idin umudum, ekmeğim, suyum
Çekildi ser çeşmem, kurudu kuyum
Kendimi kaybettim değişti huyum
Akıl deryasında fikrin zay olsun.
Beni benden çaldın ey imansız kul
Bana ettiğini ahir demde bul
Alnına yazılsın merhametsiz dul
Mansur’a verdiğin dert seni bulsun.
Mansur EKMEKÇİ
Avcının Kanlı Gömleği
diyor ki, buhurunu yitirmiş
tütsüyü kim, niye…?
sentetik çiçekler konvoyu
masumiyet şarkıları söyleyerek yürüyor
bir morgun soğuk sessizliğiyle bakışıyoruz
şişmiş cesetlerin moraran görüntüsüyle
öyleyse niçin şarkı söylemeli hâlâ
ölüler kadar sağırken kalabalıklar da
diyor ki, avını gözlemekten yorgun
avcılar dolaşıyor ormanda
mümkün mü koyup başını uyumak
bir ağacın omzuna
bak bunlar cezayir menekşesi
güneşe bakmanın gözleri
bak bunlar yediveren gülleri
kendi külünden yeşermenin bedeli
de ki, buğday tarlasından geçip giden rüzgâr annesi
unutturmaz şarkı söylemenin güzelliğini
bıçak yemiş dalı hüznüyle söylenir
avcının kanlı gömleği
Çiğdem SEZER
Günün Şiiri
Kapat Kapıyı Bezirgânbaşı
yakama çürümüş çiçeği
taktım da geldim. sesim
yokuşlarıydı içimin, indim çıktım
debelendim. sen söktükçe ben ördüm
düz ters lastik haroşa
çıplak gövdemi şiirle dövdüm
‘sahtiyan’ mı diyorlar bezirgânbaşı
kapat kapıyı, yenildim
baktım da kâğıt tanrılarına dünyanın
kendime kayalardan bir parça edindim
sesim dünyanın duvarlarına
çarpıp bana dönüyor
anne beni düşünme
içime ektiğin ağaç
tersine büyüyor
ben de büyüyeceğim. kızarmış
elmalarımı kimseye vermeyeceğim
anne beni düşünme
emanetin olan uçurumu
kimselere düşürmeyeceğim
çeyiz sandığıma bıraktığın mühür
kalbindir. söz
mührü kalbimde gezdireceğim
karanlık bastığında sarı bir ışık
gibi parlayan şeyi hiç yitirmeyeceğim
say ki deniz feneri, say ki orda bir yalnız
bir yalnıza çiçek açmadadır
say ki orda bir dalga
bir dalgaya kulaç atmadadır
yakama çürümüş çiçeği
taktım da geldim.
sakın anneme söylemeyin
kapat kapıyı bezirgânbaşı
yenildim
Çiğdem SEZER
Annem Uçurum Doğuracak
böyle yalnız böyle iyi
bir öyküyü yeni baştan okur gibi
yeniden başlar gibi denize
ama hiç bilmediğim bir denize
yeniden başlar yeniden okur gibi
derindeki sözcükleri
bana bir kazma bana bir
bıçak. suyu ikiye bölüp boğacak
bildiğim tüm öyküleri
böyle dilsiz böyle iyi
ölsem öldüğüm bilinir, kaldım
kapılar üstüme kilitli
gövde mi tin mi öykünün kirli mendili
bana bir kazma bana bir bıçak
bendeki uçurumu rüzgara bırakacak
uçurum dedim de bir avuç kum
hiçbir rüzgara bırakamadığım
iyiyim iyiyim iyi
bir öykü gibi başı sonu belli
hayatın kırık sandalyesine
yerleştirip sözcükleri
kurguluyorum evreni
böyle yalnız böyle suskun böyle iyi
gömdüm mü bir de sözcükleri…
bana bir kazma bana bir bıçak
konuşsam annem uçurum doğuracak
Çiğdem SEZER




