Emek Partisi İskenderun İlçe Başkanı Makbule Kılıç; “TÜİK’in Enflasyon Sepeti ile Halkın Çarşı-Pazar Sepeti Çok Farklı”
TÜİK’in, Kasım 2020 enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından değerlendirmelerde bulunan Emek Partisi İskenderun İlçe Başkanı Makbule Kılıç; “TÜİK’in Enflasyon sepeti ile halkın çarşı-pazar sepeti çok farklı” dedi.
Açıklanan rakamların aksine halkın gerçek enflasyonunun %30’larda olduğunu kaydeden Kılıç; “TÜİK, Kasım 2020 enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre tüketici enflasyonu Kasım ayında yüzde 2,30 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 14,03 oldu. Enflasyon sepetindeki ürünlerden 322’si zamlanırken, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar yüzde 29,42 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 21,08 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 18,67 ile ulaştırma oldu. TÜİK’in Enflasyon sepeti ile halkın çarşı-pazar sepeti çok farklı. TÜİK pinpon topu, jöle ve pandemi döneminde yapılmayan ulaşımı, gidilmeyen eğlence yerlerini, kapalı olan sinema ve tiyatro giderlerini hesaplayıp enflasyon açıklıyor. TÜİK’e göre enflasyon Kasım ayında yüzde 2,30 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 14,03 oldu. Oysa halkın gerçek enflasyon rakamı % 30’larda. Asgari ücret hesaplanırken yalnızca çalışmaya devam edilebilecek gıda ve barınma temel alınırken enflasyon hesaplamasında ise eğlence, spor ve kültür ürünleri baz alınıyor. Dinlenme, eğlence, kültür, spor işçinin de hakkı. Ancak işçiler bunlara ulaşacak imkânlardan mahrumken, enflasyon bunlara göre hesaplanarak işçi ve emekçilerin alacağı enflasyon farkı da düşük gösteriliyor. İşçi ve emekçilerin ürettikleri işçi ve emekçilere kaşık ile veriliyor, enflasyon ve zamlar yoluyla bizden kepçeyle alınıyor.
Enflasyonun ne kadar yüksek olduğunu, hayatın ne kadar pahalı olduğunu bakkal, market raflarında görüyoruz. Hayat pahalılığına sebze, manav tezgâhlarında, semt pazarında tanık oluyoruz. Hayatın ne kadar pahalı olduğunu ayda bir ancak gidebildiğimiz kasapta et fiyatlarında görüyoruz. Tavukçuya gittiğimizde beyaz et fiyatında ve yumurtada görüyoruz. Biz cebimizden çıkan, harcadığımız paraya bakarak gerçek enflasyonunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
Çarşı Pazar Enflasyonu Mu Tüik’ün Enflasyonu Mu?
TÜİK’in enflasyon sepeti ile halkın salgın dönemindeki enflasyon paketinin çok farklı olduğunu vurgulayan Kılıç; “Bizim paramız ancak gıda, sağlık, elektrik, su gibi zorunlu harcamalara yetiyor. Ama TÜİK’in enflasyon hesaplamasında olmayan ulaşım, gidilemeyen eğlence, giderleri var. Bu sepet sürekli keyfi olarak değiştiriliyor, sepetteki değişiklikler yeterince enflasyonu düşük gösteremezse TÜİK yöneticileri değiştiriliyor. TÜİK’in enflasyon sepetinin içinde pinpon topu var, jöle var. Tırnak makası var. Her gün tükettiklerimiz değil ayda yılda bir alınan ürünler üzerinden hesaplama yapılıyor.2020 Mart ayından bu yana koronavirüs salgından dolayı gıda, sağlık ve haberleşme en çok bu üç kalem tüketildi. Bu ana kalemlerde fiyat artışları açıklanan enflasyonun iki katı arttı.
Enflasyonu Sokakta, Pazarda, Markette Yaşıyoruz
En çok harcama kalemlerimizin fiyatları ikiye katladı. Cebimizdeki parayla ihtiyaçlarımız arasındaki uçurum her geçen gün derinleşiyor. TÜİK’in düşük enflasyon açıklaması şu anlama gelmektedir. İşçi ve emekçilerin cebinden alınıp patronlara aktarılmaktadır. Çünkü ücret ve maşlara TÜİK’ün düşük enflasyonuna göre zam yapılmaktadır. Böylece gerçek enflasyonun karşısında ücretler erimektedir. Gerçek enflasyon oranında rakamın ücret ve maaşlarına yansıma ancak mücadeleyle olur. Kendi taleplerimiz etrafında birleşmeliyiz, örgütlenmeliyiz. Geleceğimize sahip çıkmalıyız.
Gerçek enflasyon oranında ücretlere zam yapılsın! Acı reçete değil, insan onuruna yakışır bir asgari ücret istiyoruz. Asgari ücret vergiden muaf olsun!” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)







