Vatan Partisinden “Ülkemiz ve Bölgemizin Acil Sorunları, Çözümleri” Paneli
Vatan Partisi Hatay İl Örgütü İskenderun’da panel ve yemek olmak üzere iki etkinlik düzenledi. Vatan Partisinin düzenlediği yemek Beyaz Saray Restoranda gerçekleşti. Panel ise İskenderun Belediyesi Kültür Sarayında yapıldı.
Beyaz Saray’da gerçekleşen dayanışma yemeğine, Şam Üniversitesi öğretim üyesi ve Aydınlık Yazarı Prof. Dr. Mehmet Yuva, Aydınlık Gazetesi Yazarı Rıza Zelyut, Vatan Partisi İl Başkanı Av. Özkan Kutsal, Hacı Bektaş Vakfı İskenderun Şube başkanı Dr. Halil İbrahim Ayaz, eski Çekmece belediye başkanı Dr. Cafer Özenir ve partililer katıldılar.
Yemekte Türk Sanat Musiki ekibi Atalay Demirkant solistliğinde sanat müziği söylendi. Vatan Partisi İskenderun İlçe Başkanı İbrahim Bedir, katılımcılara hitaben yaptığı kısa konuşmada; “Bu günlerde gerici ve bölücü Anayasaya karşı bir mücadele veriyoruz. Tayyip Erdoğan’ı başkan yaptırmayacağız. Bölgemizdeki bölücü PKK’ya karşıda mücadelemiz sürecektir” dedi.
Vatan Partisinin “Ülkemiz ve Bölgemizin Acil Sorunları, Çözümleri” adlı panel de İskenderun Belediyesi Kültür Sarayında gerçekleşti.
Panele konuşmacı olarak, Şam Üniversitesi öğretim üyesi ve Aydınlık Yazarı Prof. Dr. Mehmet Yuva, Aydınlık Yazarı Rıza Zelyut, CHP eski milletvekili Av. Refik Eryılmaz katıldılar. Panele Vatan Partisi Hatay İl Başkanı Av. Özkan Kutsal ve Adana İl başkanı Selver Kaplan da katılım gösterdi.
Panel, saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunduktan sonra başladı. Panelde ağırlıklı olarak bölge ve özelinde ise Suriye-Türkiye ilişkileri konuşuldu.
Yuva, Suriye değerlendirmesinde, Suriye’nin uluslar arası kuvvetlerin kozlarını paylaştığı bir saha olduğunun altını çizerek; “Suriye meselesi sadece Suriyelilerin meselesi değildir. Yine sadece Suriyelilerin ortaya koyacağı çözümlerle anlaşılmaz. Tarih boyu hep böyle olmuştur. Bunun için tarih bilmek önemlidir ve tarih okumak önemlidir” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun İran Cumhurbaşkanı ile acil kodu ile görüştüğünü belirten Yuva, bunun ancak savaş hallerinde olduğunu ifade ederek; “Mevlüt Çavuşoğlu acil kodu ile İran Büyük elçisini arıyor ve İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri bakanı ile “görüşmem gerekiyor” diyor. Düşünün Türkiye dışişleri bakanı, sabahın altısında İran Cumhurbaşkanını acilen yataktan kaldırıyor ve sizinle görüşmem gerekiyor diyor. Sayın, Çavuşoğlu’nu İran Cumhurbaşkanı kabul etmiştir. Bu hadise Suriye ile ilgilidir. Bu ziyaretin ardından birkaç gün sonra Türkiye’ye Rusya dışişleri bakanı Lavrov geliyor. Biz Türkiye-Suriye komitesi olarak altı yıldır iki ülkenin masaya oturmasından yana olduğumuzu söyledik ve çalışmalar yaptık. Şimdi iki mecburiyetleri yan, yana gelmesini zorunlu kılmaktadır. Batı ile yaşadığımız şu sıkıntılı dönemde Rusya-Türkiye görüşmesi ve ŞİO (Şangay İşbirliği Örgütü) görüşmesi son derece önemlidir Yine Rusya ve Çin ŞİO’nun enerji başkanlığını Türkiye’ye jest yaparak vermiştir” şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan CHP eski milletvekili Av. Refik Eryılmaz, hükümetin Ortadoğu bataklığına Türkiye’yi sürükleme politikasının olduğunu savunarak; “İkincisi ise FETÖ meselesidir, PKK meselesi zaten büyük bir sıkıntı ve şehitlerimiz gelmeye devam ediyor. Ayrıca başkanlık tartışması bunlara tuz biber olmuştur. Ekonomi ile çok ciddi sıkıntılar ve kırılmalar yaşanmaktadır. Yine muhalefet ile sıkıntılar vardır.
Muhalefetin etkin olmamasından kaynaklanan sıkıntılarımız vardır. Demokrasi ve özgürlüklere saldırılara ilişkin sıkıntılarımız vardır. İktidarın dış politikasının yanlışlığını Türkiye-Suriye krizi başladığında belirttik. Ama hükümetin dışında muhalefet partileri yeterince aktif ve doğru bir dış politika izlemediğinden MHP zaten AKP’ye teslim olmuştur. CHP ise muhalefet yapmada atak değildir” dedi.
Aydınlık Yazarı Rıza Zelyut ise Amerika’ya kulluk ederek, solculuk yapanları eleştirdi. Zelyut; “Onlara yazıklar olsun, bir de Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan’ın ‘arkadaşıyız’ demeye kalkıyorlar. Tayyip Erdoğan, Amerika’dan eş başkanlık aldı, şimdi ise eşbaşkanlık meselesini HDP aldı ve gidiyor. Amerika model olarak Türkiye’yi seçmiştir. HDP, AKP İle anlaşarak, Türkiye’de bir Kürdistan kuracağını düşünüyordu ve bu anlamda şımarmıştı. Güneydoğu zaten elimizde diyordu, diğer büyük şehirleri ele geçirelim hesabı ve sesini çıkaranlara da ‘bomba yağdıralım’ diyorlardı. Bu arada iki gelişme oldu, Amerika ‘ılımlı İslam’ kurulamayacağını, eline silah verilen Ilımlı İslam taraftarlarının sonsuza kadar idare edemeyeceklerini gördü. Suriye’de bunu gördü ve Erdoğan’a ‘frene bas’ dedi. Tayyip Erdoğan frene basmayınca batı ile karşı, karşıya geldi.
Amerika, Erdoğan’ın altından sandalyesini çekince, Suriye’ye, İran’a, Rusya’ya düşman olan Erdoğan, mecburen milliyetçi ve yurtsever kesime yaslanmak zorunda kaldı. Bunlara yaklaşabilmen için de FETÖ ve PKK ile mücadele edeceksin, yoksa Türkiye’de etkin olmazsın. Türk ordusunun elini, kolunu bağlamaktan vazgeçeceksin, Türk ordusuna operasyon yapma yetkisi vereceksin. Erdoğan böylece, Türk ordusuna sarılmak suretiyle, iki Amerikan’cı terör örgütüne karşı mücadeleye başladı. Düne kadar FETÖ ile Türk ordusuna tuzak kurmuşlardı, şimdi ise sarılmak zorunda kaldı. Tayyip Erdoğan’ın günahları çoktur, halen devam ediyor. Ama gördüğünüz gibi İran Cumhurbaşkanına yalvarmak zorunda kaldı. İşte bizim dikkat çektiğimiz bu gerçeklerdir” dedi.
