Sovyetler Birliği’nin dağılması ile bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke Türkiye olmuştur. Bağımsızlığını kazanan Azerbaycan üzerinde nüfusunu hissettirmeye çalışan Rusya’nın 1990 yılında Bakü’ye müdahalesinden sonra Azerbaycan’da başa gelen ilk devlet başkanı Ayaz Mütellibov, Rus yönetimine devamlı taviz vererek, Rusya’nın isteklerini karşılıyor ve Azerbaycan-Türkiye ilişkilerini gölgeliyordu.
Azerbaycan Milli Meclis’in baskıları sonucu istifa etmek zorunda kalan Mütellibov’un ardından, demokratik seçimlerle başa gelen Ebulfeyz Elçibey yönetimi Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde ve iki ülke arasında kalıcı ve olumlu anlaşmalar imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Ancak; Elçibey yönetiminin olumlu çalışmalarının yanında “Devletteki bozulma ve Karabağ meselesindeki çözümsüzlük” gibi nedenlerden dolayı Azerbaycan halkı yönetime karşı hoşnutsuzluk başlamış, dolayısıyla Rusya’nın da kışkırtmasıyla meydana gelen darbe neticesi Haydar Aliyev, Azerbaycan Devlet Başkanı olmuştur.
Haydar Aliyev; Elçibey döneminin Türkiye yanlısı politikalardan biraz uzaklaşmış. Ülke üzerindeki Rus baskısını azaltmak için Rusya’ya biraz yakınlaşmıştır. Her ne kadar Rusya çizgisine yönelse bile Türkiye yardımseverlik tutumundan vazgeçmemiş ve her fırsatta Azerbaycan’ı desteklemiştir.
1993 Ekim ayından itibaren Türk yetkililerin öneri ve destekleriyle batılı petrol şirketleri ve yetkilileri ile görüşme temaslarında bulunan Haydar Aliyev, Azerbaycan’ın Batı’ya açılması ile Azerbaycan’ın gelecekteki ufkunu açmıştır. T.C.’nin 9’cu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in arabuluculuğuyla 1993 Aralık ayı içerisinde Haydar Aliyev’in Paris ziyareti gerçekleşmiştir. Bu, Türk dostluğu açısından çok önemli gelişmedir. Azerbaycan devletinin “Yenilenme Miladı” olmuştur.
Devlet Başkanı Haydar Aliyev’in gerçekleri gören çok nitelikli siyasi devlet anlayışıyla, ülkesini hızlı şekilde olumlu yarınlara taşıma gayreti içerisinde Batı’ya yapılan ilk ziyaret ertesinde, ülke genelinde olumlu değişim hemen etkisini göstermiş ve bir anda ülkesinin üzerine örtülmüş olan ölü topraklar yeşererek, canlanmaya başlamıştır. Öz kardeşinin gösterdiği yolda ilerleyerek yeraltı ve yer üstü zenginlikleri de tüm ihtişamlarıyla ortaya serilmeye başlandı.
Türkiye; Azerbaycan’ın diğer Orta Asya Cumhuriyetleri ile ilişkilerini iyileştirmesinde önemli roller üstlenmiştir. Azerbaycan- Türkiye- Gürcistan arasında 2002 yılında düzenlenen zirve ile Türkiye yeni alternatifler için öncü olduğunu göstermiştir. Yapılan zirvede, doğu-batı yönünde kurulması ön görülen ulaştırma koridorları (İpek yolu projesi)… Zirveye katılan üç ülkeden geçecek olan petrol ve doğal gaz boru hatları (Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Şahdeniz Doğalgaz Boru Hattı) ve iletişim projeleri ile bu projelerin güvenliğine ilişkin konular…
11 Eylül sonrası ortaya çıkan yeni koşullar ışığında, terörle savaşım alanında işbirliği, insan ve uyuşturucu kaçakçılığı, ekonomik ilişkiler, zirvede özellikle ele alındı ve derhal yürürlüğe konuldu. Böylelikle geçmişte dostane Türkiye ilişkilerini en üst seviyede tutmaya çalışan Rusya Cumhuriyeti, Suriye ile yakınlaşmasını alenen ilan ederek, Türkiye ile dost görüntülerini zora soktu. Yurdumuzun sınır ihlalini delerek, topraklarımız üzerinden uygulamak istediği üstünlüğü, düşürülen uçak ile sonlanmış oldu. Rusya Devlet Başkanı Putin, şimdi kendince aldığı önlemler ile Türkiye Cumhuriyetimizi zora sokmaya çalışmakta. Kendilerini Dünya Lideri gibi görme lüksüne kaptıran bu devlet, Türkiye’yi kolay lokma gibi görme alışkanlığında, tehditlerin ardı arkası kesilmiyor…
Azerbaycan Devletinin Başkanı İlham Aliyev, bu tutum karşısında, Türkiye’nin yanında yer alarak on binlerce araç trafiğinin yeni koridorunu, Azerbaycan üzerinden açarak tır şoförlerini rahatlattı. Ülkemiz ile ürünlerini ihraç edenler, şu günler “Dost ve Kardeş Azerbaycan” sayesinde var olduğumuzun müjdesi bizleri hoşnut etti.
Azerbaycan’ın merhum devlet başkanı Ebulfeyz Elçi Bey; şimdiki değişimleri reform şeklinde algılayarak, birçok şeyi korkusuzca değiştirme başarısı gösteren, Azerbaycan’ın efsanevi Devlet Başkanı Merhum Haydar Aliyev, Türk tarihi önünde saygı ile anılacaklardır.
Merhum Haydar Aliyev’in Yeni Neft Stratejisi’nin hayata geçirilmesinde büyük pay sahibi olan, tabiri yerindeyse babasının aslan oğlu, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, ülkesinin geleceğini garanti altına almanın gururunu yaşıyor. T.C. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; geçmişte büyük mücadeleler sarf eden geçmiş devlet büyüklerimizin verdikleri emekleri daha geniş ve hızlı şekilde geliştirme başarısına sahip.
Azerbaycan ve Türk Cumhuriyet’lerine “ağabeylik eğilimi” örf ve adetlerimizdendir. Yüce kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı mesajı, bu günlerde daha anlamlı anıyoruz. ‘Türk’ün, Türk’ten başka dostu yoktur.!!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..!!
