Futbolumuz İsyanlarda (2)

0
58

Değerli okurlarım, insanlar yüreğindeki bolluğu para ile doldurmaya kalkarsa, sonuna kadar mutsuz olur. Futbol oynayanda, ne kadar güçlü olursanız olun, en zayıf, en mütevazı rakiplerinize bile saygılı olmalısınız. Futbolumuza da, Gezi parkı olayları gibi, bir silkinme, bir başkaldırma, bir tavır koyma şart diye düşünenlerdenim.  Bunun için de bazı oluşumlar gerekli… Bir futbol müsabakasında takımını yönlendiren oyuncu “Baba” olmayı denemesin. Fakat “Babacan” olmasında sakınca yoktur. Bu sayımızda Kasımpaşalı Çamur Nuri’nin, Kasımpaşalı arkadaşıma verdiği yanıtı sizlere sunacaktım.

“-Bak kardeşim, günde üç posta azarladığın çocuğundan saygı bekleyebilir misin? Seni kandıran yandaş yazarlara ve de onların yazıp çizdiklerine bakma. Onlar kendilerini sana satmışlar. Danışmanlarının yağdanlık olduklarını unutma. Senin istismar ettiğin dini inanışlarına karşı başlatılan bir harekette değildir, Gezi Parkı direnişi… Bu direniş öyle zannettiğin gibi soğan, sarımsak gazıyla olmadı. Çok masum, munis, çocuksu, silahsız, tehditsiz, yani çok basit bir Atatürk gençliğinin uyarısıdır bu.

UEFA şike kapsamında futbol takımlarımıza verdiği kararlarla deprem yarattı, bomba gibi düştü, boynumuza giyotin gibi indi. Oysa UEFA Başkanı Platini o iki takımımıza şunları söylemişti; “…Kendi arzunuzla bu yıl (2011-2012 futbol sezonu için) Avrupa kupalarına iştirak etmezseniz ceza vermeyeceğiz…” Suçlu biz değilmişiz gibi davrandık. Haddimizi bilmediğimiz sürece, arada bir dilimizi ısırmayı unutursak, başımıza daha çok çorap örülür.

Kasımpaşalı Çamur Nuri’nin yanıtına devam edelim. “-Bak kardeşim, Cumhuriyet; Tanzimat, meşrutiyet ve hürriyet hareketlerinin uzantısında ortaya çıkan bir rejimdir. Cumhuriyet üç sütun üzerine bina edilmiştir. İlki ve herkese göre en önemlisi “Laikliktir” ikincisi “Türkçülüktür” ulus devletin esasıdır. “Bizler” ve “Onlar” değil. “Ne mutlu Türküm diyene” sloganı ve ülke adının Türkiye Cumhuriyeti olmasıyla ete kemiğe bürünmüştür. Üçüncüsü, “İstiklali tam” bu da şu anlama geliyor. Tam bağımsızlıktır.  Bu nedenle Atatürk gençliğine “Kanla irfanla kurduk biz cumhuriyeti” diye yıllardan beri haykırılır.

Türk gençliği senden şunu istiyor… Bizim onurumuzla, gururumuzla oynama, rencide etme, beni rahat bırak, yaşamıma müdahale etme. Cumhuriyeti kurana ve yardımcı olanlara “Ayyaş” deme. Hepsini kendin yapmaya kalkarsan bir yerlerde patlak verir ve tamir de mümkün değildir. Sevmeyi ve kendini sevdirmeyi dene. Öyle ben karar verdim olacak, ayaklarına yatma. Aslına bakarsan, her şey için geç kaldın ama bu söylediklerimi dene bakalım. Kimseden fazla akıllı değilsin.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here