Değerli okurlarım, futbol öyle bir spor ki bir kere ona bulaşmayı gör, daha sonra kendini kurtarabilene aşk olsun. İşte öylesine tepesine şeytan tüyü dikmiş bir ayak oyunu. Her şeye rağmen, futbol çok güzel! Onu anlayabilirsek hiç zarar görmeyiz.
Futbolu sözde yönlendirenlerin bu spora şaşı baktıklarını, neden böyle olduğu konusuna tekrar döneceğim ama bir de ebeveynlerin bu olaya bakış açılarını değerlendirelim. Özellikle, 5-10 yaş arasındaki çocukların anneleri, spora umacı gibi bakmasalar bile, sıcak baktıkları da söylenemez. Anneler, sporun çocukların gelişiminde çok büyük etken olduğu bilincinde değiller. Spor deyince, annelerin büyük bölümü, fiziksel olarak iyi olmakla eşdeğer olduğunu ama sporu profesyonel bir aktivite olarak algılıyor ve günlük yaşamın içinde olmadığını düşünüyor.
Spor ve çocuk denildiğinde, annelerin aklına, enerji boşaltmak, aktif olmak, mutlu olmak ve de kirlenmek geliyor. Spor genellikle eğlence, vakit geçirmek hatta bazen de derslerden kaçmak olarak algılanıyor. Bir önemli yanlış daha… Anneler sporu genellikle erkek çocukla özdeşleştiriyor ve kızlar bu uğraşın dışında kalıyor. Oysa kulüplerin alt yapıları kimlerden oluşuyor, yıldız sporcular kimlerin çocukları? O başarılı sporcularında anneleri var ya da vardı…
Sporun çocuklarımızın yaşamındaki yeri ne olmalıdır? Vücudumuz hareket etmesi için yaratılmıştır, yani tüm canlıların yaşamında hareket vardır. Dünyaya merhaba diyen bebeğin bile, elleri ve ayakları hareket halindedir. Fazla uzatmaya gerek de yok, söyleyecek çok şey var çünkü…
Sonuç olarak, sürüklenme ile hareket etme arasındaki fark, durabilmekten geçer. Çocukların gerektiğinde durabilmeyi, gerektiğinde hareket edebilmeyi öğrenmesi, hayatla ilişkilerini, topluma ayak uydurmalarını ve katkıda bulunmalarını, bağımsız olabilmelerini sağlar. Aşırı ve zamansız hareketlilikten, dur diyince duramayanlardan şikâyetçi olan yetişkinler, çocuklarının hayatına sporu soktuklarında, hareket kapasitesini doğru kullanmayı öğrenen çocuklar, sadece koşuşturmaz, sporda hedefe koşarlar. Spor birçok amaçlar için güzel ve zevkli bir araçtır.
Bu açıklamalardan sonra, birçok anne-babanın düşündüğü gibi, derslere engel olmadığı, onları mutlu bir yaşama emin adımlarla götürür diye düşünmekteyim. Çocuklarımız için de, her hangi bir kulübün alt yapısında bulunmak, sebat ettiklerinde, adam gibi adam olacakları gibi, istikballeri ufukta pırıl-pırıl parlar. Alt yapıların faziletleri saymakla bitmez. Bunları dostlarımıza ve de yöneticileri bir türlü anlatamıyoruz. Yarın da devam edeceğiz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
