TEMAD İskenderun Şube Başkanı Kazım Çakır’dan Gündem Değerlendirmesi;
Diyarbakır’da Türk Bayrağının indirilmesinden, Irak’taki konsolosluk baskınına, Ergenekon ve Balyoz davasındaki tahliyelere kadar gündemdeki bazı konulara değinen TEMAD İskenderun Şube Başkanı Kazım Çakır, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanın çağdaş, uygar, laik ve milletin tamamını kucaklayacak, demokrasiyi de kendi içerisinde özümsemiş birinin olması gerektiğini belirtti.
Ülke ve bulunduğumuz coğrafyanın genel olarak çok ciddi bir değişime uğradığını kaydeden Çakır, bu durumdan dolayı da güven ve istikrarın kalmadığını vurguladı. Bunun en somut ve yaralayıcı örneğinin de Diyarbakır’da bayrağımızın indirilmesi olduğunu belirten Çakır; “Bu durum bizi ve ülkemizi ağır bir şekilde yaralamıştır. Bu durum vatan ve bayrak için canlarını feda edenlere de saygısızlık olmuştur. Ülkemizde otorite eksikliği var ise bu mutlaka giderilmelidir. Bayrak ülkenin egemenliğinin, birliğinin sembolüdür. Bizim içimizde olan HDP’nin eş başkanı seçiminde Türk Bayrağımız ve İstiklal Marşımız sorun oldu. Bizim ülkemizde bunların hiçe sayılması ve aşağılanması bizi üzmektedir. Devletin ve ülkeyi yönetenlerin bu konuya hassasiyet göstermesini bekliyoruz” dedi.
Irak’ta devletimizi temsil eden konsolosluğa yapılan saldırıyı nefretle kınayan Çakır; “Konsolosluğumuz birkaç terörist tarafından işgal edildi ve şuanda orada çalışanlarımız esir altındalar. Hükümetimizin bu konuda bir an önce çözüm bulması gerekir. Güçlü ve bu coğrafyada otoriter bir devlet isek ne olduğu belli olmayan kişilerin bu tutumu karşısında çaresiz olamaz. Elbette ki geçmişte yine Irak’ta askerlerimizin kafasına çuval geçirildiği zaman ve askeri uçağımız düşürüldüğünde sessiz kalırsanız sonucu da bu olur. Bu saldırıyı devletimize yapılan bir saldırı olarak görüyoruz” diye konuştu.
Ergenekon ve Balyoz davası sonunda tahliyelerin olmasını, “Adalet tecil etti!” diye yorumlayan Başkan Çakır; “Bu davalar içerisinde birçok muvazzaf komutanlarına suç atıldığında, onların böyle bir suçu işleyeceklerine zaten inanmıyorduk. Bunların düzmece bir oyun olduğunu her zaman için söylüyorduk. Sonunda da bizim düşündüğümüz gibi olduğu da ortaya çıktı. Düşünün bir, hangi Türk Askeri camiyi bombalar veya kendi uçağını düşürür? Hele bir de Genel Kurmay Başkanlığı yapmış kişinin terör örgütü başı diye tutuklanması utan vericidir. Bunun böyle olmadığı ortaya çıktı ve tahliye oldular. Şu unutulmasın ki adaletin tecelli etmediği yerde huzur ve güven olmaz!
Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanının; çağdaş, uygar, laik ve milletin tamamını kucaklayacak, demokrasiyi kendi içerisinde özümsemiş olması gerekir. Olaylara etnik değil, milleti içerisinde barındıran ve Ne Mutlu Türk’üm diyebilecek, millete de saygısı olması gerekir. İnşallah halkımızın seçeceği cumhurbaşkanımız, milleti en iyi şekilde temsil edecek kişi olur” diye konuştu.
