Nermin Yıldırım Kara; “Bu Yatırımlarla İnsanların Yaşam Hakkı Ellerinden Alınıyor”
Sarıseki’de ‘Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi Kapasite Artış Projesi’ ÇED başvuru projesi 53687 nolu Maden ocağına ilişkin halkın bilgilendirme toplantısı dün gerçekleştirildi.
Hatay ili İskenderun ilçesi Sarıseki mah. Değirmendere mevkiinde Eti Toprak Endüstri ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılması planlanan Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi Kapasite Artış Projesi ile ilgili ÇED yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince; faaliyet hakkında, yöre halkını bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla dün Sarıseki Asım Kibar Kültür Merkezinde, Hatay Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ÇED ve Çevre İzinleri Şube Müdürü Muhittin Taşkın başkanlığında, yöre halkının katılımı ile toplantı düzenlendi.
Toplantıya, İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, Sarıseki Muhtarı Esabil Müdük, Azganlık Muhtarı Murat Saraç, İskenderun Belediyesi Fen İşleri Müdürü Ferit Hammutoğlu, Denizciler Mahallesi Muhtarı Ali Rıza Kekeç, Kaledibi Muhtarı Bestami Dermirci ve yöre halkından vatandaşlar katılım gösterdi.
Faaliyet sahibi ve müşavir firmanın faaliyeti tanıtması üzerine, ÇED Raporunu hazırlayan firma elemanı Nevzat Aksoy tarafından proje hakkında katılımcılara bilgi verildi.
Söz konusu maden sahasında yatırımcı firma tarafından işletme alanı 23,99 ha olan kalker ocağı mevcut alanı 38,78 ha kalker ocağı ve kırma eleme tesisi olarak arttırılacak. 20 kişinin çalışması planlanan tesiste üretilen malzemeler Yazıcı firmasının iskele ve dolgu alanında kullanılacak olan bu tesis için yöre halkı toplantı tutanağında olumsuz görüşlerini kayda geçirterek, bölgenin hali hazırda zaten kirli olduğunu, ormanlık alanların ve özellikle su kaynaklarının zarar gördüğünü ifade ederek olumsuz görüş bildirdiler.
Sarıseki Muhtarı Eshabil Müdük; “Taş ocakları yer altı sularının kaybolmasına neden oluyor. Kızılçam ormanlarının yok olmasına sebep oluyor. Tanıtım dosyasındaki mesafeler gerçeği yansıtmıyor. Bir çok evde çatlaklar oluyor. MÇK ile yasaklanmıştı taş ocakları neden izin veriliyor. Azganlık köyüne mesafe 300 m. Patlatmalar evlerde çatlağa sebep oluyor. Evlere zarar veriyordu. MÇK kararında İSDEMİR hariç diğer ocakların ruhsatlarının yenilenmeyeceği kararı alınmıştı. Bunun sonucunda mahkemeye başvurulacağının bilinmesini istiyorum. Komisyonlarda yöre halkından kişiler olmalı. Komisyondaki kişiler yöreyi bilmiyorlar” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Azganlık Mahalle Muhtarı Murat Saraç ise sunumun yeterli olmadığını savunarak; “Sunumdaki mesafeler doğru verilmemiş. Mahallemize 300 m mesafede. Mahallemizdeki evlerde çatlaklar oldu. Galeri sistemi patlatma yapılmamasını talep ediyoruz. daha önce oluşan çatakların zarar ziyanı karşılanmadı. Taş ocağını istemiyoruz. Tesisten kaynaklı tozumanın önüne geçilemedi. Tesisin bulunduğu alanda hayvanlar bitkiler zarar görmektedir. İçme suları kirlendi ve azaldı. Bunun sonucunda mahkemeye başvuracağız. Projeye karşıyız” diye konuştu.
Son olarak söz alan İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, bölgenin toprağının, doğasının, tarlasının, içme suyunun taş ocaklarından ve maden ocaklarından zarar gördüğünü kaydetti. Yetkililere Çevre Etki Değerlendirmesinin yanında sağlık etki değerlendirmelerini de yapıp yapmadıklarını da soran Kara; “Danışman firmanın sunumu yeterli değil. Bilgiler sağlıklı değil. Daha detaylı bilgilerin verilmesi gerekir. Siz bu yerleşim alanı içerisindeki kanser vakalarını, solunum yolu hastalıklarını, çocukların ölümlerini, kadınların düşük yapma risklerini hesaplıyor musunuz? Yani sağlık etki değerlendirmesi ile ilgili bir çalışmanız var mı? Sosyal maliyetini hesaplıyor musunuz? Çünkü Dünya Sağlık Örgütü tozu, kiri ve kömürü görünmeyen katil olarak nitelendiriyor. Bunlar asit yağmurlarıyla bitki örtüsüne, yerleşim alanlarına ve ciğerlerimize nüfus eder. Bu yatırımlarla bu bölgede yaşayan insanların yaşam hakkı ellerinden alınıyor” diye konuştu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
