Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Yılmaz Şahutoğlu; “Safra Kesesi Taşları Önemli Bir Cerrahi Sorundur”
Geçtiğimiz günlerde bölge halkının hizmetine giren ZeyDen Cerrahi Kliniğinde başarılı teşhis, tedavi ve operasyonlarına devam eden Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Yılmaz Şahutoğlu, sık karşılaşılan safra kesesi hastalıkları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Son zamanlarda özellikle safra kesesi taşları ile ilgili çok ciddi sıkıntılı hastalarla karşılaşmaya başladıklarını kaydeden Şahutoğlu; “Safra kesesi taşları önemli bir cerrahi sorun olarak karşımızda duruyor. Hastalarımızın önemli bir kısmı karın ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık, bulantı, kusma bazen sırta vuran ağrı yakınmalarıyla başvuruyorlar ve bu hastaların da en önemli özelliği uzun zaman içerisinde hep mide problemi varmış gibi tedavi görmüş olmaları. Bu hastalık çünkü mide ülserleri ve gastritle sık karışan semptom ve şikayetlere yol açabilir. Bu şikayetin mevcudiyetinde teşhisi çok kolay olan bir hastalıktır. Özellikle altın standart safra kesesine, batına yönelik yapılacak ultrason değerlendirmesi… Ultrason değerlendirmesinde safra kesesi taşlarını gördüğümüz zaman kesenin yarattığı iltihabı reaksiyonları da safra kesesi ultrasonunda net olarak tespit etme şansına sahip olabiliyoruz” diye konuştu.
Tedavi Cerrahidir
Teşhis koyulduktan sonraki tedavi sürecinden de söz eden Şahutoğlu; “Teşhisi koyduktan sonraki aşama cerrahidir. Bu hastalarımızdaki yaklaşım tarzımız özellikle kesedeki taşların mevcudiyeti milimetrik boyutlu ise küçük çaplı taşlar ise bunları ameliyatla alma yöntemini tercih ediyoruz. Özellikle laparoskopik kapalı ameliyat yöntemini tercih ediyoruz. Bu ameliyatta hastaların iyileşme süreci çok kısa süre içerisinde gerçekleşebiliyor. Daha az ağrı duyuyor, daha estetik bir hal alabiliyor bu ameliyatın görünümü ve işe dönüş süresi de klasik ameliyatlara göre çok daha kısa olabiliyor” dedi.
Ameliyatı Geciktirmeyin
Ameliyat yapılmadığı takdirde karşılaşılacak sorunları da anlatan Şahutoğlu; “Ameliyat edilmeyen hastalarda iltihabı reaksiyonların çevre organları özellikle mide, 12 parmak bağırsağı, safra kanalları, arterlere, özellikle karaciğeri besleyen ana artere ve karaciğerle ilintili olarak ciddi yapışıklıklara yol açabiliyor ve bu yapışıklıklara bağlı olarak gelişen içerideki bu reaksiyonlar hastalığın hem tedavisini hem ameliyat seyrini, başarısını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Bunun dışında aslında bizim safra kesesi taşlarını ameliyatını geciktirmeden yapma arzumuzun altında yatan en önemli gerekçelerden bir tanesi özellikle küçük taşların safra kanallarına düşme olasılığı yüksek olabiliyor.
Bu tip durumlarda hastalarda sarılık veya pankreatit yol açabilen tablolarla karşımıza geliyor hastalar. Bu tip durumlarda ameliyat şansını da ertelemek durumunda kalabiliyoruz. Sarılıkla gelen hastalara ercp öneriyoruz. Kapalı ameliyat yöntemiyle bu hastalıktan kurtulabilecekken bu sefer iki işleme maruz kalmak durumunda kalabiliyor. Hem ercp hem safra kesesine akabinde ameliyat yapma gereği duyuluyor.
O yüzden kesede taş saptandığı zaman bu şikayetlerle özellikle gelen hastalar bir uzmana, zaman kaybı yaşamadan başvurmaları, teşhisini bir an önce koydurmaları, teşhisi neticesine göre de doğru bir tedavi seçimi ile bu hastalığın sıkıntılarından kurtulmalarını öneriyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
