Ramazan Geldi Hoş Geldi

0
87

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? On iki ayın sultanı Ramazan ayı geldi hoş geldi. Adına şanına uygun olarak sıcak sımsıcak bildiğiniz gibi. “Ramad” kökü alıyor adını Ramazan. Ramad da (Arapça da kavurucu sıcaktır.) Kavurucu sıcak yalnızca havanın değil, orucunda özeliklerinden birdir. Oruç tutmak gün boyu aç susuz kalmak değildir kuşkusuz. Tepeden tırnağa, maddi manevi olarak büyük, çok büyük bir temizlik yapmak demektir. Benlikten çıkıp biz olmaktır. Aslında bu durum yalnızca Ramazan ayına mahsus değildir. Kendini bilen insanın her zaman yapması gereken bir şeydir. Ancak yapmayanlar içinde bir fırsattır bu ay. En azından güzel bir başlangıç için.

Bu yüzden Ramazan ayı büyük bir fırsattır tam otuz sıcak gün. Günahlardan, haksızlıklardan, kul hakkı  yemekten, kendini kandırmaktan kurtulmak için. Bendeniz  bu saydıklarıma çok önem verdiğim için ne yazık ki Ramazan ayında tuttuğum orucun ancak yarısının kabul edilebileceğini ya da hiç kabul edilmeyeceğini düşünüyorum. Çünkü bu saydığım şeyleri dille değil eylemle gerçekleştirmek gerekiyor ve birini diğerinden az yaparsam, ağzımdan istenmeyen bir söz dökülürse yüreklere, kendimce tekrar denemem gerekir. Ve sürekli deneyip, deneyip dönmekten yorulmadım çünkü her dönüşte başka bir arınış buldum, arındıkça  daha çok arınmam gerektiğini düşünür oldum. Sonunda gerçekten bu güzelliğe ereceğim biliyorum. Ve bu yüzden o güne dek tutacağım oruçları hem orucum hem değilim diye değerlendiriyorum. Ve düşünüyorum ki yalnızca doğru düzgün bir insan bile olabilirsek bu sıcak sınavdan başarıyla çıkabiliriz. Ama küçük bildiğimiz çok ama çok büyük şeyler bunlar. Ve şimdilik sağlık, sevgi, birlik ve beraberlikle kalalım sevgili okuyucularım! Ramazan ayı herkese kutlu olsun dilerim.

Ve ufak bir bilgi eklemek istiyorum Ramazan ayı Hicri yılı aylarındır. Ve hicri yılı “ay yılı” olduğundan her yıl  Ramazan ayı, on-on bir gün gibi öne gelir. Her 33 yılda birde aynı güne rast gelir. Yase

Gıybet Dinledim Orucum Bozuldu

Gerçek oruç u akşama kadar sadece aç kalmak değildir orucu kendini değil haram ve mekruhlara şüpheli olan şeylere karşı bile kendini kapatmaktır. Sadece akşama kadar aç kalmak değil, ruçla Rıza-i ilahiye kavuşmaktır.

Bir gün oruçlu iken yanında Hindistan sultanı çekiştirilip, gıybeti yapılınca; Dıhlevi hazretleri; “Eyvah orucum bozuldu” dedi. Yanındakiler; “ama efendim gıybet yapan siz değildiniz” deyince; “Gıybeti yapan da dinleyende ortaktır” hadisi şerifi ile karşılık verdi.

& & & & &

Ramazan ayının ilk günlerindeydi Bir gece oturduğu evden dışarıya çıkan Nasuhi Efendi, dergahın bahçesinde dolaşıyordu Onun bahçede dolaştığını gören hanımı, bahçeye çıkarak yanına yaklaştı ve “Muhterem Efendim! Bu gece vakti bu bahçede niçin gezinip durursunuz?” diye sordu O da; “Allah Teala bilir ama bu bayramı burada geçireceğiz. Şimdiden kendime yer hazırlıyorum” buyurdu. Hanımı bunu işitince üzüldü; “Niçin böyle söyleyip yüreğimizi yakıyorsunuz” dedi.

Nasuhi hazretleri; “Takdir-i İlahi böyledir” cevabını verdi. Aradan günler geçti Ramazan-ı Şerif ayının ortasına geldiğinde, sevenlerini etrafına toplayıp, yerine oğlu Alaeddin Efendiyi halife tayin etti ve vasiyetini bildirdi
Muhammed Nasuhi Hazretlerinin talebelerinden Şami Ahmed Efendi, vefat edeceği gün hocasını ziyaret etti Muhammed Nasuhı Efendinin hastalığı iyice artmıştı Şami Ahmed Efendi ona; “Efendim biraz az oruç tutup ilaç kullanırsanız rahatsızlığınız iyileşebilir” deyince, Nasuhi Efendi; “Oğlum! Cenab-ı Hakk’ın inayetiyle otuz senedir farzları değil nafileleri dahi noksan yapmadım İnşallah bu gece dergah-ı iz*zete oruçlu giderim” buyurdu

Muhammed Nasuhi hazretleri vefat ettikleri gün ikindi namazından sonra hizmetinde olan dervişlere; “Bu gece Cüneyt-i Bağdadi, Abdülkadir-i Geylanı, Molla Hünkar Celaleddın, Maruf-i Kerhı, Seyyid Yahya Şirvan, Sultan Şaban-ı Veli ve Hocam Ali Atvel hazretleri teşrif buyuracaklardır Onlara hizmette kusur etmeyin “İftar vaktinde Derviş İbrahim, Nasuhı hazretlerinin yanından odanın kapısına varıp iki lokma ekmek yedi Üçüncü lokmayı yerken Nasuhi hazretleri bir defa; “Hu” diye seslendi.

Derviş İbrahim ekmeği bırakıp içeri girerken tekrar; “Hu” diye Allah Teala’nın ismini zikredip ruhunu teslim etti.

Günün Şiiri

Ağıt ve Raks

Ben oyumu felakete veriyorum seyda
sana dönük yanımda çengiler mat oluyor
saadet-zedelerin morga çevirdiği bir dünyada
bana alevden kostümlerle dans etmek düşüyor
ve seyda ben oyumu felakete veriyorum

Yolum uzadıkça kabaran direncimi
her düştüğüm yeri öperek bileyliyorum
kolay gele demek de nerden çıktı seydam
gürbüz doğumlarda bir nice ananın harcandığını
imbatla gelenin kabayelle gittiğini biliyorum

senin aldanmak dediğin bana merhem oluyor
gördüm kışı zorlu geçmeyen yılın baharını da
saksıya dikme gülleri ilk güneşle soluyor
işte bu kısrak yokuşta çatladı demen için seyda
dünyanın tüm düzlüklerine kin besliyorum.

Geç bi yol, nazlı güleryüzlü şiirler yazamam ben
esenlik şölenleri bitti vakt-i cerağanda
vakt-i kahırda hüzün fasılları demidir bu dem
gör ki raksederek ağlamak da varmış hesapta
ama ne Raks’ı ne Ağıt’ı ben Endülüs’ü evetliyorum

Artık bol kahkahalı çok şükürleri bıraktım
esenlik bildirilerini harcıalem mutlulukları
denizi uslu gösteren kartpostalları yaktım
fakat seydam bir avuç külü yakamadığım için
ben oyumu felakete veriyorum.

Mustafa İslamoğlu

Ramazan Fıkrası

Bir Gün Fazla Tutmuş

Adama sormuşlar: “-Kaç gün oruç tuttun?”

“-Hastalığım nedeniyle, ancak bir gün tutabildim!” demiş.

Aynı soru, orada bulunan Bektaşi’ye sorulunca, hiç istifini bozmadan yanıt vermiş: “-Bu arkadaş benden bir gün fazla tutmuş!”

Borcun var mı?

Bir ramazan günü III. Mustafa’nın veziri Koca Ragıp Paşa’nın konağında yapılan sohbet esnasında Ragıp Paşa Şair Haşmet’e hitaben: “’Senin de borcun var mı Haşmet?” diye sorar ve ondan sonra şu cevabı alır: “Evet efendim, mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş…”

Ragıp Paşa sorusunun anlaşılmadığını düşünerek şu açıklamayla birlikte tekrarladı sorusunu: “Ben onu sormuyorum, oruç borcun var mı?”

Şair Haşmet bu soruyu şöyle cevaplamış: “Paşam, oruç borcunu Allah sorar; sizin soracağınız kul borcudur.”

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here