Oruç Neler Kazandırır?

0
101

Ramazan Özel Sayısı

Değerli Okurlarım, hepinizin de bildiği gibi, oruç o kadar çok şey kazandırır ki saymakla da bitmez. Bizi yaratan neden kullarına eziyet etsin ki? Faydasız bir şeyi neden farz kılsın ki? Orucun Arapçası “SAVM”dır. Geçen haftada söylemiştim. Anlamı tutmaktır. Yani nefsi tutmaktır. Yemek, içmek, şehvet falan yok. Zaten olsaydı, ona oruç diyemezdik.

Oruç insanlara hem maddi hem de manevi faydalar sağlar. Bilindiği yapılan ibadetlerin delilleri ve hikmetleri vardır. Bir ibadeti yaparken illetini bilmek lazım, fakat hikmetini bilmek lazım değildir. Çünkü ibadetlerin hikmetleri açık olarak bildirilmemiştir. Daha tespit edilemeyen pek çok hikmeti olabilir. Tespit edilen hikmetlerini bilmekte de zarar değil fayda vardır… Hayranlık o ibadeti daha bir zevkle yapmamıza neden olur.

Ancak, hikmetler ile çok uğraşmak da doğru değildir. Çok uğraşılırsa, insanlar, ibadetleri Allah’ın emri olduğu için değil, hikmeti ve faydası olduğu için yapmaya yönelirler. İbadetlerde esas olan, müminin ibadetlerini Cenab-ı Hak emrettiği için yerine getirmesidir.

öcal sanat6

Oruç yılda bir ay ve sadece gündüzleri, orucu bozacak şeylerden sakınmak demektir. Orucun dünyadaki faydalarından birisi, insanların açlığın ve susuzluğun ne demek olduğunu öğretmesi demektir. Tok olan, aç olanın halinden anlar mı? Anladığı için de merhamet duyguları gelişmemiştir…

Oruç tutma zamanı Arabi aya göre tayin edildiğinden, her Ramazan bir öncekine göre on gün önce başlar. Bu nedenle de bazen dondurucu soğukta, bazen de kor gibi yakan sıcak aylara isabet eder. Koşullar ne olursa olsun oruç tutan bir insan, açlığı bizzat yaşadığı için bunun ne olduğunu bilir ve merhamet duygusu en üst düzeyde seyreder. Bu güzel duygularda insanların yardımlaşmasını sağlar. Oruç tutanlar Allah’ın emirlerini yerine getirme alışkanlığını da kazanır. Mukaddes dinimiz İslamiyet, bütün Müslümanları tek bir vücut gibi ka­bul etmiş, Müslümanların birbirlerinin dertleriyle ilgilenmelerini istemiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) “Yanı başında komşusu aç olduğu halde kendisi tok yaşayan kâmil Mü’min değildir” buyurmuştur. Bu hadisi şerif konunun önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Orucun ferdi olarak çok faydaları olduğu gibi, topluma sağladığı çok önemli faydaları da vardır. Oruç insanın şefkat ve merhamet duygularını geliştire­rek, bunun topluma sevgi ve yardım şeklinde yansımasını sağlar. Oruç tutanlar aç kalmanın nasıl bir duygu olduğunu bildiğinden, yoksul­ların, fakirlerin çektikleri sıkıntıları hisseder, içinde şefkat ve acıma duygusu gelişir. Bunun sonucunda yoksulları korur ve kollar, cömert olur. Toplu­mun huzur ve mutluluğuna katkıda bulunmuş olur.

İbadetler fertlerle sınırlı olmayıp, bazıları toplumun düzen ve ahengini önemli ölçüde etkiler. Oruç biliniyor. Toplu olarak kılınan namazların sosyal ilişkiler açısından ne kadar etkili olduğunu kim inkar edebilir? Başkalarının Cuma günleri önceden anons edilen camiye giderken şov yapması hiç göz ardı edilir mi? Yani, herkesin göreceği biçimde namazını kıl. Ondan sonra ne yaparsan yap. Kimse senden hesap sormaz ama Cenab-ı Allah öyle bir hesap sorar ki, “Onları zor tutuyorum” dedikleri de şaşırıp kalırlar.

Mübarek Ramazan’ı Recep ve Şaban aylarında tuttuğum oruçlarla karşıladım. Bir günü bile kabul olduysa, Yüce Yaradan tüm insanlara, dostlarıma paylaştırsın. Sağlıklı olarak oruç tutmanızı dilerim… Allah’ın selamı üzerinize olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Hayır ve Hasenat Ayındayız

Değerli Okurlarım, bütün yazarlar yaşamları boyunca en azından bir defa şu ifadeyi kullanmıştır. “NEREDE ESKİ RAMAZANLAR..” Ben daha şanslıyım ve on defa ifadeyi kullandığımı düşünüyorum.

Şöyle düşünebiliriz… Ülkemizde çalışanlar çok az, teknolojinin “T”si yok, büyük küçük herkes oruç tutmaya hevesli.İftardan sonra kişiyi oyalayacak bir şey olmadığından, sahur da göz önüne alınarak erken yatılırdı. Yoğun geçen bir gün, dehşetli bir sıcak ve tüketilen buz gibi sular. Bu söylediklerim bir anda aklıma gelenler. Ya gelmeyenler…

O dediğim dönemleri anımsadıkça, keşke o günler kalsaydı diyorum. Öncelikle, oruç tutanlara saygı vardı, mahalledeki fakirler mutlaka çağırılırdı, iftara yarım saat kala komşular birbirine sunduğu yemek teatileri, saygı terbiye üst düzeydeydi… Gezilecek yerler fazla olmadığından, mahalleler şenlikteydi…

Bu saydıklarımın hepsini demiyorum ama büyük çoğunluğunu artık görebilmemiz mümkün değil. Ancak bazılarını Doğu bölgemizin bazı yerlerinde, küçücük bir yöresinde görebilmek mümkün… Yetmez tabii!

Genelleme yapacak olursak, eski ramazanlar gerçekten burnumda tütüyor. O günler gelmeyeceğine göre yenilerle idare etmeliyiz diye düşünüyorum. Ramazanlar, çevremize doldurduğu neşe ve güler yüzlerle gönül dünyamızda bir sempati, uyandırmakta, bir güzellik katmaktadır. Bu mübarek ay her şeyden önce, özünde insanlık, zarafet, nezaket, ince düşünce, duyarlılık, hassasiyet, cömertlik, anlayış bulunan büyük bir medeniyeti hatırlatıyor.

Atalarımızın da kurucusu ve ortağı olduğu büyük medeniyetin getirdiği nadide ve sonsuz güzellikler, Allah’a inananların gönlünde, manevi ikliminde hala yaşamakta ve gelecek kuşaklarımıza ışık saçmaktadır.

Ramazanlar geçmişte olduğu gibi, günümüzde de büyük değerlerin mirasçısı olan bizlere, fakir ve yoksulların himayesini, bu hayır hasenat yapılırken de sevgili Peygamberimizin uyarıları, eşsiz öğütleri doğrultusunda “Yardım yaparken incitmeyin” buyruğu bulunmakta.

İslam Alemi tutulan oruçlarla maddi ve manevi kazançlı çıkmaya çalışırken, Hıristiyan Alemi de, bazı gıda maddeleriyle birlikte, hayvansal gıdalar tüketmemekte, onlarla perhiz yapmaktadır. Hıristiyan kardeşlerimizin de, yaptıkları ibadeti, insanlara yaptıkları yardımları Yüce Yaradan kabul, makbul etsin.

Uzun zamandan beri İskenderun’da yaşıyorum ya yumurta bayramında, renkli yumurta yemek nasip olmadı. Fakat Ankara’dayken o kadar çok yedim ki, şimdi yediklerime sayıyorum. O renkli yumurtaları yıllarca bana ikram eden o gönül dostumu her zaman olduğu gibi, şu anda da rahmet ve şükranla anıyorum. Toprağı nur, mekânı cennet olsun… AMEN…

Mübarek heybetli geliyor ama giderken o kadar zarif, o kadar munis ki. Aynen şunları söylüyor.. “BEN SİZLERDEN MEMNUN KALDIM… SİZ DE BENDEN MEMNUN OLUN…” diyor. Seneye yine geleceğim diyor Mübarek Ramazan! Hoş geldin, sefa geldin on iki ayın sultanı. Senden şikâyetimiz yok. Seneye seni gören canlar sevinsin, Allah herkese seni yaşatsın. Bizim kuşak gibi yere sağlam basan seni tekrar görebilir. Gönlümden geçeni söylüyorum, herkes görsün ve Allah’ın selamı üzerinize olsun!

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Yabancıların Oruca Bakışı

Oruç tutmanın vücudumuza olan olumlu etkilerini sadece İslam Alemi tarafından bilinmemekte, tanınmış ilim ve bilim adamları tarafından da taktir edilmektedir.  1940 Nobel Tıp Ödülünü kazanan ünlü bilim adamı dr. Alexis Carrel, bir eserinde, oruç sırasında organizmalarda depo edilmiş besin maddelerinin harcandığını ve sonradan bunların yerine yenilerinin geldiğini, böylece bütün vücutta bir yenilenme olduğunu anlatır. Orucun bu bakımdan, sağlık yönünden çok faydalı olduğunu söyler.

Keza Fransız Prof. Pier Mulen’in oruç hakkındaki söyledikleri de hayli ibret vericidir. “İslam dünyasının en yararlı kurumlarından biri oruçtur. Oruç, bedenin hem fiziksel ve ruhsal dinlenmesidir. Dokuları temizler, birikmiş toksinleri, zehirleri atar. Müslümanlar böylece her yıl bir ay bedenlerini dinlendirirler. Hıristiyan dininde orucun olmaması büyük kayıptır. Aslında insanların her hafta bir gün oruç tutmaları başka bir deyişle diyet etmeleri ve sadece meyve suyu içmelerinde büyük yarar var. Böylece vücut, doku ve organlardaki zehirleri atar, beden dinçleşir”

Prof. Strüb’de oruç hakkında “oruç tutan bir bünye adeta revizyona girmektedir” der. Oruç tutmak başlı başına önemli bir hadisedir. Bu konuyu ciddiye almayanlar, yani sağlıklı olup da revizyona girmeyenler sonuçta kaybediyorlar…

Günün Ayeti

Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder. Hayâsızlığı fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.

Günün Hadisi

Denildi ki; “Ey Allah’ın Resulü! Hangi kazanç, helal ve hoştur?” Dedi ki; “Kişinin kendi eneği ile hilesiz yapılan her alışverişten elde edilen kazanç!”

Günün Sözü

Az ye ama Haram yeme!

Öcal’dan İnciler

Dini Öğren, Onlardan Olma!

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here