Değerli okurlarım, bizim gençliğimizde bu mesleğe ilk adım attığımız yıllarda, “Haber atlatma” yarışına girerdik. Bu konuda başarılı olanlara iltifat ederler, taltif ederlerdi. Merhum patronum Gazanfer Kunt’da birkaç kez beni taltif etmişlerdi. Allah rahmet etsin!
Şimdi ne oluyor biliyor musunuz? Bırakın haber atlatmayı, “Ayak çalımı” atıp başkalarının ayağını kaydıranların hegemonyası sardı bu mesleği. Bu yeni usule de eskiler “Gık” diyemeyip, sadece seyirci kalıyorlar. Malum nedenlerle tabi… Ben şunları söylemeye çalışıyorum. Vurdumduymaz bir millet, tepkisiz bir toplum, ne lazımcılarla iç içe dopdolu bir ulus olduk çıktık. Bunun çözümü var mı bilmiyorum…
Örnek mi istiyorsunuz? Yapılan zamlar karşısında olağanüstü yumuşak başlı oluşumuz… Hepinizin çok iyi hatırlayacağı gibi, Şırnak’tan 13 şehit haberi geldiği anda, televizyonlarda dansöz oynatılmasına karşı tepkisizliğimiz, bizi hep vurdumduymaz yapan vazgeçilmez yönlerimiz.
Bir örnek daha vermek istiyorum. Birkaç sene önce, Fransa’da ekmeğe yapılan 15 kuruşluk zam yüzünden, halk sokaklara dökülmezi sonucu, hükümete attırdığı geri adımın bir benzerini ülkemizde görememenin ezikliğini yaşıyorum inanın.
Acaba diyorum, vurdumduymazlığımızın nedeni şunlar olabilir mi? Bazıları göğüslerini gere gere şunları söyleyebiliyor… “-Nasıl olsa, bayat da olsa, dumanı çok da olsa, nohudum, pirincim, kömürüm, zeytinyağım geliyor, zamdan bana ne…” Onlar da haklı! Onlar ve onlar gibiler sonuna kadar haklı!
Televizyonlarda abuk ifadeler kullanan, üstelik kendini vazgeçilmez spor otoritesi gibi görenlere, bırakın tepkiyi, onlara prim veren bu bilinçsiz, vurdum duymaz toplum yüzünden, sporumuz da sırat köprüsüne doğru hızla gitmektedir. Ancak bir mağlubiyet ya da sürpriz bir puan kaybı olduğunda hakemlere saldıran yönetici ve teknik direktör anlayışı, eğer gazete sayfalarında ve ekranlarda büyük yer bulabiliyorsa, bu bizim, eyyam ve reyting kayığında kürek çeken birer insan olduğumuzun göstergesidir.
Kangal cinsi köpekle, yetişkin bir ayının kurdukları dostluğu birazcık değerlendirecek olursak, ne kadar gerilerde olduğumuzu anlayabiliriz. Düşünün ki, anası vurulan ayı insanları affedebiliyor. Bizler ne yapıyoruz? Hayvanlar alemine bir göz atalım, onlardan öğrenecek çok şey var. Bugün de böyle yazmam gerekti. Yarına Allah Kerim!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
