Değerli okurlarım, aslına bakarsanız, bu insanların yeni Engelli ve Engelli Sporcular kendilerini övmemize, mersiyeler yağdırmamıza hiç de ihtiyaçları yoktur. Sadece gerçekleri duymak ve de bilmek isterler diye düşünüyorum. Bundan kolay ne var ki?
Bizim işimiz de gerçekleri yazmak ve yayımlamaktır bildiğiniz gibi. Muhtelif ülkelerde yapılan Olimpiyat Oyunlarında Engelli Sporcularımızın kazandığı madalyalar (Altın, Gümüş, Bronz) o kadar çok ki sayısı belli değil. Gümüş ve Bronz Madalya kazanan Engelli Sporcularımız “Neden Altın kazanamadım” diye gözyaşı döküyor. Buna karşılık, Bronz Madalya bile kazandığında havalara zıplayan o kadar çok engelsiz sporcumuz var ki…
Bir önemli konu daha, yaptığı işi sevmek, spora saygı, rakibe saygı… Bu manevi değerler, Engelli ve Engelli Sporcularda daha fazla gelişmiş ve özümlenmiştir. Eğer öyle olmasaydı, yarınlarından hiçbir endişesi olmayan Engelsiz Futbolcularımız, Milli Takım düzeyinde Dünyaya kök söktürürlerdi.
Efendim, her hangi bir konu hakkında kamuoyunu aydınlatmamız gerekiyorsa, o konu ile ilgili ön bilgimiz ve yazacak bir şeylerimiz olmalı. Doğru bilgilere sahip olmazsak, önce kendimizi ve daha da vahimi siz değerli okurlarımızı kandırmış aldatmış oluruz. Bir çift ayakkabı ve bir giysi için büyük şehirlerin önemli mağazalarını dolaşan o kadar maceraperest var ki çevremizde. O kadar gezmelerine rağmen yine istediklerini bulamıyor ve de mutlu olamıyorlar.
Onlar, bir kolu olmayan ya da bir ayağını yitirmiş bir engelli vatandaşımızı düşünürse, sanırım hallerine şükrederler ve muhtemelen birazcık da hicap ederler, yani utanırlar. Şükretmeyi ve Sabretmeyi beceremeyen toplumlar, daima yoksulluğa ve ezilmeye mahkûmdur. Aceleci olmanın da bir anlamı yoktur. Tecrübeli Teknik Direktörler oyuncularını eğitirken ve de müsabakadan önce şunları söylerler: “Futbol Maçı 90 dakikadır, aklınızdan çıkarmayın…”
Futbolcularına neden böyle söylüyorlar acaba? Çünkü erken atılan gole fazla puan vermezlerde ondan… Son dakikalarda atılan golün de hiçbir mazereti ya da sakıncası olamaz. Engellilerden söz ederken bunlar nereden çıktı şimdi. Kolay değil, serde futbolculuk var da ondan… Efendim, bugün sizlere (yerimiz kâfi gelirse) kendilerini hayranlıkla izlediğimiz Ampute Futbol Takımımızdan söz etmek istiyorum. Kora kor mücadele, centilmenlik zirve yaptığı, dostluğum ölümsüzleştiği, işte, bu özellikleri ihtiva eden bir final izlemiştim Antalya’da…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
