Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan, cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından bir değerlendirme yaptı.
Seçim sürecinin başından itibaren, demokrasinin en temel kriterlerinin bile dikkate alınmadığını, eşitsizlik ve adaletsizlik ortamında seçimin gerçekleştiğini savunan Gürkan; “Kimi solcu kesimlerin boykot ve tutumsuzluk kararı, bu seçimlerde Erdoğan’ın CB olmasını kolaylaştırmıştır. Erdoğan iktidarda olmanın avantajlarını kullanarak; devlet finansmanından, valilik, kaymakamlık, belediye, işadamları, medya vb bütün olanakları kullanarak siyaseten değil aritmetik bir başarı elde etmiştir. Bu yüzden kıl payı elde ettiği Cumhurbaşkanlığı yasal olsa da halkın gözünde meşruiyetini sağlamaya yetmeyecektir.
CHP-MHP ve etrafında oluşan siyasi cephenin seçeneği olarak ortaya çıkan ve aslında Erdoğan ile aynı ideolojik zeminden gelen İhsanoğlu’nun aday gösterilmesinin, hem halkın beklentilerine cevap vermediği hem de “Erdoğan’a karşı ne olursa olsun birleşme” taktiğinin siyasette bir karşılığı olmadığı, formülün tutmadığı görülmüştür” dedi.
HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın yerel seçimlerde aldığı oyu neredeyse ikiye katlayarak büyük bir başarı elde ettiğini kaydeden Gürkan; “Demokrasi, barış, özgürlük talebine ve emekçilerin beklentilerine yanıt verecek bir politika yürüten Demirtaş’ın halkın siyasi bir özne olma isteğinin yanıtı olduğu daha geniş bir kesim tarafından görülmüştür. Seçim barajına yakın oranda oy alan Demirtaş’ın başarısı emek demokrasi ve barış güçlerinin yıllardır sürdürdüğü mücadelenin ürünüdür ve sonuç, bu güçlerin sorumluluklarını artırmıştır.
Demirtaş’ın oy oranı, halkın sorunlarına doğru ve açık bir yanıt veren partinin ya da adayın şansının büyük olduğunu göstererek siyaset sahnesinde yer alan bütün partilere de bir ders vermiştir. Bu seçimden de mücadeleye devam sonucu çıkmıştır. Bu vesile ile tüm emek, barış ve demokrasi güçlerini birleşmeye, ortak mücadeleye çağırıyoruz” dedi.