Eli Öpülesi Öğretmenlerimiz

0
56

Değerli Okurlarım, bugün, bizlere okuma yazma öğreten, eğiten terbiye eden ve hayata hazırlayan, aynı zamanda gönderden çok değerli öğretmenlerimizin haftası ya da günü değil ama onları anıyoruz. Tabi ki, tahmin ettiğiniz gibi de… Gerçek öğretmenlerden söz ediyorum. Zaman zemin söz konusu olmaksızın, topluma bir şeyler vermeye çalışan cefakar ve vefakar öğretmenlerimizden söz ediyorum.

İrfan ordusunun değerli mensuplarından, ülkemizin geleceğine şekil veren, bu uğurda hayatlarını da veren muhterem insanlardan söz ediyorum.

Ülkemizin nurlu ufuklara, kültürlü insanlara sahip olması, cehaletin ve yobazlığın hortlamaması için bu değerli irfan ordusunun çok güçlü olmasına ne kadar ihtiyacımız vardır hepimizin malumu.

Bir ülkenin dünya üzerindeki itibarı, öğretmenlerine verdiği değerle ölçülür. Öğretmenler, ülkemizin sırtına binen cehaleti, yobazlığı yok etmek için savaşan irfan ordusunun birer neferidir. Bir ülkede, ilim irfan ordusu olmadıkça ya da zayıf kaldıkça, o ülkede güzel şeylerden söz edilemez. Etmek de mümkün değildir.

Öğretmenin pazarcılık yapıyorsa, öğretmenin şurada ya da burada simit satıyorsa, öğretmenin el emeğini pazarlıyorsa…

Buna karşın, Allah’ı istismar ederek, kuracakları hayali şirketler için para toplayanlar, yaptıkları bu dolandırıcılıkta başarılı da olurlarsa, ülkemiz nurlu ufukları nasıl yakalar? Öğretmenler gününü acaba kaç kişi biliyor?

Esnaf para kazanma uğruna bilebilir ama bizim amacımız, Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği Türk Gençliği’nin bilmesi ve unutmaması.

Öğretmenler günü değil de, sevgililer günü olsaydı, aylarca önce herkes bilir ve yer yerinden oynardı. Böyle mi olmalı? Kozmetik eşya satan bazı esnaf da öğretmenlerle resmen alay ediyor, vitrinlerine yapıştırdıkları ıskonto ilanlarıyla. Bunları da yandaki Gönül Köşemden sütunlarında sizlere sunacağım.

İlim irfan ordumuzun değerli üyelerinin, öğretmenlerimizin “Öğretmenler Gününü” kutlar, hepsinin ellerinden öperim.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Gönül Köşemden

Öğretmen Cefakâr ve Vefakârdır

Değerli Okurlarım, sohbetlerimizde, yakın dostlarla yaptığımız alemlerde, yolculuklarda falan. Vefadan cefadan, hatalardan sık-sık söz ederiz. Muhtemelen noksanlarımız onlardır. Öyle bile olsa kabullenmeyiz.

Toplumu yönlendiren, adalet dağıtan kurumların, sağlığımızla doğrudan ilgilenenlerin, gece gündüz rahatımız için mesai yapanların farklı yerlerde olmaları gerektiğini düşünüyorum. Bunların içinde, bizleri eğiten hayata hazırlayan, iyiyi ve kötüyü öğretenleri yani öğretmenleri hep ön planda tutmak, onore etmek görevimizdir.

Ülkemizin geleceğinin ve kalkınmakta olan Türkiye adına öğretmenlerimizin çektiği cefayı, gösterdiği vefayı kimse görmezden gelemez. Ulu Önder Atatürk’ün sunduğu, gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesine ulaşabilmemizde yine öğretmenlerimiz hep ön plandadır.

Ülkemizin kalkınması ve muasır medeniyetleri geçebilmesi, çocuklarımızın iyi koşullarda eğitilmesi, öğretmenlerimizin en iyi şekilde donatılması ile mümkündür. Yani cebimizi değil, vatanımızı, milletimizi, çocuklarımızla birlikte onların geleceğini düşünmeliyiz. Bunları gerçekten yapabilirsek adam gibi adam oluruz. Aksi halde hepimiz yerlerde sürünürüz, paspas oluruz…

Öğretmenlerimizin bizlere verdiği hizmetler daima gönlümüzde ve belleğimizdedir. Öğretmenlerimize teslim ettiğimiz çocuklarımız aynı konumda değillerdir şüphesiz. Aile durumları nedeniyle bazı farklılıklar kendini göstermektedir.

Kurallı yaşamayı öğreten ailede yetişen çocuklarla, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlayan ailede yetişen çocuklarla, tolerans ve sevgi ortamında büyüyen çocuklarla, sporla, tiyatro ile ve edebiyatla ilgilenen çocuklarla, toplumsal duyarlılık ve sorumluluk sahibi ailelerde yetişen, bunları özümlemiş çocuklarla, ev yaşamında saygılı, ahlaklı ve demokratik davranışı benimsemiş ailelerde büyüyen çocuklarla, çocuğunu anlayabilen, onun düşüncelerine önem veren ailelerde büyüyen çocuklarla, çocuğuna emek veren, onları destekleyen, onlara ilgi ve sevgi gösteren ailelerin çocuklarıyla, tutum ve davranışları tutarlı olan, çocuğuna iyi örnek olan ailelerde yetişen çocuklarla, bilgiye ulaşma yollarına açık olduğu, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri izleyen ve böyle ailelerde yetişen çocuklarla, bu imkanlardan yoksun büyüyen çocuklar arasında doğal olarak belirgin bir fark olacaktır.

Koşullar ne olursa olsun, az ile çoğu harmanlayarak çocukları istenilen seviyeye getirmek yine değerli öğretmenlerimizin elindedir.

Yarınları güven altında olmayan, bir sonraki günün mutfak giderini düşünen, öğrencilerin karşısına derli toplu çıkamayan öğretmenlerimize bu perişan hali yaşatanlar, sık sık üç çocukta ısrar etmeleri ne anlama geliyor bilemiyorum.

Kaldı ki, bir çocuğunu bile okutup eğitirken zor yıllar geçiren insanlarımız, onlar gibi, ne gemicik filosu, ne ayakkabı kutuları, ne de TIR filoları var. Sadece yontulmuş, kuşa dönmüş bir maaşları bulunmakta. Kasımpaşalının o ek ücret gibi aylıklarda gözü var.

Açken tok gözükmeye çalışan milyonlarca insanımız yaşam karşısında dik durmaya çalışırken, onlarla alay edercesine yaklaşımlarda bulunmak ne denli doğrudur siz karar verin. Bu karar çok önemlidir, seçimlerde bile sizler karar vereceksiniz.

Ülkemiz öğretmenlerle birlikte ayın sonunu getiremeyenlerle dolu, ekmeğe dayalı bir yaşam sürmektedirler. Öğretmenlerimiz de bu kategoriye dahil. Bu insanlardan nasıl süper eğitim bekleyebiliriz? Siz karar verin…

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

Günün Nabzı

Gelmezsen Gelme

Efendim, öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, ağlamak, sızlamak, dövünmek fayda etmiyor. Hele içki kadehine sarılmanın da hiçbir esbab-ı harbiyyesi olamaz. O bulut renkli lezzet kadın tekmesi gibi olur.

Size bir şey söyleyeyim mi? Muhtaç olduğun her neyse, aklında ve dimağında gizlidir. Yelkenleri indirmeye hiç gerek yok.  Sana hava mı atıyor? İhtiyacın olduğunu anladı mı? Bunu belli etmemeye özen göstermelisin. Belli etmezsen onun anası, belli edersen senin anan kim bilir n’olur?

Bir müsabakayı sayıyla kazanmak dururken, nakavt olmanın da bir anlamı olamaz… Sizce var mı? Zorlanıyor musun? Çok zor durumda mı kaldın?

Bunun çözümü mevcut. Mevcut ama biraz sağlam duracaksın. Seven kişi kaçmaz. En fazla olduğu yerde durur, yerinde sayar. Kendinizi bırakmanıza gerek yok. Temiz ve şık giyinmenizden ödün vermeyin. Her gün tıraş olun ve de dimdik yürüyün. Tabanınızın her noktasıyla zemine basın. Hıncınızı küre-i arzdan çıkarın, bunun cezası yoktur.

Gelin beni dinleyin de, özellikle kendinizle barışık olun. Düşmanlarınızı çatlatın. Giderse… Gider… Ama mutlaka dönecektir. Unutmayın ki, ne yediğiniz görülmez ve zaten kimseyi de ilgilendirmez. Ama giydiğiniz görülür. Mesaj yerine gider…

Günün Sözü

Çağdaş Medeniyet Seviyesine Ulaşabilmemizde Öğretmenlerimiz Hep Ön Plandadır.

Öcal’dan İnciler

Bir ülkede, ilim irfan ordusu olmadıkça ya da zayıf kaldıkça, o ülkede güzel şeylerden söz edilemez.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here