Ve Ramazan Geldi Hoş Geldi

0
83

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah? İslam âlemine On bir ayın sultanı, misafirlerin en mütevazısı ve lütufkârı Ramazan ayı geldi. Hoş geldi. Ancak bu yıl ve birçok yıldan beri hoş bulmuyor dünyayı… Yerel seçimler bir ay oldu geçeli, hala İstanbul’da seçimlerin yenilenmesi gündemde… Bugün YSK nihai karanını verecek birlikte göreceğiz. O lütufkâr, alçak gönüllü, mağfiret, hak ve adalet ayı olmasına rağmen bizden çokta hoşnut olduğunu sanmıyorum. Ve bu 30 gün içinde onun adı anılarak yapılmaya devam edecek; ne kadar lütufkâr olursa olsun kardeşin kardeşi ayırdığı, paranın patron, insanların kul olduğu, yokluğun yoksulluğun binlerce kez arttığı, yiğidin soğana muhtaç, basın özgürlüğünün gerçek özgürlüğe ihtiyaç duyduğu bir zaman da bizden ve dünyadan nasıl hoşnut olsun ki? Ancak gerçek, samimi ve paylaşımcı kullar var ki belki onların sayesinde durumu azıcık kurtarabileceğiz diye düşünüyorum.

Ramazan ayı adı üzeri sıcak bir ay. Ancak sabit bir ay olmadığından 12 ayın hepsinde üç kez misafir kalarak dönüşünü tamamlar. Yani dönüşünü 36 yılda tamamlar. Ramazanın orucu İslâm’ın beş şartından birisidir ve Bakara Sûresinin 187. Ayetinde belirtildiği gibi; tan yerinde beyaz iplikle siyah iplik ayırt edilinceye kadar yiyip içilen, sonra da geceye kadar tamamlanan bir ibadet şeklidir. Ve yine Kuran ı Kerimde 185- O sayılı günler Ramazan ayıdır ki,- der.- Kur’an o ay içinde indirilmiştir. O Kur’an, insanları hakka ulaştırır, helal ile haramda ve din hükümlerinde hakkı batıldan ayırır. Sizden her kim Ramazan ayında hazır bulunursa o ayı oruç tutsun, kim hasta olur yahut seferde bulu-nursa, oruç tutamadığı günler sayısınca sıhhat ve ikamet halinde orucunu kaza etsin, ALLAH size kolaylık diler, size güçlük dilemez; -Ve Kuranı Kerimde 183üncü ayette devam eder. “Ey İman edenler! Sizden öncekilere kılındığı gibi farz sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Gerek ki oruç sayesinde fenalıklardan korunasınız” demektedir. Ve geçmişten bilgi vermektedir.  Peki, bizden önce oruç tutanlar kimlerdi? Ufak bir araştırma ile yanıt vermek olası tabi şöyle ki. Artık hepimiz biliyoruz ki, semavi dinlerde orucun ilki Hz. İbrahim (S:S)’den kalmadır. İlk orucu kendisi ve kavmi tutmuştur.

Cahiliye devri Araplarının Hazret-i İbrahim (a.s.)’den beri aşure günü gibi bazı günlere önem verip oruç tuttukları da bilinmektedir.

Ve Musevilikte oruç

Tevrat’ta bazı günlerde oruç tutulması emredilmektedir. Yahudilikte oruç nefsi terbiye etme ve bazen de acı çekme aracı sayılırken, bazen de Allah’a yaklaşma aracı olarak kabul edilmektedir. Tevrat’a göre, Hz. Musa Tur Dağı’nda 40 gün 40 gece kalmış ve bu süreyi oruç tutarak geçirmiştir. Bazı Müslümanlar da oruçla ilgili ayetler tamamlanmadan önce aynı Yahudiler gibi hareket ederlerdi. Babil döneminde matem ve üzüntü sembolü olarak oruç tutulurdu. Yahudiler, Allah’ın kendilerine felâketler verdiğine inandıkları dönemlerde sürekli oruç tutardı. Yahudilikte tutulması gerekli görülen tek oruç Yom Kippur adı verilen kefaret orucudur. Yom Kipur İbranicede “tövbe günü” anlamındadır. Yahudilerin en büyük ibadet günlerinden olan Kippur, 19 Nisan’da başlamakta ve bir hafta sürmektedir. Pesah Bayramı orucu ise, genellikle Hamursuz Bayramından sonra gelen Pazartesi ve Perşembe günleri tutulur. Yahudiler Babil dönüşünden sonra, Kudüs’ün tahrip edilmesi ve diğer felâketler nedeniyle dört ayrı oruç daha tutmuşlardır.

Hristiyanlık’ta oruç

Kur’an’ın bildirdiğine göre oruç, Hıristiyanlara da farz kılınmıştır. Hıristiyanlıkta oruç ve perhiz aynı anlamdadır. Orucun amacı, işlenmiş günahların cezasını bu dünyada çekmeye başlamaktır. İncil, oruca büyük önem verir ve övgüyle bahseder. Hıristiyanlıkta iki çeşit oruç bulunur: Şükran orucu ve kilise orucu. Bu iki çeşit orucu Katolik’ler tutar, Protestanlar tutmaz. Hıristiyanlık, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri ile bazı yortuların arife günlerinde oruç tutmayı teşvik eder. Hıristiyanlıkta Hz. İsa’nın öldükten sonra dirildiğine ve göğe çıkarıldığına inanılan Paskalya ‘da oruç tutulması önemlidir. Paskalya öncesinde iki gün oruç tutmak dindar Hıristiyanlar arasında yaygındır.

Hz. Meryem’de İsa peygamberi kavmine götürdüğünde susma orucu tutmuştur.

Cenabı Hak’kın “Sizden öncekiler farz kılındığı gibi size de oruç farz kılınmıştır” dediği oruçlar bunlar. Birde semavi olmayan oruçlar vardır birde onlar göz atalım. Örneğin Budizm’de oruç;

Budizm, oruca en fazla önem veren dinlerdendir. Budizm’in kurucusu Buda’ya göre, ne dünyaya bağlanmak, ne de dünyadan vazgeçmek gerekir. Bu amaca ulaşmak için koyduğu kuralların birincisi ise, her iki ayda bir oruç tutmak ve bu süre içinde de toplum içinde tüm günahlarını itiraf etmektir. Buda’ya göre sonsuz kurtuluşa, yani Nirvana’ya engel olan tek şey arzulardır. Kurtuluş, ancak arzuları terk etmekle sağlanır ve arzulardan kurtulmanın birinci yolu da oruç tutmaktır.

Hinduizm’de oruç

Hinduizm’de nefsi terbiye için yılın belirli aylarında ve günlerinde oruç tutulur. İbadet amacıyla duaların okunduğu günlerde oruç tutulması gerekir. Hinduizm’de oruç, genellikle bazı besinleri belirli bir süre yememe ve perhiz şeklinde tutulmaktadır.

Taoizm’de oruç

Taoizm’de oruç, sağlığı koruma ve böylece yaşlanmayı geciktirme özelliğiyle ön plana çıkmaktadır. Çinliler ayrıca, büyük bayram günleri ile kötülüklerin arttığı dönemlerde de, kendilerini korumak için oruç tutarlar.

Brahmanizm’de oruç

Brahmanizm’de her ayın 12. ve 13. günlerinde oruç tutmak gelenektir. Yaşlılar, hastalar ve çocuklar dahi bu oruçtan muaf değillerdir. Bazıları insanî isteklerini yenmek için 15 gün boyunca oruç tutarlar. Bu süre içinde bir yudum sudan başka bir şey yiyip içmeleri orucu bozmaktadır.

Jainizm’de oruç

Jainizm’de orucun kuralları daha serttir. Jainistler kesintisiz olarak 40 gün oruç tutarlar. Bu dinin kurucusu Mahavira’nın (M.Ö 599-527)) kendisine işkence yaparak dinde yüksek dereceye ulaşmaya çalıştığı, et ve yumurta yemediği ve hatta ölünceye kadar da oruç tuttuğu rivayet edilmektedir.

Maniheizm’de oruç

Maniheizm’de, ışığı gönderen güneş ve aya duâ etmek amacıyla tutulur. Babil ve Asurluların da orucu büyük önem verdiği bilinmektedir. Eski Mısır’da ise oruç genellikle dinî bayramlarda tutulur.

Avrupa yerel dinlerinde oruç

Keltler’in oruç tuttuğu, eski Roma ve Yunanlıların da orucu felâketlerden kurtulmak için bir yol olarak kabul ettiği bilinmektedir.

Ve sevgili okuyucularım oruç tutun ya da tutmayın, inanın ya da inanmayın. İçinde bulunduğumuz ayın ve her günün rahmet ve mağfiret ayı, günü olduğunu bilin yeter bence. Ve yardım etmenin dayanılmaz hafifliğini yaşamayı da ilke edinin, eşitlik, kardeşlik, hak ve özgürlüklere saygılı olmanın bilinci içinde yaşayıp bunu çocuklarımıza da aşılamaya çalışalım.

Oruç aç kalmak demek değildir.  Açın halinden anlamaktır. Aç kalmadan da oruç tutulabilir diye düşünüyorum. Ve Ramazan ayının her ay gibi sağlık, sevgi, bereket ve barışa neden olsun. Sağlık ve sevgiyle kalalım sevgili okuyucularım, hep birlikte her zaman ayrımsız, gayrımsız. Yase

Günün Şiiri
Mübarek Ramazan

Ey Mü’minler uyanalım
Geldi aylar sultanı.
Gafilleri uyaralım
Değildir uyku zamanı.

Neler yaratmış Yaradan
İfadeden aciz insan
Geldi Mübarek Ramazan
On bir ayın sultanı.

Kardeşlerim Ramazana
Çok rağbet edelim ona
Göz yaşıyla yana yana
Tilavet edelim Kuranı.

Geldi mübarek Ramazan
Okuyalım daim Kur’an
Çünkü bu mubarek ayda
İnzal etti Hak Kur’anı.

Ne buyurdu, bakın Yezdan
Tevbe edin bana her an
Tevbe ayıdır Ramazan
İbadet, tevbe zamanı…

Mehmed İhsan USLU

Rabbim Orucumu Mübarek Eyle

Ramazan ayında şu uzun günde,
Rabbim orucumuz mübarek eyle.
Ramazan için sen toy de, düğün de,
Rabbim orucumuz mübarek eyle.

Senin emrin diye aç susuz kaldım,
Nefsime baskıdan hayli haz aldım,
Müslüman olmaktan çok mutlu oldum,
Rabbim orucumuz mübarek eyle.

Teravihi kılıp sahura kalkmak,
Gayri meşruu her huyumu bırakmak,
Nefsin engelinden düzlüğe çıkmak,
Rabbim orucumuz mübarek eyle.

Üç ayların mutlu ayı ramazan,
Leyle-i kadirde Cenneti kazan,
Ömrü sermayeme gelmeden hazan,
Rabbim orucumuz mübarek eyle.

Bin şükür bu sene HACca yolcuyum,
Haletim hiç sorma en mutlu kulum,
İnan benim için tozlu yol ölüm,
Rabbim orucumuz mübarek eyle.

Congeri mahlasım hacıömer adım,
Gönlüm Hakka aşık Resülüm tadım,
Ahh O’na yaklaşsam Hac’da bir adım,
Rabbim orucumuz mübarek olsum.

Ömer ÇETİNKAYA

Günün Fıkrası

Bektaşi babasına sormuşlar: “Baba erenler, ramazan hakkında ne düşünüyorsun?”

Bektaşi babası: “Vallahi, demiş; iftara bir şey dediğim yok ama şu sahuru da öğleye alsalar daha iyi olurdu.”

Günün Sözü

Ramazan ayı girdiğinde teala arşı taşıyan melekler, tespihten ellerini çekip Muhammed (s.a.s.) ümmetine ve mü’minlere istiğfarda bulunmalarını emreder.
Hz. Ali

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here