Yurdumuzu parçalamaya kalkışanlar, nasıl ve neden tüm bunları yapıyor? Güney ve Doğu Anadolu derken yurdumun her noktası yaşamın zor günlerinde! Normal vatandaşlarımızı korku seline mahkûm edenlerin esas amaçları belli! Türk ırkını hiçbir zaman içine sindiremeyen dost görünüp düşman olanların kimlikleri ortada!
Tarih kitaplarını çoğumuz okudu. Her ne kadar tarih dersleri sıkıcı gelse de esas gerçekler orada yazıyor. Türk tarihi şan ve şereflerle dolu! Osmanlı öncesi ve sonrası bu güzel ve karakter dolu ırkı ortadan kaldırmak isteyen çok devletler oldu ama hiçbir zaman emellerine ulaşamadılar. Haçlı seferleri diye kulağımıza şiddetle çarpan birleşimleri çoğumuz çok iyi şekilde biliriz.
Bir devletin karşısına yüzlerce devlet birleşerek saldırdı. Birinci haçlı seferleri! İkinci haçlı seferleri! Üçüncüsü derken sonunda bükemedikleri bileği öpmek zorunda kaldılar. O yıllardan bu yıllara doğru içlerinde kanayan yara gibi duran düşmanlıklarını şimdilerde. Değişik hırs ve kinlerini ülkemiz genelinde bulunan azınlık kitlelerle göstermeye başladılar.
1968 kuşağı ile başlayan ilk kışkırtma, sağ ve sol gibi kışkırtmalarla fidan gibi gençlerimiz aramızdan ayrıldı. Bizi içimizden parçalamaya kalkışan sözde ileri devletler yine boş durmadı. Dini alet ederek yeni oluşan tarikatlarla mezhep savaşını sahneye koydular. Yine de başaramadılar. Asala denilen ermeni örgüt ile sahne aldılar yine başaramadılar. Düşman boş durmadı çünkü hareketleri ulusal düşmanlık olduğu için bu sefer yurdumuza yeni bir zehir şırınga ettiler.
Kürt kimlikleriyle şu an sahnedeler. Dahası FETÖ belasıyla değişik bir sahnede yer aldılar ama uyudu sandıkları Türk milleti bir anda ayağa kalkarak önlenmesi zor olan bir tehlikeyi milletçe def ettik. 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı sevenler de sevmeyenler de onun yaptığı ulusal çağrıya hemen anında karşılık verdi.
İşte Türk milleti bu… Uyudu sandıkları anda uyanır ve görevini yapar. Bu gibi hadiseler Türk’ün tarihinden beri var olan olağan şeylerdir. Askerliğimizi beraber yaptığımız, kız alıp verdiğimiz bu insanlar nasıl ve ne şekilde öz yurduna karşı böylesine düşman olur. Anlamadığım en önemli bir durum ise daha vahim. 15 Temmuz gecesi, benim oğlum, kardeşim, bana silah çekti ve gözünü kırpmadan beni öldürmeye çalıştı. Bu kadar beyinleri yıkanmış olan kişiler şimdi adaletten aman diliyor. Eskiden olsaydı derhal bunların kafaları gövdesinden ayrılırdı.
Demokrasi uğruna bunlara katlanmak gerçekten çok zor! Demek ki oluyormuş. Gelişen bu acayip akıma karşı “Yazıklar olsun” demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Onlar da başaramayacaklar. Eninde sonunda nerede yaşadıklarının farkına varacaklar. Kürt kisvesi altında bana silah çekenlerin tüm amaç ve gayeleri vatan ve millet aşkına görev yapma olan güvenlik güçlerimizi kurdukları tuzaklarla kahpece şehit etmek. İş yaptım diye böbürlenmek. Dur çağrılarına karşı uzun menzilli silahlarla karşılık veren bu acımasızlar, merhametten zerre kadar bir haber olan bu caniler, neden ve niçin öldürdüklerini biliyorlar mı acaba? Arkalarında Asala Ermeni örgütünün olduğu artık aşikâr ve bilinen bir gerçek… Yoksa ülkemde benim gibi hak ve hukuka sahip bu azınlık neden bana kurşun sıksın!!
Daha evvel başaramadıkları haçlı seferlerini yeniden sahneye koyan bu zihniyetin arkasında tüm Avrupa ve Amerika var. İşte dost görünen Almanya ortada! Hollanda ve diğerlerini her an nefretle izliyoruz. Düzenlenen devlet törenlerinde, teröristlere karşı nefretlerini attıkları sloganlarla sürdüren vatandaşlar, bu işin sonu nereye kadar varacak diye Hükümet’in üst düzey yetkililerine karşı avazları çıktığınca bağırıyorlar.
Amanos dağları bitmek bilmeyen teröristlerin yatağı sanki… Daha geçen günlerde aslan gibi fidanımızı şehit ettiler. Vatanımız üzerinde bulunan tüm dağları sanki kendilerine mesken edinmişler. Bıçak kemiğe dayandı diye demeçler verenlere sözüm şu ‘Bıçak kemiğe dayanmadı kemiği kesiyor artık!’ Devlet düzenine karşı gelenlerin yaptıkları şuursuz eylemler bölgemizde ve yurdumuzda yoğunlaştı. Yaz ve kış vatandaşların namusunu ve hakkını koruyan güvenlik güçlerimizin acımasız insanlar karşısında acımasız olmaları gerektiğinin zamanı gelmedi mi? Önlemler almak için yeni kanunlar ne zaman çıkartılacak?..!!
Avrupa Birliği hülyası ile kendi öz benliklerimizi kaybetmek üzereyiz! Memleket elden giderken; insan haklarının hukukları diye yaygara çıkartanlara çanak tutmak da neyin nesi? Suçlu hakları vatandaş haklarından önde giderse polis veya güvenlik güçleri ne yapsın. Her önüne gelen eline silahı alacak ve vicdansızca çekip acımasızca insan öldürecek ve arkasından da insan hakları diye yaygara basacaklar. Yok, kardeşim, burası Türkiye ve öz vatan topraklarımız. Burada yaşayan her kim olursa olsun, Türk kanun ve nizamlarına uymak zorundadır. Şayet belirlenen kanun nizamlarına uyulmuyorsa ona göre önlemler alınmalı ve uygulanmalıdır! Hepimiz polisiz, askeriz ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız.
