Değerli okurlarım, kadınlarımız sporda da, yönetimde de yetkili ve etkili olmalı. Zaten evlerimizde onlar tamamen hem etkili ve hem de yetkili, söylememe gerek var mı? Onlar bizim analarımız, bacılarımız kadınlarımız ve de çocuklarımızın anası üstelik. Bu kadar önemli işleri aynı anda yapılanlara karşı biraz saygılı olmamız gerekmez mi?
Şimdi, konumuzla ilgili olarak güncel olan hadise, bizleri tamamen gerçekçi olmaya sevk ediyor. Sporda gerçekler hâkimdir ve bunun yalanı yanlışı olmaz. Kadınları sporda söz sahibi olmalarının zararından çok faydası olduğunu düşünenlerdenim. Yetenekli ve başarılı olduktan sonra, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da faydalı olacaklarından eminim.
Yetenek ve başarı nasıl oluşuyor bir göz atalım… Yetenek; bir kimsenin doğuştan gelen ya da sonradan kazanılan, onu belli bir alanda başlamalarından daha çabuk, daha az bir zamanda, daha az çabayla başarılı olmasını sağlayan, eğitim, yetkinlik ve istenilen alanda gösterilen güç olarak tanımlayabiliriz. Aslına bakarsanız, bazı insanlarda görülen yetenek Allah vergisidir, yani doğuştan vardır. Ancak doğuştan da olsa, yetenek çalışmayla geliştirilir.
Örneğin, bir konu için %25 yetenek gerekiyorsa, %75’lik çok önemli bölümü de çalışma ile sabitleşir. Söylemek istediğim yetenek geliştirilebilir ve daha aktif hale getirilebilir. Ancak, dilediğimiz kadar yetenekli olalım, yoğun çalışmış da olalım. Başarılı olabilmek için o işi çok istemek şart. Gerçek anlamda istemek, olumsuz düşüncelere saplanmadan denemek, başarısız olduğumuzu düşündüğümüz durumlarda bile denemeye devam etmek yetenek geliştirmenin önemli aşamalarıdır.
Ekranlarda hepimiz görüyoruz… Başarılı olanları sözlerimden dolayı tenzih ederim. Birçokları karşısındaki yazıyı okuyamıyorlar. O yazıları okumanın da raconu vardır. Seksi giyinmekle o açığı kapatamazsınız. Evinde aynanın karşısında çok çalışmak, hareketleri kontrol altında tutmak gerekir. Birilerinin yakını olmak kurtarmaz.
Bir örnekle konuyu tamamlamak istiyorum. Bir zamanlar futbola nokta koyan bazı sporcular hakemlik ya da spor yazarlığı yaparlardı. Biraz da moda haline gelmişti. Bu anlattıklarım gençlik yıllarımıza denk geliyordu. Başarılı olanlar vardı tabi, saygı duyuyorum. Kadınların futbola ve yönetimine bir hava getirdiklerini, renklilik kattıklarını söylemeden geçemem. Her şeyin bir idari yönü vardır. Yeni bir yüz, kadınca bir ses, gerçekten ekranlara değişik bir hava veriyor.
Türk insanının yapamayacağı hiçbir iş yoktur. İnşaata ruhsat vermiyorlar mı? Ceza mı yedin? Kuyruk mu var? Adamını bul yeter. Şike mi yaptın? Yasayı değiştir. Yemediler mi? UEFA’yı kandır yeter. Onların da bombası patladı ya. Kadınlarımız bu işlerin hakkından gelirler. Futbolu da oynarlar ve yönetirlerde. Yeter ki tahrikçi olmasınlar, yani tahrik etmesinler kabulümüz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
