Günaydın sevgili okuyucularım, nasılsınız bu sabah? Pazar günü anneler günüydü. Sevgili annelerimizin ve kendine anne diyen herkesin günü kutlu olsun. Anneler günü geleneği ilk olarak Antik Yunan’da kutlanmış. Yunanlılar, Yunan mitolojisindeki, birçok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlamışlar anneler gününü kutlamaya… Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutlamışlar daha sonra.
ABD’de Anna Jarvis’in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında anma başlatmış ve o günü 1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında genişleymiş ve kısa bir zamda bütün dünyada ilgi görmüş ve kutlanmaya başlanmış. Ülkemizde ise anneler günü 1955 Yalın’dan beri kutlanmaktadır. Ülkemiz ve birçok ülkede, her yıl Mayıs ayının ikinci pazar gününde kutlansa da farklı ülkelerde farklı tarihlerde de kutlanmaktadır. Her doğuran anne olamıyor ne yazık ki, ne çocuklar gördüm anneleri olan ama “anneciğim” diyemeyen. Ne çocuklar gördüm anneleri olmayan ama canı yürekten “anne” diyen.
Bu anneler gününde aklımda güzel şeyler yok ne yazık ki, bu son yıllarda en büyük acıları ve yoklukları anneler çekti ve çekmeye devam ediyor. PKK’ya şehit verdiğimiz binlerce şehidin kahraman anneleri… Ve tabi ki sevgili annem rahmetli dünyanın bütün çocuklarına dileyebileceğim bir tanecik Annem ruhu şad olsun. Diğer bütün hayatını kaybetmiş annelerinde.
Bugün annemi arıyorum, dizelerinde başımı dinlendirdiğim, kendimi güvende algıladığım, evim yuvam, olan sevgili vefakâr cefakâr annemi çok özlüyorum gözlerimde yüreğimde tütüyor! Sizde aynı özlemi hissediyor musunuz? Öyleyse hadi gelin hep birlikte evlatsız annelerin ellerini öpmeye gidelim. Bendeniz bütün anne yarısı teyzelerimi ziyaret ettim ayrıca tabi bu yalnızca bu güne has değil her zaman onları ziyaret edip gönüllerini almak gerekir.
Anneler günüde ve diğer bütün özel günlerde etkinlikler düzenlenir ve bunlar yinelenir. Güzel sözler hediyeler havalarda uçuşur piyasa canlanır bir hafta falan ve sonra her şey rafa kalkar bir dahaki yıla kadar. Keşke daha az konuşup daha çok iş yapabilseydik, eksiklerimizi yanışlarımızı bilebilseydik. Ezbere değil de bilerek, hissederek konuşabilseydik. Yılda bir gün değil her gün anneler günü olmalı. Yaşlı anneleri olanlar onların değerini daha çok bilerek daha çok sevmeli, koruyup kollamalı, kol kanat germeli, bakım evlerinde kalanları her gün ziyaret etmeli… Bu son günlerde gördüğüm şahit olduğum ne kadar sokağa atılmış çocuk varsa bir o kadar atılmak istenen annenin olduğu. Ne yazık ki böyle bir toplum olduk. Atasözünün dediği gibi “bir anne on çocuğa bakabilir ama on çocuk bir anneye bakamaz” şimdi de gördüğümüz bu.
Ve sevgili okuyucularım bugün karamsarım bugün içim çok buruk. Duyduklarım üzücü, gördüklerim üzücü, özlemim ise yakıcı. Ne diyelim kaygısız olanlar kadar mutlu olalım hep birlikte sevgili okuyucularım ve her gün sağlık ve sevgiyle ayrımsız, gayrımsız kalalım. Bütün sevgili annelerin günü kutlu olsun. Yase
& & & & & &
Anneler Günü
“Anneme ve bütün annelere”
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Yıkayan oydu mürekkep lekeli parmaklarımı
Akşam biraz geciksem yollara düşerdi
Sokağa çıkarken «Yavrucuğum üşütme» derdi.
Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı.
Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Bilirim yine kalbinde yerim anacığım
Selam sana Anneler Günü İstanbul’dan
Yeni dönmüşçesine bir akşam okuldan
Vefalı ellerinden öperim anacığım.
Ümit Yaşar Oğuzcan
Anne Sevgisi
Sıcağın sinmiş bana,
Seni severim ana,
Sensiz bana kan veren
Sensin bana can veren.
Küçükken yudum yudum,
Sütlerinle uyudum.
Kulağıma ninniler,
Neler söyledin neler.
Beni büyüttün ana,
Beni yürüttün ana,
Göremeyince seni
Kucaklarım gölgeni
Anne
Hakkın ödeşilmez eşin bulunmaz
Beni ak sütünle besledin ANNE
Şefkatin bir şeyle satın alınmaz
Kulağıma ninni söyledin ANNE
Ne kadar tatlıydı gel yavrum derken
Seyrederdi mışıl mışıl uyurken
Elinde avcunda hiç bir şey yokken
Giydirdin kuşattın süsledin ANNE
Bu gece rüyamda yaktın özümü
Şahballı”yım tutamadım sözümü
Okşadın saçımı öptün yüzümü
Başımı göğsüne yasladın ANNE
Hilmi ŞAHBALLI
Anneler Günü
Yeşildir artık yüreğinde kara bulut,
Bugün anneler günü, annem beni unut.
Evde acılar koynuna yangelip yatmış,
İnadına giyin sen de mayısa batmış,
Yürü sokakta, çocukların düşü aksın
Yürü ki saksıda çiçekler sana baksın.
Diline genç anılarından bir türkü seç,
Beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç,
Islanırsa anıların güneşte kurut,
Senin günün bugün unutma, beni unut
Gök mavi, deniz mavi, tam kıyısında dur
Durma, eteğinden beni bir daha savur.
Annem yıldız kayıyor içinden dilek tut,
Koşuyor sana kısa pantolonlu çocuk,
Gözünde gözümde, gözlerinde bin umut…
Anneciğim
Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!
Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!
Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!…
Necip Fazıl KISAKÜREK
Günün Şiiri
Uyuyan Güzel Anneye
Anne, bahar geliyor uyansana
Çık altın eşikte bekle beni,
En güzel tılsımları buldum sana
Koklayabilmek için nefesini.
Yeni açmış şu erik hatırlatır
Bana ağaçları çok sevdiğimi,
Sevginle mi ıslanmış şu sonsuz kır,
O kara bırakmışsın gözlerini.
Gül güzel annem benim, benim rüyam
İçimden çiçekli bir yol var sana,
Senin yerine biraz ben uyusam
Anne bahar geliyor uyansana.
Ceyhun Atuf KANSU
Anneciğim
Bekle beni anneciğim
Bir gün sana döneceğim
Pamuk gibi ellerinden
Doya doya öpeceğim
Demet demet çiçeklerle
Lâle menekşe güllerle
Aydınlık bir gelecekle
Annem sana geleceğim
Ne şirindir senin sözün
Yeter ağlamasın gözün
Bitsin artık çile hüzün
Annem sana döneceğim
Demet demet çiçeklerle
Ellerimde buketlerle
Duâlarla Tekbirlerle
Annem sana geleceğim.
Hayati OTYAKMAZ
Sakla Beni Anne
Sen ninni söylerken anne
Ak güvercinler evimize
Gelinböcekleri konuyor
Saçımın tellerine
Sen masal söylerken anne
Mor menekşeler açıyor sesinde
Yüzünden kalkan kelebekler
Yavaşça konuyor kirpiklerime
Sen ninni söylerken anne
Başucumda mı uykum
Yastığımın altında mı
Söyle girsinler gözlerime
Söyle şu kedilere anne
Miyavlamasınlar eğri büğrü
Oyuncağımı korkutmasınlar
Girmesinler düşüne
Yumuyor gözlerimi gizli bir el
Yüzünü göremiyorum anne
Sar beni sakla beni
Sıcak sevgiler içine
Tavan nere gitti anne
Nere gitti evimizin duvarları
Daya ellerini anneciğim
Kediler düşmesin üstüme
Ali YÜCE
Günün Sözü
Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur: “Anne cennet kapılarının ortasındadır” (İbn Hanbel, V, 198); “Cennet annelerin ayakları altındadır” (Nesâî, Cihad, 6)
“Cennet annelerin ayakları altındadır” mealindeki hadisin ifadesi, bütün annelerin cennete gideceği anlamına gelmez. Tabi Burada annelerden çok, evlatların annelerine karşı göstermeleri gereken saygıya işaret edilmektedir. Bu anlamda, Allah’ın emirlerine aykırı olmadığı sürece, bütün annelere itaat etmek, saygı göstermek, cennetin önemli bir anahtarıdır ve bu anlamda cennet bütün annelerin ayakları altındadır.