Şunun şurasında Mart 2019 yerel seçimlerine çok az kaldı. Toplumda yeniden kıpırdamalar başladı. Halkımız, mevcut yerel yöneticilerin bazılarından “memnun” kalsa da Türkiye’de geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan, son döviz dalgalanmasının yansımalarıyla bayağı sıkıntılı. Hükümet bu kötü gidişatın karşısında çok çaba gösteriyor. Her gün yeni kararlar yürürlüğe girse de yine de sallanma devam ediyor.
Bankaların aldığı kararlar esnafı ve iş adamlarını zora sokuyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi birde piyasayı allak bullak eden açgözlülerin zamlarıyla vatandaşın beli tam manasıyla bükülmüş durumda. Kredi kartları borçları tavan! Borçlar ödenmediğinden dolayı bankalar gayri-menkul zengini oldu. Sessiz, sıkıntılı bekleyiş sürdükçe, rahat bir nefes almak daha çok uzun yıllar sürecek gibi gözüküyor.
Allah’tan hayırlısı olsun demekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Kaderimiz bizi nereye kadar sürükleyecek bilmiyoruz.
Gelelim yerel seçim öncesi yerel yönetimlerin nasıl çalıştığına… İskenderun için söyleyecek söz bulamıyorum. Seçim öncesi verilen sözlerin çoğu yerine getirilmedi. Feyezan Kanalı yine kendi kaderine terk edildi. Teleferik gibi şeylerden bahsetmiyorum. Onların gerçekleşmesi zaten bir hayaldi. Karayolları Projesi vatandaşların isteği doğrultusunda oldu. Ziraat Bahçesi hala muamma! Ancak ve ancak oranın kaderini yerel yönetim başkanına değil, yalnızca Milletvekillerinin alacağı kararlara kilitlendi. Demek ki başkan şehr’ül eminlikten azat edildi. Yoksa bir başkan kendi hudutları içerisinde oluşacak bir yeri, ne yapar eder yerine getirirdi.
Yazdıklarımdan kimse alınmasın, bu bir güç meselesi. Sahil şeridine bir cami yapıldı. Kötü yapılmadı ama yeri konusunda hala tereddütler var. Vatandaşların çoğu, söyledikleri sözlerle kafamı yoruyor. “Adım Hıdır elimden gelen budur” demekle bu iş olmuyor.
Balıkçı Barınağı için de İskenderun Belediyesi hiçbir şey yapmadı, yapamadı. Sahil güzergâhının sonunda yer tam manasıyla bakımsız kaldı.
Yine de vatandaşların isteği doğrultusunda şehrimizde bazı kolaylıklar yapıldı. Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan battı çıktı kötü olmadı, zamanla bazı eksiklikler giderildiğinde şehrimize katma değer katacağı kesin.
Belen sayfası, benim bölgede görev yapılan yerlerin başında geliyor. Yerel yönetimin başkanı ve idarecileri, bölgelerine bir şeyler verebilmek için canla başla çalışıyor. Zamanla Belen ile ilgili yazılarım yayınlanıyor. Makalelerimde yapılacak olanları vatandaşlarla paylaşıyor ve çareler konusunda takipçi oluyorum. Belen/Gedik Pazarının eski halini bilenler biliyor. Orası için neler yazmıştım neler. Köylü kendi bahçesinden getirdiği meyve ve sebzeleri sıcakta soğukta ve yağmur altında titreyerek sattıklarını görmüşüzdür. Gedik Pazarına gidip onların bu halini gördüğümde üzüntüden bir şey almadan pazardan ayrılırdım. Yeni yapılan yer, nispeten köylümüzü de ve oraya alış-verişe gelen vatandaşlarımızı da ziyadesiyle memnun ediyor.
Üst geçitler olmadan evvel nice vatandaşlarımız kaza geçirerek aramızdan ayrıldı. Geçtiğimiz yıllarda İskenderun Meslek Yüksek Okulu önünde oluşan ölümcül kazada, Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinden Eda Tütüncü ve Rabia Turhan aramızdan ayrılmıştı. Ruhları şad olsun. Konuyu çok titiz şekilde takip eden Belen Belediye Başkanı Adnan Vurucu, şimdi o çocuklarımızın kaza yaptığı yere üst geçit yaptırıyor. Bence o üst geçide kızlarımızın adı verilsin.
Belen şehir olarak ufak gözükse de yazın kalabalığı üçe dörde katlanıyor. Düzenlenen Şehitlik ile Belen Seyir Terası görülmeye değer yerler… Şehrin içi devamlı temizleniyor. Görüyor ve vatandaşlardan işitiyorum. Belenli, Adnan Vurucu’dan memnun!
Dörtyol zaten bir efsane olmuş.. Görev nasıl yapılıyor Dörtyol’a gidildiğinde görülüyor. Fazla bir şey yapmam gerektiğini bildiğim halde bazı gördüklerimi yazmadan geçemeyeceğim. Sahil kenarında Dört Taş denilen bir yer var. Balıkçı barınağının hemen yanı başında… Bir levha ve önünde tertemiz bir plaj! Levhada yazılan şu; “Plaj vatandaşlarımıza ücretsiz olarak açılmıştır!” Plajda keyif yapanların değmeyin keyiflerine. Balıkçı barınağı ise tam manasıyla pırıl-pırıl imrenilecek tarzda!
Arsuz yeni belediye olmasına karşın, yerel yönetim başkan ve idare heyeti çok büyük mücadele içerisinde. Tek sorun şehrin ana arter trafik akışı! Arsuz dışından gelenleri karşılamayacak kadar hengâme içerisinde. İnsanlar yaz ayında pastırma gibi eziliyor. Rahat bir nefes almanın mümkünü yok. Gece yarısına kadar süren müzik sesleri baş ağrıtıyor. Bence gazinoların şehrin kenar tarafına gitmeleri ve trafiğin Arsuz yerleşim alanının dışına taşınması gerekir. Tabi bunlar bir anda olmuyor. Arsuz’un yer bütünlüğü İskenderun’un hemen-hemen altı katı büyüklüğünde. Zamanla her şey yerine oturur kanaatindeyim.
Tüm siyasi yerel yönetimlere talip adaylara başarılar diliyorum.
