Yüzyıllar öncesinden Kuan Tzu; “Bir yıl sonrasıysa düşündüğün; tohum ek! Ağaç dik, on yıl sonrasıysa tasarladığın. Fakat düşünüyorsan yüzyıl sonrasını, eğit insanı!” diye seslenmiş ve devamında: “Bir kez tohum ekersen bir kez ürün alırsın. Bir kez ağaç dikersen on kez ürün alırsın. Yüz kez olur ürün eğitirsen bir insanı” demişti.. Çinli bilge sözlerini “gelecek on yılları” da içeren şu yargıyla bitirmişti: “Birisine balık verirsen, doyar bir defalık. Öğret balık tutmayı, doysun ömür boyunca!”
2005 yılında “gelecek on yıllar” düşünülerek değiştirilen müfredatın mimarlarından, 2003-2006 yıllarının Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, söz konusu müfredatla ilgili 2004 yılında yaptığı tanıtım konuşmasında; “İlköğretim ve orta öğretim, ulusal savunma mekanizmalarının, kültür direnç hatlarının kurulması gereken yerlerdir. Aksi bir durum 20-30 yılda küresel olanın milli olanı yok etmesine sebep olabilir” demiş ve eklemişti.. “Bunun önüne geçmede Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti projesini kurgularken uyguladığı strateji, yol gösterici olacaktır. Bilindiği gibi o, dil, tarih, coğrafya ve sanatı milli zemine oturtmuş; bununla birlikte, bilim zihniyetini temsil eden “muasır medeniyeti” ülkenin vizyonu haline getirmek suretiyle de ulusaldan evrensele ilkesini izlemiştir. Bu iddiayı sürdürebilmek için, gelecek on yıllardaki eğilimleri iyi okumak ve özgün bir insan modeli tasavvur etmek zorundayız. Bu tasavvurun eğitim felsefesi temelini oluşturarak bir an önce eylem planına geçmek vazgeçilmez bir önceliktir. Öğretim programlarının yenileştirilmesiyle ilgili bu çalışma, söz konusu önceliğin bir yansımasıdır.”
Ziya Selçuk sonrası Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. İrfan Erdoğan, 17. Milli Eğitim Şurası’nı açış konuşmasında şu değerlendirmelerde bulunmuştu:
“İlköğretim sonrası eğitim kurumlarından vatandaşların ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanacakları, eğitimleri süresince, bu doğrultuda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirileceği ve eğitimin bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenleneceği hususları Milli Eğitim Temel Kanunu’nun temel ilkelerindendir. Bu ilkelerin günümüz koşullarında nasıl gerçekleşebileceğinin tartışılması ve en uygun yönlendirme yöntemlerinin bulunması gerekmektedir. / Türk milli eğitim sistemi okulöncesinden yükseköğretime kadar birbirini takip eden kademelerden oluşmaktadır. Sistem düşüncesinin gereği olarak eğitim kademelerini, bir diğerinden ayrı düşünmemek gerekir. Çünkü okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kademelerinin her biri, bir diğerinin işlevini doğrudan etkileyen bir çevrim içindedir. Bu bağlamda, yine sistem teorisinin gereği olarak okulöncesinden İlköğretime, ilköğretimden ortaöğretime ve ortaöğretimden yükseköğretime geçişlerin ve bağlantıların en işlevsel hale gelecek şekilde ele alınması gerekmektedir.”
Sayın Erdoğan, Şubat 2007 tarihinde Antalya’da düzenlenen “Öğretmen Eğitimi Sempozyumunda” yaptığı konuşmasında da; “Eğitimde Kendi Köklerimize Dönmeliyiz” demiş ve eklemişti.. “Bizim eğitim alanında çok köklü birikimlerimiz, çok önemli değerlerimiz var. Örneğin; Satı Bey’imiz, Ziya Gökalp’imiz, İsmail Hakkı Baltacıoğlu’muz, Selahattin Ertürk’ümüz ve daha birçok eğitimcimiz var.”
2003-2006 yıllarının Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, ME Bakanlığına atandı.. İlk açıklamasında; “Bilimin ve aklın ışığında elimizden gelen bütün gayreti ekibimizle göstereceğiz” dedi.. Türk milli eğitim sistemini okul öncesinden yükseköğretime “yeniden ihya ve inşa” edecek o ekipte, Ziya Selçuk sonrası Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı olan Prof. Dr. İrfan Erdoğan’ın da yer bulmasını umuyorum..
ME Bakanlığına atanan Sayın Selçuk, eğitimde süreç içinde gerçekleşecek değişimi anlattığı on küsur yıl öncesi tanıtım konuşmasını, sonuçlarına atfen şu cümlelerle bitirmişti: “On yıl sonra çocuklarımızın gözüne vicdan rahatlığıyla bakabilmek ve aydınlık bir yarına birlikte imza atmak dileğiyle.”
Bu duygu ve düşüncelerle 15 Temmuz şehitlerimizi minnetle anıyor, milletimizin “Demokrasi Ve Milli Birlik Gününü” kutluyorum..
Selam ve saygılar… ozdemirgurcan23@gmail.com
