Ne Restorasyonmuş…

0
148

İskenderun tarihiyle eşdeğer “eseri harikalar” bölgemizde gittikçe yok oluyor farkında mısınız? Zannetmiyorum, kimse farkında değil. Her gün iş telaşı ve ne yapacağımızı bilmez halde olduğumuzdan gözlerimiz adeta bakar kör oldu. Metruk binalar yıkıldıkça yıkılıyor. Bu metruk binalar yıkıldıkça, çocukluğumuz gençliğimiz ve asıl olan tarihimiz yıkılıyor.

Tinerciler ve uyuşturuculardan kurtulmak için yıkın metruk binaları… Kimse sesini çıkartmıyor, ne olduğunu dahi bilmiyor. Eski bina ya yıkın gitsin. Yerine çok kısa sürede yeni çok katlı projeler yapılır. Zaten projeleri hazırdır. Birkaç ay sonra tıpkı gecekondu yapımı gibi birkaç haftada yıkılanın yerine yenisi yapılır.

İskenderun yapısı itibariyle tamamen bataklık bir zemine sahip! Yakın zamanda bir battı çıktı yapılırken, zeminin nasıl olduğunu gördük. Tonlarca balçık mil tabandan aktı durdu. Allah’tan civar binaların temelleri oynamadan mil akışını durdurdular ama kuşkum hala var.

Pac Meydanı civarında bulunan binaların tabanları bence oynamış vaziyette. Allah korusun en ufak bir depremde tıpkı domino etkisi gibi bir birlerinin üstüne yıkılır korkusu bende hâkim… İnşallah korktuğum başıma gelmez. Bu konuda zemin raporları hazırlayanlara düşman gözüyle baktılar. Solcu her taşın altından çıkar ve İskenderun’un geleceğiyle o adam oynuyor dediler ama o adam tezleriyle bir şeyleri anlatmak istiyordu, anlamadan onu susturdular.

Sahil güzelleşiyor neye göre güzelleşiyor? Etrafımızda tarihi binalarımızı göremedikten sonra güzellik hiçbir mana ifade etmiyor. Fransız yapı sistemiyle yapılan çoğu binaları artık göremez olduk.

Eski Adliye binası; 1900 yıllarında Ermeni usta tarafından yapılan bu bina ilk önceleri Fransızların hükümet binası olarak hizmet gördü. Hatay’ın Türkiye’ye ilhakından sonra ise T.C. Devletimizin Adliye Binası olarak hizmet gördü. Yaklaşık yüz yıllık bina için 2016 yılında yenileme çalışmaları başlatıldı. Etrafı perdelerle çevrildi. 2019 yılına girdiğimiz şu günlerde, hala etrafı perdelerle çevrilmiş akıbetinin ne olacağını bekliyor. Gece her türlü art niyetli insanların uğrak yeri olan bu bina acaba metruk bina kategorisine alınır mı? Alınırsa öbür metruk binalar gibi bir gecede yıkılır mı? Bu gidişle yıkılır mı yıkılır! Yüklenici firmalardan da her hangi bir açıklama yok. Bu bina ne zaman bitecek meçhul.

Memlekette bir seçim heyecanı başladı. Kimsenin kimseyi göreceği yok. Seçim arifesi olmasaydı içinde bulunduğumuz günlerin ne anlama geldiğini asla bilmeyecektik. Kadınlar günü, Kocalar günü vs..vs.. Anlayacağınız her günün geçmiş bir tarihi var ve bizler bu tarihleri aday adayları sayesinde öğrenmiş oluyoruz. Kusura bakmasınlar ama hiçbir aday adayından memlekete getireceği birlik ve beraberlikle ilgili somut bir açıklamalar yok! Aday olduğunda bu memlekete ne vereceksin ne yapacaksın. Projelerin ne? Varsa da yoksa da sessiz bekleyiş sürüp duruyor.

İleriye dönük çalışmalarını ortaya koymayanların aday olup seçimi kazandıktan sonra nasıl bocaladıklarını gördük ve yaşadık. İlk yıl memleket tanıdılar. İkinci yıl kadrolar atandı. Üçüncü yıl yarım bitmeyen projelere el atıp çevrede gözükmeye başladılar. Dördüncü yıl zaten görevin sonuna gelindi sayılır. Bu yıl metruk binalar yerle bir ediliyor.

İskenderun, siyasi amaç uğruna bir karış kaldı onu da çok katlı beton binalar kapattı. Bir sahil, bir gidiş bir dönüş yolundan başka elimizde ne kaldı?… Pac meydanı battı çıktıyla zaten kayboldu gitti.

Yok arkadaşım yok bu memleket her zaman kapanın elinde kaldı eridi gitti! Koskoca Karaağaç elimizden gitti. Şimdi Karaağaç’ta oturan bir vatandaş otuz kilometre uzağındaki Arsuz’a gidip orada resmi işlerini takip ediyor. Ağlanacak halimize gülüp geçiyorum. Yakın zamanda üç beş tane kalan metruk binalar yıkılsın da gözlerimiz bir şeyi görmesin.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here