Mursaloğlu; “Onları Sadece Sehpaya Çıkarıp Astınız, Ama Öldüremediniz”

0
186

CHP Gençlik Kolları Başkanı Hurşit Mursaloğlu; “Siz Onları Sadece Sehpaya Çıkarıp Astınız, Ama Öldüremediniz”

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edilişlerinin 47. yıldönümünde Cumhuriyet Halk Partililer tarafından anıldı.

Parti binasında ‘Üç Fidan’ın fotoğrafları, karanfiller ve mumlarla süslenmiş bir köşe hazırlanırken, program bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.

Anma programında konuşan CHP Gençlik Kolları Başkanı Hurşit Mursaloğlu, ‘6 Mayıs’ın yarım yüzyıldan beri, Türkiye gençliğinin öfkesini emperyalizme ve gericiliğe karşı mücadele bilinci ile birleştirdiği bir gün olduğunu savunarak; “6 Mayıs yarım yüzyıldan beri, gençliğimizin ve halkımızın yüreğinde dinmeyen bir acı, sönmeyen bir yangın oldu! 6 Mayıs; sadece takvim yapraklarında bir gün değil, 68 mücadelesinin coşkulu öğrenci eylemleriyle başlayıp, Türkiye halklarının emperyalizme ve yerli ortaklarına karşı Bağımsız ve Demokratik bir Türkiye mücadelesini yükselttiği bir dalganın halk kahramanları olarak darağaçlarında can veren Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın katledildiği gündür. 6 Mayıs’ı Deniz Gezmiş’in idam edilmesi olarak anmayın… 6 Mayıs, ölümün en alçakça geldiği fakat en asaletli şekilde gerçekleştiği gündür… 6 Mayıs, üç fidanın boy verdiği gündür… 6 Mayıs idam değil, işkence günüdür… İdam sehpasına çıkarıldığında boynuna asılan ip çift ilmektir. Ve sırf bu yüzden Deniz Gezmiş yirmi beş dakika boyunca ölmemiştir!

İdam mı bu işkence mi? Boynunda çift ilmeğe rağmen, ayağının altından tabureyi ittiren yine kendisidir Deniz’in… Korku mu bu asalet mi? Biraz sonra aynı sehpaya çıkarılacak olan Yusuf Aslan tam 25 dakika boyunca, penceresinden Deniz’i izlemiştir… Acı mı bu gurur mu? Ve Yusuf Aslan asılırken penceresinden onu seyreden Hüseyin İnan… Henüz Deniz bile gözlerinin önünden gitmemişken… Sabır mı bu acele mi?” şeklinde konuştu.

İçinden geçtiğimiz dönemin, emperyalizme karşı mücadele bakımından 60’lı yıllara göre çok daha karmaşık bir süreç olduğunu ifade eden Mursaloğlu; “Bu yüzden de antiemperyalist mücadelenin sorunları büyümüştür. Dün emperyalizmin ‘Yeşil Kuşak Projesi’nin militanı olarak açıkça görev yapan “Komünizmle Mücadele denekleri”, “Milli Türk Talebe Birliği”, “Yeniden Milli Mücadeleciler”, “Ülkü Ocakları” gibi odakların bugünkü uzantıları partiler, vakıflar, dernekler, cemaat ve tarikatlar…

Ve onların siyasetteki temsilcileri, kendi amaçlarını, ABD’ye karşı ve emperyalizme karşı bir görünüm altında gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Birbirleriyle mücadele ediyormuş gibi “gürültülü” kavga sürdüren emperyalistler ve iş birlikçileri, kaldırdıkları toz duman arkasında her düzeyde kişiler ve heyetlerle aralarındaki ilişkileri daha yüksek iş birliklerine dönüştürmek için var güçleriyle çalışmaktadırlar. Türkiye-ABD, Türkiye-İsrail, Türkiye- NATO… ilişkilerinde bu sahte antiemperyalizm paravanı arkasında kümelenen iş birlikçilerin, emperyalistlerin bölge stratejisine tam uyum sağlamak için olağanüstü bir çaba gösterdikleri apaçıktır.

Bu yüzden gerek gençlik yığınları, gerekse halk yığınları içinde, sahte antiemperyalizmin teşhiri son derece önemlidir. 2019 6 Mayıs’ının en önemli görevi budur. Çünkü ancak gerçekler görüldüğü ölçüde, gerçek bir antiemperyalist mücadelenin örgütlenmesi ve sürdürülmesi mümkün olabilir. Demem o ki; Siz onları sadece sehpaya çıkarıp astınız, Ama öldüremediniz…” şeklinde açıklamalarda bulundu.

Daha sonra söz alan İlçe Başkanı Yusuf Mansuroğlu da; “Bir yas varmış gibi değil, onların mücadelesine devam ederek, birbirimize daha sıkı sarılarak, karşımızdaki blok karşısında sesimizi daha da yükselterek onları anacağız.

Çünkü onlar bunu isterlerdi bizden. Türkiye’nin şartları ortada… İçinde bulunduğumuz durum, üç fidanın katledildiği yıllardaki o siyasi kargaşasını, cunta dönemini, daha ağır şartlarda yaşıyoruz. Burada çok ağır siyasi koşullarda siyaset yapmaya çalışıyoruz. Memleketin ekonomisi gitmiş, insan hakları askıya alınmış, gazetecilerimiz, aydınlarımız içerde.

Tek Adam rejimi fiilen şu anda iş başında… Hukukun üstünlüğünün olmadığı, hukukun tanınmadığı memleketlerde demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Bu koşullarda, onların başlattığı mücadelede, karşımızdaki blokun karşısında, birbirimize sımsıkı sarılarak mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından partili iki genç ‘Üç Fidan’ın hayatından kesitler okudu ve ardından canlı müzik dinletisi gerçekleştirildi. (Haber: Helga TERBİYELİ)

 

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here