Değerli Okurlarım, Necip Türk Milleti tarih boyunca hiçbir zaman büyüklerinin önünden geçmemişlerdir. Bu önemli özelliğimiz hamdolsun gözle gözükür şekilde halen. Zaten “saygının, terbiyenin” olmadığı yerde “hayır ve bereketten söz edilemez” der büyüklerimiz. Bu güzel duygularımıza rağmen, yinede içimizde sapı samanı birbirine karıştıran densizler çok. O Kasımpaşalı dostum da Ata’sına düşmandır!
Adamın birisi de şöyle söylemiş, daha doğrusu Ulu Önder Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da bir Gazeteye şöyle bir beyanatta bulunmuş; “O OLMASAYDI DA OLURDUK…” Biz, O olmasaydı da olmazdık demiyoruz ki ama kimlerden olurduk, babamız kimler olurdu? Onu söylemeye çalışıyoruz.
Sözü buraya getirmişken, Ulu Önder Atatürk’ün iki önemli söylevini sizlere sunmak istiyorum. Atatürk 1 Mart 1922 tarihinde TBMM’nin açılış konuşmasında; “…Türkiye’nin sahibi ve efendisi kimdir? Bunun cevabını hep birlikte verelim. Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üreticisi Köylüdür. O halde herkesin daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanan ve layık olan köylüdür…” demiştir.
Başarılı olmak adına da şunları söylemiştir: “…Açık biçimde söyleyeyim ki, sporda muvaffak olmak için her türlü muavenetten ziyade, bütün milletçe sporun mahiyeti ve kıymetini anlamış olmak ve onu sevmek ve vatan görevi olarak görmek gerekir. Türk çocuklarına sporun bugünkü tekniğini öğretmek ve bunlardan bir kısmını bazı törenlerde ve bayramlarda uygulamak gerekir. Zafer, zafer benimdir diyebilenin, başarı, başaracağım diye başlayanın ve başardım diyebilenindir…”
Çanakkale ve Conk Bayırı Savaşlarında Atatürk’ün askerleri ya maden ocaklarından ya da çiftini çubuğunu bırakıp gelen gençlerden oluşuyordu. O nedenle de Atatürk, köylünün kıymetini biliyordu.
Spora gelince; savaştan yeni çıkmış hasta, yorgun bir milleti ayağa kaldırmak kolay bir iş değildir. Milletine sporu aşılamak istedi ve bu nedenle de fakru zaruret içinde bile Avrupa’ya ‘Sporun Tekniğini’ öğrenmeleri için hocalar, sporcular gönderdi.
Anayasayı değiştirmek ve Cumhuriyeti ortadan kaldırmak için çaba sarf edenlere de Atatürk’ün şu hitabesini sunmak istiyorum. Bir Milli Bayramda etkinlikler başlamadan önce Ulu Önder Atatürk Milletine şöyle seslenmiştir:
“…Yurttaşlarım! Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk Kahramanlığı ve yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Burada ki başarıyı Türk Milletinin ve onun değerli Ordusunun birlik ve beraberlik içerisinde, büyük bir kararlılıkla hareket etmesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla yeterli görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu Dünyanın en bayındır ve medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Bunda başarılı olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü Türk Ulusu’nun karakteri yüksektir. Türk Milleti çalışkandır. Türk Milleti Zekidir…”
O olmasaydı da olurduk, diyenlere yazıklar olsun!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
