CHP Hatay Milletvekili Av. Mevlüt Dudu, yaptığı açıklamada Ak Parti Hükümetinin dış politikasını sert bir dille eleştirdi.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bugün borçlu olduğumuz özgürlüğün mayasını Cumhuriyet ile güçlendirdiğini kaydeden Vekil Dudu; “Türk dış politikası ABD ile ilişkilerden Avrupa ülkeleri ile ilişkilere, Ortadoğu’dan Uzak Asya’ya kadar her adımı ilmek ilmek örülmüş hassas dengelere ve Türk ulusal çıkarına dayandırılmışken, şimdi Suudi Arabistan ve Katar’ın kuyruğunda mezhepçi bir çöl siyasetine teslim olmuştur!” dedi.
AKP’nin, Atatürk çizgisinden koparak, maceracı ve mezhepçi bir eğilime yöneldiğini ve ülkeyi topyekûn uçuruma sürükleyen kararlar almaya başladığını öne süren Vekil Dudu; “AKP, Suudi Arabistan ile kara harekâtının kodlarını vermeye başlamıştır. Şu anda gizlense de Suudi Arabistan uçaklarının IŞİD ile mücadele adı altında Adana İncirlik Üssü’ne geldiği belirtilmektedir. Halep koridorunu kesen PYD, kritik Minnig Hava Üssü’nü ele geçirip, batıya yöneliyor. Doğudan da Celabrus’a doğru uzanan PYD’ye Rusya havadan destek veriyor. Azez yakınlarındaki Maranaz’da konuşlu YPG güçlerini Fırtına obüsleri ile vuran Türkiye, adeta Rusya’nın ekmeğine yağ sürmektedir. Şu anda vekaletler savaşı üzerinden yürüyen Suriye krizi, şimdi Türkiye’yi içine alan çok tehlikeli bir eşiğe gelmiştir. PYD’ye açık açık destek veren ABD, Rusya’nın olası bir müdahalesinde Türkiye’nin arkasında olmayacağı mesajı vermektedir. NATO’nun da Suriye cehenneminden uzak durduğu ve olası bir savaşta Türkiye’yi yalnız bırakacağı sinyalleri gelmektedir” dedi.
Tezkere AKP’ye Meşruiyet Vermiyor
8 Eylül 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan tezkerenin AKP’ye olası bir savaşta sınır ötesi harekat için yetki vermediğini hatırlatan CHP’li Vekil Dudu; “Suudi Arabistan öncülüğündeki hareketin “uluslararası hukuk ve uluslararası koalisyon” açısından bir niteliği bulunmamaktadır. Bu yüzden tezkeredeki “uluslararası hukuk” şartı karşılanmamaktadır. Suudi Arabistan ve Katar bloku ile hareket eden Türkiye, bu hamlesiyle uluslararası meşruiyetten uzaklaşmakta, milletin bekası ve vatanın bütünlüğü ile adeta kumar oynamaktadır. Türk ulusal çıkarları, adeta sırat köprüsünden geçmektedir. Böyle bir kumarda, ne Suudi Arabistan ne Katar’ın aldığı hiçbir risk bulunmamaktadır. Uçağının düşürüldüğü günden bu yana Türkiye’den intikam almak isteyen Rusya ise Suriye sınırında pusuda beklemekte, adeta ülkemizi savaşa sürükleyecek tahrik operasyonları yapmaktadır.
AKP’ye buradan sesleniyoruz. Bizi dinlemiyorsanız, sizin yani AKP hükümetinin ilk Dışişleri Bakanı olan Yaşar Yakış’ı dinleyin. Bakın Yaşar Yakış ne diyor: ‘Uçağı düşürülen Ruslar, Ankara’ya ağır bir karşılık vermek için Türk askerinin Suriye’ye girmesini bekliyor. Rusya, Ortadoğu’da kalıcı olmak istiyor. PYD ve IŞİD tehdidi köpürtülüp, Türkiye’yi Suriye’ye çekmeye çalışan devletlerin olduğunu görüyorum! TSK; Suriye’ye girerse, dünya müdahaleyi kabullenmez. NATO, bizi savunmayabilir. ABD; Kıbrıs’ta olduğu gibi Türkiye’yi yalnız bırakabilir. Türk askeri cephede bozguna uğrarsa, Suriye Hatay’ın kendisine ait olduğu konusunu yeniden gündeme getirebilir. Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olabiliriz.’
Sayın Yaşar Yakış’ın da işaret ettiği gibi Türkiye’yi tehlikeli bir savaşın cephesi haline getirebilecek gelişmeler, Büyük Suriye İdeolojisi’nin temel gündem maddesi olan Hatay açısından da yeni tartışmalar çıkarabilecektir. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. Tüm bu şartlar altında birinci vazifemiz Türkiye’yi uçurumun kenarından kurtaracak adımları atmaktır. AKP hükümetine buradan sesleniyoruz; cinnet hali geçiren yaklaşımlarınızı terk ederek, kan ve alın teriyle kurulmuş 92 yıllık Cumhuriyet’i savaş ruletine atmayın!” dedi.
