Günümüz ülkeleri, Türklerin varlığıyla sıkıntıda ama onsuz hiçbir yere de varılmaz olduğunu biliyorlar. Osmanlı’yı yıkmak için verdikleri mücadele, günümüze kadar dayandı. Misak-ı Milli hedeflerimiz yok edilme uğraşında. Misak-ı Milli’nin birinci maddesi; Türkiye’nin güney sınırları ile Türkiye’ye yakın sınırlarımızda yaşayan soydaşlarımızı belirliyordu. Bağırsan duyulur yerdeler ama gücüm yok onları sarmalayıp sarmaya.
Benim gibi Türkçe konuşan öz be öz Türkmen vatandaşlarımız, kendi memleketlerinde sıkıntı içerisinde kıvranıyor. Onların yaşadığı topraklar bizim topraklarımızdı! Onları sadece seyrediyor ve insani yardımlarla onlarla bir oluyoruz. Diğer yandan, elimizden bir şey gelmiyor. Rusya Dünya’da aktör olunca işin boyutu birden değişiyor. Rusça bilen vatandaşlarını korumak amacıyla ve Ukrayna Rusya’nın toprakları diye Ukrayna’ya saldırı içerisinde. Ukrayna’da onlarca şehit ve yaralı var. Kırım Rusya’ya bağlanması artık cebren yapılıyor.
Görüyor duyuyoruz. Başta Amerika, İngiltere ve Rusya gizli bir beraberlikteler. Bu işin gerçek sorumlusu olarak onları görüyorum. Bakmayın siz demeç-demeç sözlerine, atarım-tutarım-yutarım hikâyelerine. Türkiye, bu aslı belli olan savaşın içerisinde çok sakin. NATO ülkeleri ve Rusya ile ipleri koparmadan bu savaşın bitmesi tarafında mücadele veriyor.
Ekonomik kriz ülkemizi sarmışken, bu savaşın çıkması bizim içinde ayrı şekilde tuzu biberi oldu. Her şeye rağmen TÜRKİYE, Ukrayna’da yaşananlara anında sahip çıkıyor ve perişan olan Ukrayna halkının yanında yer alıyor. AFAT ve Kızılay teşkilatlarımız, Ukrayna için özverili çalışmalarda. Ukrayna’da mahsur kalan Türk vatandaşlarımızı sağ salim ülkemize getirilmesini gururla izliyoruz. Aslında bu bir Dünya imtihanı! Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve tüm hükümet ve devlet görevlileri kendilerine düşen bu yoktan başlatılan savaşta takınılan zalim tutumlara karşı, insani ilişkilerini başarıyla yerine getiriyor.
Türkiye’yi her yönüyle kıskanan batı, bundan sonra takındıkları tavırları gözden geçirecekler sanırım. Rusya batıya kesinlikle güvenmiyor ve onların bu kriz içerisinde yer almasını istemiyor. Görünen o ki, Türkiye, Rusya ve Ukrayna arasında ağabeylik görevini tam manasıyla yerine getirecek.
Türkiye insanlığın ölmemesi için yoğun çaba içinde. Ukrayna Türkiye’nin tutumundan fazlasıyla memnun! Aynı şekilde Rusya’da aynı duygularda! İsrail Cumhurbaşkanı on beş yıl aradan sonra Türkiye’de. İki ülke arasında oluşan bu yakınlık, çok anlamlı bir yaklaşım! Türkiye Rusya ve Ukrayna dışişleri bakanlarının buluşacağı Antalya toplantısı, barış adına atılacak olan en önemli bir atılım.
Türkiye, kısa sürede cereyan eden bu acımasız savaş döneminde takındığı tüm organizelerin de, takındığı olumlu ilişkilerle yüreğimizi ferahlatıyor. Suriye için kılını kıpırdatmayan Rusya, Ukrayna için acımasız tavrını gün ve gün artırıyor. Karadeniz’i kendi kara suları şekline getirme çabasında. Çoluk çocuk, yaşlı kadın erkek demeden devamlı şekilde Ukrayna’yı bombalıyor. TV programlarında, canlı yayında izlediğimiz bu gibi hadiseleri izlerken, insanlığımızdan utanıyoruz.
2014 yılında Rusya Kırım’ı işgal ederken, sessiz kalan batı yine sessiz. Kırım’ı yaktılar yıktılar yine sessiz kaldılar. Korku dağları deldi. Nükleer savaş korkusuyla her ülke içine kapanmış vaziyette. Putin bu konuda emin adımlarla hedeflediği çizgilere doğru koşarak gidiyor. Kiev hedefledikleri şekilde giderken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Ukrayna bayrağını yere düşürmemek için halkı ile birlikte tüm Dünya’a özgürlük ve demokrasi dersi veriyor.
Bugünlerde Putin’in işi çok zor. Asılsız bu savaş daha sonuçlanmadı. Son sözü Zelenski söyleyecek sanki. Ukrayna krizi üçüncü dünya savaşının kapılarını aralar mı bilmem ama ‘Hiroşima’ aklıma geldiğinde müthiş korku sarıyor bedenimi.
Ukrayna’ya saldırısı savaş değilmiş. Peki, bunun adı ne? İnsanlık faciası gözlerimiz önünde cereyan ediyor. Bu her yönüyle bir savaş. Yok, sarışın-mavi gözlülermiş yok Rusça konuşanları korumakmış. Hepsi birer bahane!!.. Rusya, pervasızca yoluna devam etmeyi sürdürdüğünde, ona karşı birileri dur der mi? Dediğinde ise Moskova denilen bir baş şehir toz bulutu içerisinde kaybolur sanırım.
Bunun acısını ise her şeyi ile kaybolacak olan Dünya çeker. Putin bu yüzden diktatörlüğü bırakmalı ve gelecek olan insanlığın güzelliğini ortaya dökmeli. Türkiye her haliyle ezilen insanların yanında! Arabuluculuk işlevleri başarıyla sonuçlandığında ise Türkiye’nin büyüklüğü her haliyle görülmeye değer olacak. Antalya toplantısının, Demokrasi ve Ukrayna halkının geleceği açısından olumlu sonuçları getirmesi dileğimle…
