Sanat Yazısı
Değerli okurlarım, yıllar öncede buna benzer bir makalem yayınlanmıştı. Sizler çok beğenmiştiniz ve çok ilginçtir ki; bizim caminin imamı da beğenmişti. İmam efendi beğendiğine göre, aşık olmuştur herhalde. Bana çok iltifat etmişti. Hepinize teşekkür ederim.
Ölüm tüm canlılar için geçerlidir, kaçınılmaz. Zaman-zaman ölümü hatırlamakta yarar var. Kötülüklerden, günahlardan sakınırız. İyiliklerle dopdolu olsak bile, bu güzellikler ömrümüzü uzatmaz. Doğumdan sonra verdiğimiz randevunun zamanı bellidir, insanlar bilemez mümkün değildir, bazılarına ayan olur. Yani ağlamanın, sızlamanın, şu işimi bitireyim demenin bir anlamı yoktur. Emanetçi görevine sadıktır, emaneti alır gider.
Toprağa verilenle acı, üzüntü ve gözyaşları bırakmıştır doğal olarak, bu acıların dinmesi kolay değil ve de kapanması da. Fiziksel ölümler doğmak, yaşamak ve ölmekten ibarettir. Toprağa verdiklerimiz için de başka bir şey düşünülmediği gibi, o acıların kolayına dinmeyeceği de tartışılmaz.
Bunları gündeminize getirirken umutsuz aşk yaşayanları, ezilenleri, umutlarını yitirmeyenleri, trafik kazalarının sonlandırdığı büyük aşkları da söylemeden edemiyorum. Onlara saygılıyım, incitmemeye özen gösteriyorum. Ancak, bazı aşıkların ayrılışları o kadar duygu yüklü, o kadar göz yaşartıcıdır ki, bu aşamada anlatabilmem de olanaksız.
“Onlar da artık biliyorlar, anladılar ki şu ya da bu nedenle bu iş yürümeyecek, aşklarını zirvede tutamayacaklar, mutlaka fedakarlık gerekiyor. Hesap sormadan, gönül kırmadan, kendine acındırmadan, sesini yükseltmeden, sırf sevdasına, aşık olduğu kişiye hürmeten, gözyaşlarını bile göstermeden, gözükmeden çekilir gider.
Dünyanın karanlığı, darmadağın oluşu budur ve bundan daha kötüsü olmaz her halde. Kişi sessizdir, kalenderdir, kimselere dert yanmaz aşkına saygısından ötürü. Günümüzün sanatçıları gibi reklam uğruna alçalmaz, küçülmez…
Ölüm de, aşk da olgunlaştırır. Ecel kapıyı çaldığında herkesten daha hazırlıklıdır, telaş yoktur, ne olacağının farkındadır. Gemiciklerin, ayakkabı kutularının, dövizlerin kendini kurtarmayacağını bilir. Aşk bir iz bırakır, bırakmalı da. Yoksa ona aşk denmez. Sevmemiş olanlar yüreğinde sevgiye yer vermemişler yaşamıyor ya da yaşamamışlardır.
Allah sevgisi, vatan, millet, bayrak sevgisi, hayvan ve doğa sevgisi, ana-baba, evlat sevgisi Atatürk sevgisi. Bu sevgiler bitmesin… Yüce Allah, yüreğinizden sevgiyi, yüzünüzden tebessümü eksik etmesin. Allah’ın selamı üzerinize olsun!
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
Gönül Köşemden
Dünya İyi ki Ölümlü
Değerli okurlarım, Yüce Allah öyle bir düzen kurmuş ki, kimsenin kimseye tık diyecek hali yok. Düzen böyle kurulmasaydı halimiz nice olurdu? Yine yoksullar ezilir ve yine onlar ölümü arzulardı. İnsanoğlunun gözünü toprak doyurur ancak. Şu kısacık ömürde ve de ölümün olduğundan da bile-bile gözünü kırpmadan her türlü namussuzluğu yapmıyor mu?
Efendim, insanlar dünya telaşına çok fazla kapıldığında farkında olmadan oldukça tehlikeli bir girdabın içine giriyor. Hayati ehemmiyet arz eden önemli konular geri plana itilirken basit konular liste başı oluyor. Günümüzün yoğun temposu arasında tefekkür edene ne mutlu! Fakat bunu temiz kalple yapacaksın. Her şeyin hayırlısını ve helal kazanç dileklerinde bulunacaksın. Uçakmış, gemicikmiş, ayakkabı kutuları falan. Eğer bunlarla uğraşıyorsan senin yatacak yerin de yoktur.
Yorgun argın yatağına uzanıp günün muhasebesini yaparken vicdanı sızlamayan, hastalanmadan sağlığın, yaşlanmadan gençliğin kıymetini bilenler ne kadar şanslı ve onlar ne kadar Allah’a yakın…
Niçin yaratıldığımızı, dünyaya geliş gayemizi düşünmek için biraz mola verip ayrıntılı düşünmek gerekmez mi? Hızlı koşarken neden koştuğumuzu anlayabilmek için yüzükoyun düşmemiz gerekmez. Bunu beklememeli.
Yaşadığımız çağın muhtemelen en büyük problemi, eylemlerin düşünceyi kuşatmış olması. Teknoloji, modern yaşam ve bunlara rekabet de eklenince ortaya çıkan manzara ürkütücü. Dürüst yaşamayı, helalinden kazanmayı, adam gibi adam olmayı unutturuyor.
Bilgisayar oyunları, akıllı telefonların cazibesi öylesine boyut kazandı ki, insanların bir eli şeylerinde, bir eli de telefon oyunlarında. Sabaha kadar mecburmuş gibi bunlarla uğraşanlar var. Öğrenciyse okuluna gidecek, yetişkinse işine gücüne bakacak. Bu şekilde nasıl olur bilemiyorum.
Dünya iyi ki ölümlü… Ölüm en iyi nasihattir… Böyle diyoruz ve aynen böyle deniliyor ama yine de bildiğimizden zerre kadar geri durmuyoruz. Nedense ölüm fazla düşünülmüyor.
Bir anımı arz etmek istiyorum…
Uzun yıllar önceydi, doğumdan dolayı annem hastanedeydi. Hepimizi çağırdılar. Annem vefat etmişti. Şu anda bile tüylerim diken-diken. Nasıl olmasın ki; beş kardeştik, en küçük ikisi annelerini tanımaz bile. Babam gözleri yaşlı ve perişandı ve bana “Oğlum annen Hakk’ın rahmetine kavuştu” dedi.
Uzun yıllar kendimi toparlayamadım, hele bakıma da muhtaçsan işler daha da karmaşık oluyor. Bakıma muhtaç beş küçük çocuk düşünün psikolojileri allak bullak. Yaşça en büyükleri olduğumdan bana sorarlardı “Abi annem nerde?” Nasıl yanıtladığımı hatırlamıyorum.
Yine yıllar sonra trafik kazasında yitirdiğim bir muhteremin bana bakan gözlerini kapatırken “Sen Hakk’ın rahmetine kavuştun” dedim. Yine tüylerim diken-diken inanın. Ölümün en iyi nasihat olduğuna inanlardanım. Çok zor günler geçirmiş olsam bile öyle sanıyorum ki muhtemel yanlışlardan beni alıkoymuştur o ölümler. Dünyada saltanatım olmadı. Bizim saltanatımız musalla taşıdır. Hoca “Er kişiyi nasıl tanırdınız?” dediğinde, cemaatten çıkan sesler benim için çok önemlidir. O ses gür çıkıyorsa ya da sorulduğunda “İyi Adamdı” denildiğinde makberimde mutlu olurum. Allah’ın selamı üzerinize olsun..
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
İssume Esnaflarının Varlığı ve Gürlek Çalışanları
İssume site olarak da, yerleşim birimi olarak da temayüz etmiştir. İssume bir bucak görünümündedir. Hayati önem arz eden her şey mevcuttur. Sağlık ocağı, ilkokul, anaokulu, çay bahçesi, kuaför, berber, eczane, cami, bunlara ilaveten büyük bir çarşımız da bulunmaktadır.
Son dönemde diğer esnaflara ilaveten, fırancala ekmek dışında unlu gıda maddeleri üreten Gürlek isimli bir esnafımız daha olmuştur. Gürlek imalathanesinde mahalle sakinlerine hizmet veren Yavuz Aydoğdu ve Ümit Cingöz isimli gençler müşterilerine nazik, zarif yaklaşımları dikkatimizden kaçmamıştır.
Çevremizdeki sitelerin de ihtiyaçlarını buradan temin ettiklerini düşünecek olursak, Gürlek çalışanlarının çok daha dikkatli olmalarını gerektiğini düşünüyoruz. Tüm esnaflarımızın ve Gürlek çalışanlarının aynı minval üzere olmalarını, uzun yıllar sitemize hizmet vermelerini dileriz. (Haber: Öcal Çulcuoğlu)
