Yaşamın Farkında Olmak

0
59

Saygı ve sevgi tek taraflı kaybolduğunda, çok düşünmeli ve geniş çapta kendimizi sorgulamalıyız. Sorgulama sona erdiğinde, kişi veya kişiler kendine sahte kazanç çıkartmamalıdır. Bir insan yapamayacağı bir şeyi yaparım diye yapmaya kalktığında elde etmek istediği çok şeyi bir anda kaybeder. Yani bu dünyada gördüğümüz, tattığımız her şey yalnızca hayallerden ibarettir.

Hayatımız bazen o kadar değişken ki gövdesine bakıp ta insan sandığımız kişiler, sizleri, bizleri her an şaşırtabilir. Göstermelik, yani açıkçası sahte samimiyeti kurmak uğruna, her türlü çarelere başvuran kendini beğenmiş bağnaz kişiler güvenimizi sarsar. Sahte gülücüklerini soysuzlaşmış gördüğünüzde kalıbına tüküresiniz gelir. Çünkü kendilerini başka kişiliklerde gören bu kişilik arayışında olanlar, aslında samimiyetsiz kuşağın en bariz örneklemeleridir.

Bu kişileri toplumun her kesimlerinde görmemiz ve görmeniz mümkündür. Kendilerini ‘Bulunmaz Bursa kumaşı’ gibi sanırlar. Sözleri, kelamları ve görünüşlerinden ayrı bir küstahlık akar. Kendilerinden başka hiç kimseyi sevmeyen kan emici asalakları sevip okşadıkça, sezdirmeden kanınızı emmeye başlar. Ben bilirim edasıyla, toplumda bambaşka hüviyetlere bürünürler. Onun tek felsefesi kendi ve yine kendisidir. Kendini herkesten üstün görmesi aslında onun bitmiş ve tükenmişliğinin ayak sesleridir.

İnsan her şeyden evvel mert olmalı ve sözünün arkasında durmalıdır. Ona bir türlü buna başka bir türlü kıvırtanları yanı başımızda görüp hissettiğimizde, ister istemez rahatsızlık duyarız. Her lafının arasında söylediği basit sözlerle kendini haklı duruma çıkartmaya çalışan bu anlamsız kişileri anlarız anlamasına da, tekerlemede dendiği gibi, “salıvermişiz bunları çayıra, Mevla’m bizlere bunlardan hayır getire…”

O yüzden doğru insanlarla bir olunması, çok doğal bir duygumuz olmalı. Parayı sonradan bulan sonradan görmeler, mevkisi olmadığı halde kendini o mevkide bulan kişilerle her an karşılaşabiliriz. Burada dikkat edeceğimiz çok çeşitli unsurlar var. Onlar kendilerini bizlerden çok uzakta görseler bile; kalemimin zerre kadar akan mürekkebi onları yerden yere vurmaya yeter. Kendini her şeyi üstünde sananlar, evliliği çocuksu gözle görenler ve başkalarının parasıyla her şeyi halledeceği düşüncesinde olan bu gibi basit insanlar, her zaman çevresinden dost kaybetmeye mahkûmdur.

Muhyiddin Şekûr on Twitter: "Güneşin bile bir zerre sayıldığı kâinatta, kendini  büyük görmek, edebe uyar bir şey değil... Sadi Şirazî… "

& & & &

İnsanın biri tozlu topraklı mekânda yaşarken, kendi kaderine ağıt yakar dururmuş. “Allah’ım ne olur bana biraz para ver de şu rezilliğimden kurtulayım” dermiş. Allah da ona “Sana para veririm ama şeytani düşüncelerinden uzak durmalısın ki bu duanı kabul ederim” demiş. Tamam demiş insanoğlu, vallahide billahi de ne çevremi ne de devleti dolandırmayacağım diye yaratıcıya söz vermiş. Kısa süre sonra ona bir gemi dolusu para bahşedilmiş. Gel zaman git zaman bir gemi, iki gemi derken, aklında hayalinde olmayacak parayı bulmuş. Allah’ın da hoşuna gitmiş bu durum. “Ben gemiyle verdim, o verdiğim gemileri çoğalttı…”

Ancak bu işte bir gariplik var düşüncesiyle, meleklerini görevlendirmiş. Gidin şunu takip edin bakalım neler yapıyor da işlerini bu hızda çoğalttı? Talimatından sonra, Cebrail ve Azrail melekleri onu yakın takibe alır. Gel zaman git zaman Cenabı Allah’ın huzuruna çıkan melekler şu ifadeyi kullanır; “Dünyanın üstünde çok ucuza ne var ne yok alıyor ve bire aldığını yüze satıyor. Kendini yaratan gibi görüyor ve hiçbir şeyden korkmuyor. Bu gibi işlerden de korkunç şekilde para kazanıyor…”

Düşünüyor Cenabı Allah ve şöyle diyor. “Aldığı, sattığı, oturduğu mekânların sahibinin kim olduğunu bilmeyen bu densizin sonu nasıl şekillenecek göreceğiz. Ben bu kuluma verdiğim sadakamın birini bin yapar, bir anda da onu kül yaparım…”

& & & &

Bu gibi kişilerin sonu nasıl oldu veya olacağı belli. Bir insan ne oldum değil ne olacağım demeli. Kendini paranın sıcaklığıyla üstün görenler, yaptığı meslekte kendinden başka hiç kimseyi tanımayanlar, bir gün ne olduğunu bilmeden gaibe doğru buhar olup uçarlar. O yüzden; her başlandığımız güne temkinli başlamalıyız. Her konu için atacağımız adımları çok bilinçli şekilde düşünerek atmalıyız. Kimsenin üstüne basmadan varacağımız istikametlere, doğru şekilde gitmeliyiz ki hem Allah’a hem de kullarına verebileceğimiz doğru hesaplarımız olsun.

Ben şunun veya bunun girişimleriyle bunları yaptım denmesi, kişileri ne dereceye kadar haklı çıkartır. Bitmez denilen hayat ve zaman tıpkı bir balon gibi. Şişer kocaman olur ve birden patlar. Patladığında ise onu artık geri şişiremezsiniz. Allah toplumu sadakatli şekilde gören insanların varlığını çoğaltsın.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here