Yarın Cumhuriyet Bayramı Bu Sabah ve Her Sabah Gururluyuz, Güçlüyüz, Düşünceliyiz…

0
75

Günaydın sevgili okuyucularım nasılsınız bu sabah. Kaza kurşunu ya da değil bilmiyorum ancak gencecik bir genç kız olan Dilek Doğan’ın yaşam savaşını kaybetmesi ve IŞİD’le girişilen çatışmada şehit olan polislerin acısı seçim koşturması ve çatışmaların gölgesinde Cumhuriyet bayramını kutlamaya hazırlanıyoruz. Bütün yurtta büyük bir coşku ile kutlanmasını beklediğimiz Atamızın emaneti olan bu günde cumhuriyet gibi bir değere sahip olduğumuz için gururluyuz, sevinçliyiz.

92 yıl önce bugün Atatürk, düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onlara, “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dedi. Ve 29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet’in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Ve o günden beri aynı sevinç ve coşku ile kutlanır ve sonsuza dek kutlanacaktır.

yase-cumhuriyet

Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet’i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.

Cumhuriyet Yönetiminden önce devletimizin adı Osmanlı İmparatorluğu idi. Osmanlı Devleti, Osman Bey tarafından 1299’da Söğüt’de kuruldu. Osmanlı devlet yöneticisine padişah denirdi. Osmanlı Devletini altı yüz yirmi dört yılda, otuz altı padişah yönetti. Son padişah Sultan Vahdettin’dir. Eskiden ülkelerde tek kişi egemendi. Ülkelerini diledikleri gibi yöneten bu kişilere padişah, şah, kral, hakan, sultan denirdi. Yönetim çoğu zaman babadan oğula geçerdi. Bu yönetime mutlakıyet denir. Mutlakıyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir. Mutlakıyetle yönetilen ülkelerde zamanla, hakana, padişaha, şaha, krala yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı.

Bu yasa taslakları hakan, padişah, şah, kral tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine Meşrutiyet denir. Ancak meclisin yetkileri genel olarak çok sınırlıdır. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edildi. Üçüncü yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet’te egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus kendini yönetme yetkisini temsilcileri -milletvekilleri- aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler yasalar yapar, yöneticileri ulusu adına denetler. Yönetilenler dilerlerse seçimlerde yöneticilerini değiştirirler.

Ülkemizde Cumhuriyetin Kuruluşu

Osmanlı İmparatorluğu’nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı.

Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a geldi. Erzurum’da, Sivas’ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır” diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923’te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923’te Ankara Başkent oldu. Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onlara, “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” dedi.

29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet’in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Ve o günden beride Türkiye cumhuriyeti daha büyüyerek, şan ve şerefe bu günlere geldi. Guruluyuz, heyecanlıyız ve son nefesimize dek onun koruyucularız.

Ve sevgili okuyucularım şimdilik sağlık ve sevgiyle hep birlikte cumhuriyet yönetimi hür irade ve rahat bir vicdanla el ele kalalım, her türlü ayrım ve gayrıma inat. Bize bu güzel yönetimi armağan eden başta Atatürk olmak üzere bütün emeği geçenlere sonsuz teşekkürler, nur içinde yatsınlar. Ve Atatürk’ün son günlerde en çok ihtiyaç duyduğumuz “Yurtta sulh cihanda sulh” dileği ile yazımı noktalıyorum. Yase

Günün Şiiri

Cumhuriyetimizin Ellinci Yılı Marşı

Müjdeler var yurdumun toprağına, taşına;

Erdi Cumhuriyetim elli şeref yaşına!

Bu rüzgarla şahlanmış dalga dalga bayrağım;

Başka bir tuğ yaraşmaz Türk’ün özgür başına.

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

Yılları bir çığ gibi aşarak hafta hafta,

Koşuyoruz durmadan kadın erkek bir safta…

Elimizde meşale; ilke ilke Atatürk,

Işıklarla donattık ülkeyi her hafta…

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

Aynı kandan feyz alır bunca toprak, bunca taş.

Kılıç tutan bilekler, verdi sabanla savaş.

Tekniğin dev nabzında her adım, her dakika,

Çarklarda aynı tempo, yüreklerde aynı marş…

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

Biz yürekten bağlıyız elli yıldır bu yola;

“Yurtta barış” ilk hedef, “Cihanda sulh” parola.

Koparamaz hiçbir güç bizi milli birlikten;

Atamızın izinden koşuyoruz kol kola….

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

Yaşasın hür ulusum! Soylu gencim, benliğim!

Yaşasın şanlı ordum, sarsılmaz güvenliğim!

Ersin elli yıllarım nice mutlu çağlara;

Örnek olsun cihana devletim, düzenliğim!..

Cumhuriyet, özgürlük, insanca varlık yolu;

Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolu…

Bekir Sıtkı ERDOĞAN

Cumhuriyet

Al yıldızlı al bayraklar,

Her yanda dalgalanıyor.

Süslendi evler, sokaklar

Renk renk ışıklar yanıyor.

Yirmi üç yıl önce bugün.

Cumhuriyet kurdu millet,

Bize büyük Atatürk’ün,

Armağanı Cumhuriyet.

En birinci vazifemiz,

Onun yolunda yürümek.

Canımız gibi koruruz,

Cumhuriyet Türklük demek.

Sevinçle, sağlıkla geçsin.

Sabahımız, akşamımız.

Kutlu olsun hepimize,

Cumhuriyet Bayramımız.

Vasfi Mahir KOCATÜRK

Günün Sözü

Cumhuriyet düşünce, beden ve bilim bakımından güçlü koruyucular ister.

Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır.

Mustafa Kemal ATATÜRK

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here