Ünsal; “Adaletsizliğe, Haksızlığa Karşı Çaresiz Değiliz”

0
25

Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal, emeği ile geçinen kesimlerin yani halkın, her geçen gün daha fazla yoksullaştığını, daha fazla güvencesiz hale gelindiğini vurgulayarak, içerisinde bulunduğumuz ay itibariyle, işsiz sayısı, açlık ve yoksulluk sınırları, borçlu sayısı, enflasyon gibi konularla rakamlarla açıkladı. Ünsal, haksızlığa karşı 2 Aralık Cumartesi günü İstanbul ve Diyarbakır’da hayata geçirecekleri mitinglere tüm emekçileri davet ederek; “Yıllardır yoksulluk, işsizlik ve zamlar altında ezilen herkesi Halktan, Emekten Yana Bir Bütçe için omuza omza vermeye, mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz”  dedi.

Tüm rakamlar ortadayken, ülkeyi yönetenlerin hala gerçek dışı söylemler içinde olduklarını ifade eden Ünsal; “İktidar hala “İşçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik. Yeni bir ekonomik modele geçtik. 2023 için vaat ettiğimiz hedeflere 30 yıl sonra ulaşacağız” diyerek hepimizle dalga geçiyor. Oysa “yeni”, “rasyonel” diye sundukları modelin cilasını kaldırdığımızda da altından yine çalışanları ve halkı daha fazla yoksulluğa itmeyi hedefleyen bir saldırı dalgası çıkıyor. Bu saldırı dalgası için seçimden hemen sonra düğmeye bastılar. Saldırı dalgası bugün Orta Vadeli Program, Kalkınma Planı ve bütçe kanun teklifinden oluşan Bermuda Şeytan Üçgeni ile sürüyor.

Bermuda Şeytan Üçgeni ile:

-Ücretlerimizi-maaşlarımızı gerçekleşen enflasyona göre değil, hedeflenen enflasyona göre artırmayı, böylece enflasyon farkı ödemesini kaldırmayı hedefliyorlar.

-Emekli olma yaşını yükseltmek, emekli aylıklarını daha da düşürmek istiyorlar.

-Sosyal harcamalara, eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetlerine yapılan harcamaları daha da kısmayı, özelleştirmeleri tüm hızlıya sürdürmeyi hedefliyorlar.

-‘Vergi reformu’ adı altında çalışanlara ve halka daha çok vergi, ‘esnek çalışma’ adı altında daha çok sömürü dayatmak, kıdem tazminatını ortadan kaldırılmak istiyorlar.

Kısacası eski dedikleri modelde cebimize giren, ücretlerimizi buharlaştıran el yeni dedikleri ekonomik modelde bugün boğazımıza sarılmaya çalışıyor.

Bütçe teklifine göre önümüzdeki yıl devletin her 100 TL’lik giderinin 89 TL’si vergilerden karşılanacak. Peki vergiler kimden, nereden toplanacak? Ne yazık ki tüm vergi yükü gelmiş geçmiş tüm bütçelerden daha ağır bir şekilde bize, emekçi sınıflara, halka yıkılmak isteniyor.  Merkez Bankası 10 gün önce 2024 için enflasyon tahminini %36’ya çıkardı. Milyonlarca kamu emekçisine 2024 yılı için hedeflenen enflasyon oranın 11 puan altında maaş artışı dayatıldı. Ama bütçe kanun teklifi ile toplanacak vergiler geçen yıla göre tam %132 artırılıyor. ÖTV %175, büyük bölümü bizim maaşlarımızdan-ücretlerimizden kaynakta kesilen Gelir Vergisi %140, KDV %120, Damga Vergisi %160, Şans Oyunları Vergisi tam %320 artırılıyor. Buna karşın, devlet toplayacağı her 100 TL verginin 25 TL’sinden vergi harcaması adı altında  sermaye, patronlara getirdiği muafiyet ve istisnalarla vazgeçiyor. Ayrıca 100 TL’lik kurumlar vergisinin 20 TL’si de Merkez Bankası, kamu bankaları ve TPAO, BOTAŞ, Elektrik Üretim A.Ş. gibi KİT’ler tarafından karşılanıyor. Kısacası halk, çalışanlar vergi yükü altında ezilirken koca koca holdingler, şirketler, firmalar çalıştırdıkları asgari ücretli kadar dahi vergi ödemeyecek” şeklinde konuştu.

Bütçeden aslan payının eğitim ve sağlık yerine istisna, muafiyet, teşvik olarak sermayeye, patronlara gideceğini öne süren Ünsal; “Vergilerdeki fahiş artışa rağmen bütçe 2 trilyon 652 milyar TL açık veriyor. Ne yazık ki hala ‘hükümet yerel seçimlere giderken kesenin ağzını açacak, maaşları, ücretleri enflasyonun üzerinde arttıracak’ diyenler var. Oysa bu iktidar yıllardır ne zaman kaşıkla verse kepçe ile geri aldı. Son seçimden hemen sonra okul öncesi eğitimdeki bir buçuk milyon öğrencinin 1 öğün ücretsiz yemeğini bile kesenlerin yerel seçimlerden sonra ne yapacağını tahmin etmek için kâhin olmaya gerek var mı?

KESK olarak iktidarın kendi eliyle yarattığı enkazın tüm faturasını emekçilere, halka yıkmak istediği bu bütçeyi kabul etmiyoruz.

Halktan, Emekten Yana Bir Bütçe İçin:

-Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz.

-Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz.

-Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme politikalarına son verilmesini istiyoruz.

-Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz.

-Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.

-Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli vesağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz.

-Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz.

-Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.

-İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz.

-Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz.

-Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz.

%1’in çıkarı için %99’u yok sayan adaletsizliğe, haksızlığa karşı çaresiz değiliz. 2 Aralık Cumartesi günü İstanbul ve Diyarbakır’da hayata geçireceğimiz mitinglerle emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Yıllardır yoksulluk, işsizlik ve zamlar altında ezilen herkesi Halktan, Emekten Yana Bir Bütçe için omuza omza vermeye, mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here