Değerli okurlarım, makalemin başlığı ile ne demeye çalıştım dersiniz, biraz açalım dilerseniz. Fetva verebilmek için spordan anlamak şart. Bir insan her şeyden anlayamaz, bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Sporumuza siyaset doğrudan karışmıştır, Siyasi atamalar yapılmıştır, sportif çevreye usulü kaidesinde gözdağı verilmiştir, bazı kulüp yöneticilerinin bu çirkinliklere katkısı da mevcuttur!
Peki, bu durumda eylem nasıl yapılır? Sporseverler, fazla değil, üç hafta statlara uğramasınlar, futbol maçlarına gitmesinler ya da, keyfi olarak zamlanan bazı gıda maddelerini, fazla değil on günlüğüne insanlarımız tüketmeyi versin. Bakalım ne oluyor?
Benzinden söz ettim mi? Kesinlikle hayır… Dünyanın en pahalı benzinini kullanmamıza rağmen, imam ne diyor? “Ülkemizde petrol çıkıyor mu? Petrol çıksın bedava dağıtırım.” Kasımpaşalı arkadaşım aynen böyle söylüyor. Adam haklı neme lazım! Bilip de eyleme geçmemek, hiçbir şey bilmemektir. Bu vecize bendenize aittir ve açıklamasını yarınki sayımızda siz değerli okurlarıma sunacağım.
“Sporu sevmek, futbol oynamak…” Bunların insanoğlunun genleriyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Sporun bir branşıyla ilgilenmek için, o genç adamın ailesiyle birlikte kendini tanıması şarttır. Günümüzde, futbol geçerli akçe diye ebeveynlerin hemen tümü çocuklarını futbol okurlarına yazdırıyor. İnanın, o gençlerin %90’ı başarısız oluyor. Daha sonra fiziklerinin yatkın olduğu spor dallarında bile başarılı olamıyorlar.
Yani, “Babam beni çocuk yaşta Mahmut Hoca’ya teslim etti, gerisine karışmadı” demekle bu iş olmaz ya da, “Herkes zengin olabilir. Gemicik alın, birinci el, ikinci el…” demekle de bir yere varılamaz Mahmut Hoca’yı, gemicikleri ya da ayakkabı kutularını bir tarafa bırakalım zaten kutu sözcüğü lügatimizden çıkarıldı, delikanlı olan söylesin de görelim.
Kişi öncelikle kendini iyi tanıyacak. “Ben şu sporu yapabilirim” diyecek ve diyebilmeli. Ailenin yardımı da burada çok önemli! Psikiyatrlar terapi eğitimi alırken, terapi unvanını almadan önce almış olduğu süper vizyonlarda öncelikle kendilerini tanıma adına girişimler de bulunurlar. Bunu örnek olarak verdim. Kendimizi iyi tanıyamazsak, başkalarına kendimizi anlatamayız. O zaman iktidar sarhoşu derler, yüce divanda hesap sorarlar. Sonra iyi olmaz.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
