Değerli Okurlarım, hafta sonları oynanan futbol maçlarını yorumlayan kanalların çoğaldığı, hepinizin malumu. Belki onun üzerinde kanalda (benim bildiğim izlediğim) bu işler yapılıyor. Bu kanallarda neler yapılıyor, neler konuşuluyor… Fazla merak etmeyin, bilimsel hiçbir şey yok. Kadınların kızların yorumculuğu da moda oldu ya, o konuya daha sonra girmeyi düşünüyorum.
Stüdyo da en az dört kişi bulunuyor. Birisi sunucu, diğerleri yorumcu! En iyi yorumu onlar yapıyormuş gibi, seçme kişiler, eski sporcular. Ekranın altına şu notu düşmeyi ihmal etmiyorlar… Falan maçın geniş özeti AZ SONRA… Bu az sonra dediği tam bir saat. Bekle babam bekle vaktin müsaitse, yoksa zaplarsın. Az sonranın hikmeti bu! Kılık kıyafetten, saç ve sakaldan söz etmeyeceğim. Ben usandım yazmaktan onlar kılıksız gelmekten usanmadılar.
Neyse şimdi, GOL nasıl oldu? Pozisyon nerede ve nasıl başladı? Kim kime faul yaptı? Kim kimin arkasından dolandı? Hakem neredeydi? Hakem faulü görmedi mi? Bir spor yazarı olarak onlara suç bulmuyorum. Asıl suç, onlara itibar edip stüdyo ya sokanlarda. Sözde reyting yapmak istiyorlar ama, en altlarda seyrediyorlar.
Hele birisi çok ilginç bir laf etti. Zaten şu sıralar o arkadaşımızı ekranlarda görmüyorum. Belki yeni bir buluşla karşımıza çıkar. Evet, şu vecizeyi kullandı o arkadaşımız… “Biz Seviyeli Bir Program Yapıyoruz!” Bu tür programlar muhtemelen sporseverleri ekran başına toplamak amaçlıdır belki ama öncelikle ve ivedilikle yayınlanan bu programlar sporseverleri tribünlere çekmeli. Oralara ağzı bozuk adamları doldurursan, tribüne kim gider ki?
Ancak, bazı takımlara “Seyircisiz Oynama” cezası veriliyor ya. O cezaya devam edilip edilemeyeceğini bilmiyorum. Seyircisiz maçlara kadınlar, kızlar ve 16 yaşından küçük çocuklar gidebilir deniliyordu. Bunlar hikâye tabi. Ekranlarda görüyorduk, herkes de görmüştür eminim. Çocuk dediği puro içiyordu.
Bunun kadar önemli bir şey daha var ki; hani kadın-kız serbestti ya. Eksik etekler sakin-sakin otururlar, kimse kimseyi rahatsız etmez falan. Bir makalemde anlatmıştım, zararı yok ikinci baskı olsun. Biz onları küfür etmezler, bilmezler biliyoruz genelde. Millet öylesine yetişmiş ki anlatabilmem mümkün değil. Erkekler gibi demiyorlar, diyemiyorlar… ‘Yapiym’ diyemiyor da nasıl diyorlar biliyor musunuz? ‘Yaptıriymm!’ diyorlar. Ne cevherler var içimizde?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
