Sistem mi, Yetenek mi? (5)

0
47

Değerli okurlarım, yetenekli oyuncuları bulmak da yetiştirmek de kolay bir hadise değildir. Eğer varsa, bu sporcular geliştirilmiş sistemlere artılar kazandırırlar ve de o sistemin uzun süre başarılı olmasını sağlarlar.

Yerel çalıştırıcılara şu önerilerde bulunabilirim. Sisteme uygun oyuncular her zaman bulunmayabilir. Bulduğunuzda da kendiniz hem şanslısınız ve hem de sisteminiz saat gibi çalışır. Ancak, fayda sağlayacaksınız diye spor ahlakını özümlememiş oyuncuları sisteminize dahil ederseniz büyük hayal kırıklığı yaşarsınız.

Belli yaşa gelmiş profesyonel bir futbolcu “Ben şu gömleği çıkardım, bu gömleği giydim” diyemez. İnsanlar bir gecede, bir anda değişemezler. Spor ahlakından yoksun bir futbolcuyla çalışmak zorunda kalmak nasıl bir şeydir bilemem ama dibi görünmeyen bir kuyu gibidir dersem sanırım anlatmış olurum. Gerçekten başarılı olmak isteyen çalıştırıcılar sistemlerinin iskeletini alt yapıdan alacakları sporculardan oluştururlar. Bunları tecrübelerime dayanarak söylemeye çalışıyorum.

Altyapıdan gelenler, hiç kuşkusuz olmasın sizleri yarı yolda bırakmazlar. Onların çabalarına sizin de katkılarınız olacaktır şüphesiz. İşte o zaman takımınız başarılı olduğu gibi, siz de kalıcı olursunuz, prestij kazanırsınız. Bazı şanssız yenilgiler, puan kayıpları sizleri ters yönde etkilemez. Yani kovulmazsınız. Bildiğiniz gibi, yerel takımlarımızın yönetimleri, sporcularına teknik kadrolarına sahip çıkmazlarda, başarıya sahip çıkarlar…

Onlar için başarısızlığın nedeni teknik kadrodur. Teknik direktörler, futbolcular gider de onlar bir yere kımıldamazlar, kalıcıdır o kıymetli ve de asaletli dostlarımız. Efendim, sistemin takım oyunu ile birlikte, futbolcuların aklını ve bedenini hamallıktan kurtardığını, aynı zamanda yeteneğinde olabildiğince kendini sergilemesi için ortam sağladığını altını çizerek söylemiştim.

Bunlar tamamıyla doğru olmasına doğru da; sistemin tutması, bir başka ifadeyle başarılı olması, çalıştırıcıyı tembelliğe sevk etmemeli. Elinde “B” planı mutlaka olmalı. Sıradan ya da önemli bir müsabakada, gerek duyduğunda sistemde değişiklik yapabilmeli. Yapılan bu değişiklik artı sistemdir, aynı zamanda rakibi şaşırtır…

Teknik direktörler sistemlerinde ısrar ediyorsa, onun riskine de hazır olmalıdırlar. Bu konuda tereddüt felaket getirir, içinden çıkılamaz bir durum alır. Sistem oluşturmak ve bunu oturtmak kolay bir hadise değildir. Öncelikle kendisi inanmalı ve oyuncularına da her antrenmanda en küçük rötuşuna kadar anlatmalı.

Bir çalıştırıcı temayüz etmek istiyorsa; Sistemine güvenmeli, Futbolcularına inanmalı, Biraz da gözünü karartmalıdır! Bu işin raconu budur. Sistem denilen hadise bir yerlerden satın alınmaz. Bu beyin işidir. Çok çalışmak, inanmak ve inandırmakla gerçekleşir.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here