“IŞİD Tehlikesi Yakın Değil ama Olmayacak Demek de Değildir”

0
122

celalattin yavuz2Prof. Dr. Yavuz, TV’de Hatay Sorunlarına Değindi…

Hatay basınının ve son zamanlarda kamuoyunun da yakından tanıdığı, Dörtyollu Dış Politika-Güvenlik Politikası Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Kanal B’nin “Güncel” adlı programında IŞİD terörünün Türkiye ve bölgeye etkilerini değerlendirdi. Prof. Dr. Yavuz, IŞİD tehdidinin ve Suriyeli mültecilerin Hatay’a olan etkisini de değerlendirdi.

42 günlük Hatay gözleminin ardından geçtiğimiz hafta sonu Ankara’ya dönen Yavuz; “Antakya, Samandağ, Defne, Arsuz ve İskenderun ağırlıklı olmak üzere, Hatay’da nüfusun %30-35’ini oluşturan bir Alevi/Nusayri kesim mevcuttur. Hepsinin bir diğer ortak özelliği de ‘Vatansever’ oluşlarıdır!” diyerek sözlerine başladı.

IŞİD’in Irak kuzeyinde “Sünni” olmayanlara karşı katliam ve mezaliminin Hatay’daki Alevi kesimde yarattığı korkuyu anlayışla karşıladığını belirten Yavuz; “Şu an için Reyhanlı’nın Suriye tarafında IŞİD varlığı mevcuttur. Ancak henüz tehdit boyutunda değildir. PKK terör örgütünün Suriye kolu PYD, Ocak 2014 ayı içerisinde Suriye’nin kuzeyinde Türkiye ile bitişik 3 bölgede sözde özerk kantonlar ilan etti. İşte bunlardan en doğudaki Kobani’ye birkaç gün önce IŞİD saldırısı başladı. Bunun üzerine Türkiye’deki PKK militanları PYD’ye yardım için Suriye’ye aktılar! Şu an için Suriye sınırından IŞİD tehlikesi yakın değil ama olmayacak demek de değildir” diye konuştu.

IŞİD’in bu tehdidine karşılık Yavuz, Hataylıları rahatlatan şu ifadelere de yer verdi: “Öte yandan, her ne kadar AKP iktidarı Ergenekon, Balyoz, Casusluk Davası vb hukuk dışı davalarla Türk Silahlı Kuvvetlerini adeta bir ‘Kâğıttan kaplan”a çevirmişse de, TSK’nin ölüsü bile IŞİD tehlikesini bertaraf edebilecek güçtedir. Hava kuvvetleriyle destekli mobilize kara birlikleri IŞİD’e karşı etkili olarak kullanılabilir!”

celalattin yavuz3

Yavuz’un Hatay’la ilgili üzerinde durduğu bir diğer önemli konu da Suriyeli mültecilerin Hatay’da yarattığı olumsuzluklardı. Yavuz; “Türkiye’de 1 milyon 300 bini aşan Suriyelilerin sayıları daha da artacaktır. Bu yerini yurdunu terk eden misafirler Hatay, Gaziantep, Kilis, Maraş, Osmaniye gibi yakın iller başta olmak üzere belediyelerin üzerine yüklenmişti. Belediyelerin tek başına altından kalkması mümkün olmayan bu yük için ya hükümet ayrı bir bakanlık ya da Başbakana bağlı güçlü bir müsteşarlık ihdas edilmelidir. Suriyeliler başlangıçta “insani” boyutta karşılanmışlar, ancak bugünkü yaklaşım nefret ve düşmanlık saçar hale gelmiştir.

Türkiye’deki Suriyeliler konusu, devletin sosyolojik, eğitim, sağlık, ekonomik, asayiş dâhil komple çözüm bulmasını gerektiren ve giderek tehdit derecesine varan bir sorundur. Alınacak her önlemle ilgili kayıtlar sağlam tutulmalı ve Türkiye’ye getirilen bu maddi külfetin İslam ülkeleri ile BM’den tahsili konusu gündemde tutulmalıdır!” dedi.

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here