Verimli bir fabrikayı kurup, iş bilir ekiple de o fabrikayı donattıktan sonra yeni zamana adapte olarak gelişir, güzelleşir ve ortaya istenenin de üstünde teknolojik gelişmeler yapılırsa, bu fabrikanın hızla büyümesine ülke olarak şahit olur, hep birlikte de onlarla gururlanırız.
Zaman çok çabuk hızla geçip gidiyor. Ne olduğunu anlayamıyoruz ama geçen zaman içinde çok şeylerin katma değerleri yurdumuza damgasını vuruyor. İsdemir; çevre bilinciyle yürüttüğü kükremesini, kuzu sadeliğiyle sessizce sürdürüyor. Özellikle Dünya’yı kasıp kavuran ‘Coranavirüs’ yurdumuzda çoğu işletmeleri de zararlara sürüklediği şu günlerde, dıştan bakıldığında durgunlaşmış gibi gözüken fabrikanın iç merkezi tıpkı bir karınca kolonisinin ‘algoritması’ gibi deyim yerindeyse tıpkı arı gibi nitelikli çelik üretmeye devam ediyor.
İsdemir, ilk kuruluş gününden itibaren 15 yıl bocalama devresine girmişti. Siyasi partilerin arpalığı şeklinde çalışmalar yapılıyor ve iş bilmez kalifiye olmayan elemanlar yüzünden zarar üstüne zarar etmeye başlamıştı. Özelleşmesinin ardından İsdemir hızla kendine gelmeye başladı.
Özelleşmesinin ardından, geçen her sürecini değerlendirdiğimde; İsdemir öncesi ve sonrası diye ayrıştırma gereğini hissediyorum. Öncesinde kendi halinde bir ‘demir çelik fabrikası’ görüntüsüyle belleklerimizde yer tutan İsdemir’in, Özelleştirme sonrasında çok değişik bir çalışmanın içerisinde olduğunu hayranlıkla izler olduk. Bugün her ünitesinde ayrı bir üretim heyecanı yaşanıyor.
OYAK, uzmanlık bilgileri ışığında değerlendirdiği konuların özünde, OYAK’a bağlı müesseselerin çalışma prensipleri genelde aynı disiplin içerisinde görev yapıyor. Kaidelere uyularak yapılan her iş başarıları da beraberinde getirir. OYAK kendi rotasını, Dünyaya çevirmiş bir kurumsal kuruluştur. Türkiye için yararlı yatırımlar yapmaya devam ediyor.
Doğru zamanda yatırım yapmanın kilit önemine inanan OYAK, uluslararası projelerde stratejik konuma haiz iş kollarındaki olanakları yakından izlemeye ve “doğru projeyi” bulduğunda da aktif ve kararlı bir yatırımcı olarak, tavrını ortaya koymasıyla adından hep bahsettiriyor.
Erdemir gibi kendi rüştünü ispatlamış bir kuruluş, İsdemir ile birlikte yüklendikleri bu yükün çok ağır olmasının farkındalığı ve bilinciyle, yurdumuzun ‘kuzeyi ve güneyinde’ çelik harikaları yaratmaya azimle mücadele içerisindedir. Yaptıkları bu özverili çalışmalar neticesinde ise her geçen gün olgunlaşan meyvelerini yurt ekonomisine gururla sunuyorlar. Yatırım yapma ilkesi ile devamlı çalışmalar içerisinde olan bu güzide kuruluşlarımız İsdemir’in 50 yılda geldiği son günlerinin sevincini yaşıyorlar.
OYAK gemisi çok güzel bir donanımla donanmış. İçerisinde yer alan İsdemir ise kaptanın gemiyi yürütmesinde önemli rollerle kendisini gösteriyor. Kendine verilen tüm proje hizmetlerini başarıyla yerine getiren İsdemir, Mühendislik, Yönetim ve Danışmanlık hizmetleriyle de ayrıca görev yapmanın mutluluğunda. Türkiye ekonomisine her geçen gün daha şiddetli şekilde kendisini gösteren bu kuruluşlarımıza yurt dışında büyük çelik devlerini de kendi bünyelerine alma başarısı göstermiştir.
Anlayacağınız gemimizin tonajı arttı ve dünya denizlerinde şanlı Türk bayrağımızın özgürce dalgalanması sağlandı. Özellikle şu son günlerde özellikli ALUMİNA sektöründe söz sahibi. OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Emekli Tümgeneral Mehmet Taş, Genel Müdür Süleyman Savaş Erdem, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Toker Özcan, İsdemir Genel Müdürü Mesut Keyifli şahsında, tüm bu tesislerimize emeği geçenleri canı gönülden kutlarım.
Bu yıl İsdemir’in kuruluşunun 50’nci yılına girdik. Her şey tüm açıklığıyla ortada! Hızla büyüyen yurdumuzun gerçek lokomotifi şeklinde karşımızda gururla karşımızda duruyor. Yatırımlar devamlı şekilde oluşuyor. Allah güçlerine güç katsın.
1970 yılından 1979 yılına kadar bu firmanın ilk kuruluşunda emek veren birisi olarak; İsdemir’in geldiği bu son halini çocuksu gençliğimin en güzel çağı şeklinde yaşıyorum. Evet; bizler artık yaşlanıyoruz. Çok ama çok emek verdiğim fabrikanın bu günleriyle çok gurur duyuyorum. Yirmi yaşında bir delikanlıyken, onun formasıyla ringleri temsil ettim. İlk meslek hayatımda gözlerimi onun kucağında açtım.
Biz yaşlandıkça o ne kadar da gençleşiyor. Ne mutlu bizden sonra gelecek olan kuşaklara ki böyle bir Dünya Tesisini daha gelişmiş şekilde önlerinde hazır görecekler. Allah nazarlardan esirgesin. Başarılar… Başarılar…
