İskenderun Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşan Coşkun Selçuk; “İçinde Bulunduğumuz Şiddet Sarmalı Geleceğimizi Tehdit Etmektedir”
İskenderun Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, dün, Boyacılar Parkında bir araya gelerek ülke gündemine ilişkin açıklamada bulundular. Platform adına konuşan Coşkun Selçuk, ülkenin içerisinde bulunduğu durumdan hükümeti sorumlu tuttu ve “İçinde bulunduğumuz şiddet sarmalı geleceğimizi tehdit etmektedir. Türkiye içerisinde, AKP Hükümeti’nin şiddeti teşvik eden, kamplaştırıcı söylemleri ile her geçen gün toplum gerilmektedir. Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerle ilgili olarak bizzat Başbakan basından susmasını istemektedir” dedi.
AKP Hükümetinin, uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle ortaya çıkan sonuçlardan başkalarını sorumlu tutmaya devam ettiğini ifade eden Selçuk, ortaya konulan her karşı çıkışın komplo olarak değerlendirildiğini kaydetti.
Hukukun ayaklar altına alındığını vurgulayan Selçuk; “Kışkırtılmış kitlelerin demokratik haklarını kullanmak üzere alanlara çıkanları linç etme girişimleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından örnek davranış olarak gösterilmekte ve herkesin aynı tepkiyi göstermesi istenmektedir. Bu hukukun ayaklar altına alınmasıdır, bu söylemin nefret suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren radikal İslamcı IŞİD çetelerinin yaptığı katliamları bütün dünya izlemektedir. Bu örgüt daha dün Musul’da teslim olan askerlerden Sünni olan 800 kişiyi ayırıp geriye kalan 1700 Şii askeri katlettiğini bütün dünyaya duyurmuştur. Bu Ortadoğu’nun tümünü ateş topuna çevirecek bir yaklaşımdır. Dün Suriye’de desteklenen bu çeteler bu gün Türkiye’yi de vurmaya başlamıştır. Tehlikeyi her gün kapımıza yaklaştıran radikal İslamcıları destekleyen bu politikadan bir an önce vazgeçilmelidir” diye konuştu.
Sistemden Hesap Sormaya Devam Edeceğiz!
İki gün önce Adana’da başına isabet eden ses ya da gaz bombası fişeği nedeniyle hayatını kaybeden 15 yaşındaki İbrahim Aras’ı da hatırlatan Selçuk; “Böylece AKP Hükümeti bir cinayetin altına daha imzasını atmıştır. Her konuşmasında çocuklara duyduğu sevgiden bahseden Başbakan Erdoğan’ın cinayet kusan iktidarı bir canımızı daha almıştır. Öyle ki olayda sorumluluğu bulunan polisler savcı gelmeden cenazeyi kaldırmaya çalışmış, ‘Biz burada kuş avlıyoruz’ gibi ifadelerde bulunmuşlardır.
Yandaş medya ve kamu kurumları ‘İbrahim’in elinde patlayıcı madde vardı, elinde patladı’ diye haber servis etse bile, yalanları otopsinin ilk sonuçları ile ortaya çıkmıştır. İbrahim’in bedeninde kafasından aldığı darbe dışında başka hiçbir yara izi olmadığını doktorlar açıklamışlardır. Mahallelilerin duyarlılığı ile ortaya çıkarılan katliam iktidarın gerçek yüzüdür.
Çocukları sokak ortasında katleden bir sistemin hiçbir meşruiyeti yoktur, olamaz. Polisinden İçişleri Bakanlığı’na, yargısından hükümetine kadar hiç kimse bu olayın sorumluluğunu üzerinden atamaz. Eğer bir an önce sorumlular cezalandırılmazsa, tüm yetkililer 15 yaşındaki İbrahim’in canını alan faşizmin bir parçası olmaya devam edecektir. Bizler Emek ve Demokrasi güçleri olarak çocuklarımızı ve geleceğimizi öldüren sistemden hesap sormaya devam edeceğiz” dedi.
