İçimiz Kan Ağlıyor! – Spor, Babamızın Malı Değil (2)

0
63

İçimiz kan ağlıyor son birkaç gündür… Dağlıca’dan gelen kara haber hepimiz için büyük bir üzüntü kaymağı oldu. Tarifsiz bir acıyla duyduğumuz bu saldırı haberinde kaç canımızı yitirdiğimizi de tam olarak bilemiyoruz. Allah’tan tüm şehitlerimize rahmet diliyoruz. Bu ateş tüm ülkemizi sardı!

& & & & &

Değerli okurlarım, dün tribündeki locaların rahatlığından söz etmiştim. Buralarda maç izleyenler zengin insanlar, bastırmış parayı keyfine bakıyor. Maç bitimine 8-10 dakika kala stadı terk edip gider. Localarda oturanları suçlamıyorum. Ortada suçlanacak hiçbir şeyde yok. Peki, eksik ya da noksan olan nedir? Güzellik çok ama ruh yok. Dayanışma ruhu yer ile yeksan. Sadece locayı sezon sonuna kadar satın almakla ya da ücretini ödemekle, kulübüne ekonomik açıdan yardımcı oluyor hepsi o.

Localar orduevlerinden daha beter, büyük bir sessizlik hâkim. Anlatmak istediğim bütün localarda böyle kıytırıklık hâkim. İyi ki azınlıktalar, çoğunlukta olsalar, “’GOL” olmuş olmamış kimse farkına varmayacak. Localarda maç izleyenler genel olarak biraz da inançsız insanlar. Bana göre öyle… Özellikle bir derby müsabakasında az da olsa yüksek sesle konuşmazsan, takımının ataklarında duygularını belli etmesen, hele rakip ağlar dalgalandığında “GOL” diye ayağa fırlamazsan bu işin tadı tuzu olur mu?

Kale arkasında maç izleyen bir taraftarı, getir locaya oturt bakalım. O taraftar maç izleyebilir mi? İzlediği maçtan zevk alabilir mi? Özellikle inanmayanlar, inançsızlar müsabakayı kazanamazlar. Yönetim, teknik kadro, futbolcular ve taraftarlar, inançlıysa doksan dakika sonunda sevinirler. Zaten, birçok yerler de şu vecize bulunmaktadır: “Unutmayın, Zafer İnananlarındır!”

Denizi parselleyen satan, cennette para karşılığında yer ayırtan, bütün gelirler sorgusuz sualsiz hesabına yatan, öldükten sonra da bu büyük servete sahip çıkmak isteyen aile fertlerini yaptıkları meydan savaşını mutlaka duymuşsunuzdur. O ve onun gibiler nasıl hesap verecekler doğrusu merak ediyorum. Sırada kimler var dersiniz? Ben biliyorum. Onun öğrencileri ve sporcuyum diye geçinenler ve sporumuzun anasını ağlatanlar.

Kasımpaşalı bir arkadaşım bir gün şöyle söylemişti: ‘Yalan söylemek kolay da hesap vermek çok zor.’ Ne demek istediğini görürsem ayrıntılı biçimde anlatmasını isteyeceğim. Sporumuzdan, özellikle futboldan ellerini çekmesini istediğimiz kimileri muhtemelen ellerini çekmezler de yalanla, riya ile yine günlerini gün ederler. Ülkemizin bazı spor merkezlerinde etkili dostlarım var. Çok konularda onlardan yararlanıyorum. Yılda birkaç kez seyahatim oluyor. Buna Hatay Bölgesi dahil. Neler duyuyorum neler.

Aldığım duyumlarla beraber ve uzun zamandan beri elimde olan, konumuza ışık tutacak bu metin, aynı zamanda Ulu Önder Atatürk’ün spora nasıl baktığını göstermek açısından çok önemli. Bunları anlatmak bu makaleye nasip oldu. Yerimiz müsait olmadığından yarın sizlere sunacağım. Futbolumuzun ne halde olduğunu göreceksiniz.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here