Değerli okurlarım, şehrimiz yerel basınında görev yaptığım süre içinde, bugüne kadar ne ulusal takımımızdan ne de süper lig takımlarından iki defanın dışında hiç söz etmedim. Bu makalemde de, derbiler hakkında görüşüm istendi, o nedenle dünyanın üçüncü büyük derbisi olarak kabul edilen Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmalarını enine boyuna anlatırken isim zikretmeden de olmayacaktı.
Bizim derbiler neden birinci değil de üçüncü sırada gösteriliyor hala anlamış değilim. Bizim derbilerdeki rezilliklerin diğer derbilerde olacağını, yaşanacağını hiç sanmıyorum. Bu yakıştırma, bizim malımızı kötülemiyor, kalitesini düşürmüyor… Aksine, daha önce de söylemiştim hatırlayacaksınız, bir onur, bir gurur olarak da değerlendirilebilir.
Efendim, bundan önceki sayımızda derbi için görevlendirilen hakemlerin, yaşını, başını, sevdiği yemekleri, bar-pavyon ayaklarını, Manita-sevgili konumunu, iyi bir aile reisi olup olmadığını… Güzel mi, rüküş mü giyindiğini, göçmen mi, yerli mi olduğunu, (bunları çoğaltabiliriz) didiklemeden duramadığımızı söylemiştim, altını çizerek!
Anlatmak istediğim, derbide görevlendirilen hakemin yumruklanmadık yeri kalmaz. Ondan sonra da o insanlardan iyi ve adil yönetim bekle. Mümkünmü? Daha bitmedi, sıra geldi futbolculara… Paralı, taraflı, vicdanlı, delikanlı, iyi aile çocuğu olan spor yazarları, futbolcuların (haklı, haksız, gerçek ya da değil) kirli çamaşırlarını ortaya atmakta ve yerden yere vurmakta, hiç zorluk çekmezler, hep ön planda olmak isterler.
Bu delikanlı yazarlar futbolcular için neler yazarlar? “…Bazı futbolcular paragöz, para canlısı (ne anlama geliyorsa…) O takımın birçok oyuncuları pavyonların bulunduğu sokaklardan sık-sık geçiyorlar, adamlar o işlere meyilli! Onların hepsi de âlemci, bildiğiniz gibi değil…”
Ölü sezonda futbolcuların plajlarda kız arkadaşlarıyla bir iki fotoğrafları ellerine geçtiyse, o futbolcular derbi arifesinde epeyi zor durumda kalırlar. İşte bizim, yüksek tirajlı yazılı basınımızın delikanlı spor yazarları, derbiyi derbi olmaktan çıkarıp savaş alanı yaratırlar gönüllerince! Bu arada taraftarlar neler yapar? Onu da yarın anlatacağım.
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
