Futbolumuzda Her Şey Serbest (1)

0
46

Değerli okurlarım, yaşama karşı düşeş atamıyorsak, acılar karşısında aczimizi hemen belli ediyorsak, güzelliklerin erdemine varamıyorsak, adam gibi bir adam olmayı içimize sindiremiyorsak daha çok yol almamız gerekiyor. Eskilerin deyimiyle; “bir kaç fırın dolusu ekmek yememiz gerekiyor…”

Bu ifadelerle, ne ülkemizi, ne de futbolumuzu ima yollu dile olsa suçluyor değilim. Bunu aklımdan bile geçirmedim. Ancak, suçlanması gerekenler var, o da bizleriz. Hepimiz! Yani, bu ülkede yaşayanlar, ülkeyi yönetiyor gibi gözükenler, sporumuza, futbolumuza sözde yön verenler, ekranlarda millete sövenler, burunlarından kıl aldırmayanlar… Karambollardan yenen gollerin açıklaması olmayabilir, gol, goldür. Bu söylediklerim açıklaması vardır ve açıklanmalıdır.

Bu topraklarda yaşayanlar ölümsüzlük varmış gibi her tarafı parselleyenler, masum insanları ve muhtelif kuruluları mağdur edenler, tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyenler, namazını kılda, sonra ne yaparsan yap diyenler… Atılan gollerde, hakemin sağ eli havaysa ve düdük çaldıysa gol geçersizdir, bunun başka türlü izahı olamaz. Ahlar vahlar olur o kadar. Anlattığım konularda düdük hadisesi olmadığı gibi, suçlular bellidir ve hem de avaz-avaz bağırmaktadır. Sorgulamaya fazla gerek de yok.

Anlatmak istediğim, suçlu biziz, bizleriz. Futbolumuzda suç işleyenler ceza almazlar, uyarılmazlar bile. Sadece maçlara yani statlara girmeleri engellenir. Ne gam efendim. Onların hangisi doğru dürüst futbol müsabakalarını izliyor ki? Öyle teşvikler gelir ki şaşırırsınız. Bazı adam gibi adamlarla beraber, futbolumuz acılar içinde. Bu dayanılmaz acıyı herkesin yüreğinde hissetmesi gerekmiyor mu?

Aslında, yaratılan acıları herkesin çekmesi gerekmektedir. Acılar paylaşılırsa azalır da ondan. Bildiğiniz gibi, o acıları ortak vücuda sahipmişiz gibi ortadan kaldırarak güzelliklerin ve adaletin gelmesini sağlamalıyız. Bunları söylemek ve yazmak o kadar kolay ki. Fakat uygulama safhasına gelince, adam gibi adamları ara ki bulasın. Toz, duman ya da arazi olmuşlardır. Arazi olanlar çoğunluktadır, bunu kesin olarak söyleyebilirim.

Hepimizi ilgilendiren ve de üzülmemiz gereken bir olay olduğunda, ilginç gelişmelerde hemen kendisini gösterir. Delikanlı ulusal basın devreye girer, tarafgir olur (maaşlı olduğu için) suçlunun lehine hayatının yazısını yazar. Zaten kendinin başka bir şansı da yoktur. İsim yapmış gazeteciler, kalemşorlar yani en delikanlılar, gerçekleri yazamazlarsa, suçluyu savunurlarsa ve daha sonra da “Herkes ne kadar namusluysa biz de o kadar namusluyuz” diyebilme cesaretini de gösterirlerse, futbolunuz acılardan kurtulamaz, acılar içinde kıvranır durur.

Gazeteci olmakta kolay değildir. Gazeteci korkak değildir. Korkuyorsan bu işi yapmayacaksın. Yarım asır önce de bu işi yapıyorduk hamdolsun. İlginç gelişmeler devam ederken, ben de sizlere ekrandan ilginç bir şey anlatmak istiyorum. İlginç bulacağınızdan eminim. Beğeneceğinize inandığım bu olayı yarınki sayımızda okuyacaksınız.

Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA

CEVAPLA

Please enter your comment!
Please enter your name here