Değerli Okurlarım, gerek TRT spikerleri ya da özel kanallardaki program yapımcıları olsun hepsinin de amacı bir olmalı. Bilgisayarla beraber her şey çok hızlı dinamik ve hatta çok şeffaf. Peki hiç mi nahoş yanı yok dijital tüketimin? Tabi ki var. Hem de öylesine var ki bir anda insanlığını unutuyor kişiye.
Eskiden, hem de çok eskiden bir köşe yazarının popülaritesi halk arasında ne kadar konuşulduğuyla belirlenirken, şimdi bütün olay tıklamayla oluyor. Yani bir yazı, bir makale ne kadar çok tıklanıyorsa o kadar çok başarılı sayılıyor. Bu tıklamalar bir dürtü oluyor. Beni ne kadar tıklamışlar, onu ne kadar tıklamışlar falan. Bu durum bazı yazarları hırslandırıp göreceli başarı peşinden koşmalarına neden olabiliyor.
Hal böyle olunca da daha sansasyonel yazılar yazıp çok tıklanayım derken halkı tahrik etmeye, muhtemelen yalan haber yapmaya ve popülizme kadar uzanan bir kısırdöngünün girdabına girebiliyor. Bu konuya neden böyle girdim bilmiyorum ama sanırım TRT muhabirlerinden ya da çok tıklanmak uğruna mesleğe zarar verenlerden çıktı sanırım.
Dilerseniz tekrar konumuza dönelim. Gerçi bu anlattıklarım da konumuzla doğrudan ilgili ve söylenecek çok şeyler var ama bunu müsait bir ortamda sizlerle paylaşmak istiyorum. Emek kutsaldır ve hakkının hakkını teslim etmek şarttır. Bu türden olumsuz yaklaşımları 2014 Dünya Kupasında izlememiz de bu konunun başka bir versiyonu idi. Gördüğüm kadarıyla anlatacağım…
Öncelikle bu önemli turnuvanın iyi tarafından başlamak istiyorum. Bütün takımlar ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar ve çok iyi hazırlanmışlar. Zaten, bizimkiler gibi olsalardı Brezilya’da ne işleri vardı ki? Anlatmaya çalışacağım bu yanlışlar amatör liglerde bile oluyor. Profesyonel liglerde daha fazla! Mademki anlatacağım bu centilmenliğe aykırı hareketler her lig de oluyor da neden enternasyonal turnuvalarda olmasın diye düşünenler olacaksa ki bu tür düşünce içinde olacağınızı sanmıyorum. Çünkü dört yılda bir yapılan “Dünya Futbol Şampiyonası” örnek bir turnuvadır, tüm dünya bu müsabakaları izlemektedir. Bu turnuvada yapılan yanlış hareketlerin affı da yoktur, telafisi de mümkün değildir.
Futbolun sert bir spor olduğunu çok iyi biliyoruz. Bilerek ve isteyerek rakibini etkisiz hale getirmek ve bu çirkinliği yaparken de sakatlanmış numarası yapmak böyle bir turnuvanın asaletine gölge düşürmektedir. Nedense 2014 Dünya Kupasında sertlik oranı çok yüksekti. Hakemlerin yumuşaklığından fayda sağlayanlar da oldu diyebiliriz. Omuz omuza mücadele, topa sert olmak tamamen doğaldır ama avantaj kazanacağım diye rakibin faal spor yaşamına kastetmek insani bir suçtur. Futbolun kurallarında da böyle bir şey yoktur.
Bu yanlış hareketler biraz da kişiliği zayıf, basiretsiz toleransı çok fazla hakemlerin yönettiği müsabakalarda daha fazla oluyor. Bu olumsuz hareketlerin önüne gösterilecek kartlarla geçilemez. Sporcunun yetişme tarzı ve kültürü söz konusudur. Kaliteli oyuncular böyle şeylere tevessül etmiyorlar nedense…
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA