CHP İskenderun Belediye Meclisi Grup Başkanvekili ve CHP Hatay Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Ali Mutlu, 1 Mayıs Dünya Emek ve Demokrasi Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada emekçilerin gücünden söz etti.
Emekçilerin, ezilenlerin, dışlanmışların, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veren halkların bütün dünyada eş zamanlı olarak sokaklara çıktıkları tek günün 1 Mayıs olduğunu vurgulayan Mutlu, 1 Mayıs’ın bu yıl salgın nedeniyle buruk kutlanacağını söyledi. Bütün dünya halklarının Covid-19’un endişesini ve ölümlerin acısını yaşadığını kaydeden Mutlu; “Gezi direnişlerinden, maden ocaklarında katledilen işçilere, doğayı tahrip eden HES’lerden Termik santrallerine, işçi haklarının gaspından, akademisyenlerin linç edilmesine, sporda ırkçı yaklaşımdan şiddete, basına uygulanan baskı ve sansürden, Cumhuriyetin kazanımlarının yok etme çabalarını, Kadın cinayetlerinden çocuklara cinsel istismara, IŞİD ve dinci terörden katliamlara, mültecilerden Ortadoğu bataklığına, savaş ve yolsuzluklar gibi birçok ulusal ve uluslararası sorun ve kaotik ortamda 2020 yılı 1 Mayısı’nı karşıladık.
Türkiye’de baskıcı ve otoriter uygulamalar yüzünden yıllar boyunca 1 Mayıs’ın önemini ve anlamını konuşma şansımız neredeyse hiç olamadı. Yasaklı olan 1 Mayıs ve Taksim gerginliği, gerçek 1 Mayıs gündemini hep perdeledi. Her 1 Mayıs öncesi baskı ve sindirme politikaları uygulanarak keyfi gözaltı ve tutuklamalar yaşandı. Her 1 Mayıs öncesi emekçilerin 1 Mayıs alanı Taksim’de bayramlarını özgürce kutlama talepleri hakim güçler tarafında sudan bahanelerle “İzin vermiyoruz” dendi. Ve yine aynı gelenek bozulmadı aynı gerekçelerle 1 Mayıs alanına 1 Mayıs günü şehitleri anma saygı ve çelenk sunmaya yine hayır dendi” dedi.
1 Mayıs’ın, sadece sendikal taleplerin ifade edildiği bir miting olmadığını da vurgulayan Mutlu; “1 Mayıs, işçi sınıfının en politik gösterisidir. Politik gösteriler doğal olarak iktidar mücadelesini de içerir. Kapitalist iktidarlar meselenin bu yönünün farkındadır. Bu nedenle sömürücülerin Türkiye’de ve tüm dünyada gerçekleştirdiği provokasyonlarla her zaman 1 Mayıs’ları ‘tehlikeli’ bir durum haline getirmeye ve onun içeriğine ilişkin olumsuz algıların oluşmasını sağlamaya çalışmıştır.
Bunu yapabilmek için antikomünist bir propaganda yürüterek işçi mücadelelerini ve onların örgütlerini baskı altında tutmak istemiştir. Komünizmin ‘tehlikeli’ olarak ilan edilmiş olduğu dönemlerde 1 Mayıs da ‘tehlikeli’ oldu.
Burjuvazi şimdilerde ise, 1 Mayıs’ı içeriğinden soyutlamaya çalışıp, sözde bir bayram havasına sokmak için çaba göstermektedir. Bu nedenle yapılması gereken şey, 1 Mayıs’ları yeniden sömüren-kapitalistler için ‘tehlikeli gün’ haline getirebilmektir. İnsanlığın ve doğanın huzurunu yani bizim huzurumuzu bozanların huzurlarını bir gün de biz bozacağız. İşte bu yüzden 1 Mayıs, aynı zamanda sömürücü -kapitalistlerin huzurunu bozma günüdür.
Zalimler, asla mazlumları korumazlar! Olsa olsa onları, kendi emperyal çıkarlarına malzeme yapmak için kullanırlar. Bu nedenle 1 Mayıs’ta emekçiler: ‘Halklar savaş istemiyor!’ diye haykıracaklardır. Adaletsizliğin, eşitsizliğin, ayrımcılığın devamını sağlamak için kurulan otoriter baskıcı iktidar politikalara karşı ‘Halklar eşitlik, adalet barış istiyor!’ diye haykıracaklardır.
Demokrasi olmadan emeğin haklarının savunulamayacağını bilerek, bu kavganın demokrasi kavgası olduğunun altı 1 Mayıs’larda bir kez daha çizilecektir. Ayrımcı anayasa istemediğimizi, bütün yurttaşların eşitliğini güvence altına alan anayasa için mücadelemizi büyüteceğimizi bin defa da olsa usanmadan bıkmadan vurgulayacağız! 1 Mayıs alanlarını dolduracak olanlar,farklı dilleriyle, farklı kültürleriyle, rengârenk pankartlarıyla, sloganları ve zılgıtlarıyla hayatın gerçek zenginliğini ortaya çıkaracaklardır. Savaşa, yoksulluğa, açlığa, ayrımcılığa karşı; 1 Mayıs Emekçi Bayramı Kutlu olsun” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)







