Değerli okurlarım, “Sanat, onu icra edenleri özgürleştiriyor” diyoruz ya inanın bu ifade neresinden bakarsanız bakın doğru ve de dosdoğru! Yazarlar, şairler, heykeltıraşlar ve diğer sanat erbapları isteyerek, arzu ederek işlerini yapmaya koyulduklarında ya da şöyle söyleyelim bir yazar, bir şair kalemi eline aldığında, bir heykeltıraş keskisi ve çekiciyle baş başa kalıp önündeki kocaman kayaya baktığında; içinden neler geçer şu anda anlatabilmem mümkün değil.
Günümüzde makalelerini daktilo ile yapanlar var mı, yok mu emin değilim. Fakat ben hala daktilo ile yazıyorum. Bu daktiloyu aldığımda televizyonun, bilgisayarın kendisi değil adı bile yoktu. Şu anda bile bilgisayar bu konuda bana çağrışım yapmıyor. Bu nedenle de bazı sanatlar ve sanatçılar hakkında yorum ve empati de yapabiliyorum. Şunu da unutmadan söylemek isterim ki; yazarken heyecan duyan yazarların ruhu ve gönlü genç kalır.
Sanatçıya atfedilen değerlendirmelerin en genel başlıklarından olan tekrara düşmeme ve özgün olma unsurları, bir yanılgıya ve sanatsal üretimin en genel çabasını oluşturur. Olgun ve tecrübeli bir yazarın yıllara yayılan çalışmaları izlendiğinde, geçmiş zamanın hangi noktalarında kendini bulduğu, aştığı, iyi dönemler geçirdiği ve bunlarla beraber özgünlük çizgisini sağlamlaştırdığı gibi çıkarımlar, başarılı olmanın da birer anahtarı olarak sunulur.
Bu değerlendirmeler sayısal ya da maddi ödülle sabit olmayabilir. Alakasız bir ortamda okurlarınızdan bazıları “Hocam bir makalenizi okuduk, çok etkilendik, döktürmüşsün…” İşte böyle bir ilginin karşılığı yoktur. Yazara güç, dinginlik, heyecan verir. Daha ne olsun ki, verilen bu doping size en büyük ödüldür. Onlar için yazdığınızı unutmayacaksınız. Böylesine kora kor bir çalışma içine girdiğinizde yaşam hücreleriniz devreye girer ve dinginleşirsiniz. Sağlıklı kalmak için spor yapmanızda tabi ki bir sakınca yok. Sporla birlikte bu saydıklarımı da uhdenizde toplarsanız kalp gözünüz tüm güzellikleri görür.
Futbol ve spor dalları, enternasyonal turnuvalar ve dünya kupasında şampiyonluk sevincini yaşayanlar. Hangi branştaki şampiyonluk maçları futbol kadar deprem etkisi yapıyor. Şimdi de “VAR”lar gündeme geldi. Penaltılar çoğaldı, sarı kartlar nispeten azaldı, defans oyuncularına ağır yükler bindi. Hayal kırıklığı yaşayan ülkelerin dışında Afrika kökenli oyuncular gündem oluşturdu.
Sporun fırınında, futbolla diğer spor dallarını aynı potada eritmeye çalışıyorlar. Böyle bir şey söz konusu bile edilemez.
Futbol kondisyona dayalı bir oyundur. Bu nedenle de kondisyonunu doksan dakikaya yayamayan oyuncular oyundan düşerler. Kondisyonla birlikte zihnini gereği gibi çalıştıranlar, bedenini en iyi şekilde kullananlar, takım oyununa adapte olanlar başarılı olurlar. Futbolla diğer sporları benzetmek nasıl bir çağrışım yapar biliyor musunuz? Karabiber de siyah, yârin yanağında ki ben de siyah. İkisi de yakıcı ama birisi dili, diğeri yüreği yakar, öbürü başka. Beğendiniz mi?
Mutlu olun, mutlu kalın… SAYGILARIMLA
