Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel; “Sizlere İnat 30 Ağustos’u Yürekten, Canı Gönülden Kutlayacağız”
Cumhuriyet Halk Partisi Belen İlçe Başkanı Fevzi Yüksel, geçtiğimiz hafta sosyal medyada geniş yankı uyandıran, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanının açıklamalarına tepki gösterdi.
Bursa Belediye Başkanının, belediye meclisinde ’30 Ağustos Zafer Bayramında toplu taşımalar ücretsiz olsun’ önergesine ‘30 Ağustos tüm toplumu ilgilendiren bir bayram değildir. Orman gününde de ücretsiz yapalım’ şeklinde yanıt vermesini şiddetle kınadığını vurgulayan Yüksel; “Bugün yüreğim yandığı, kan ağladığı, dayanamadığım için konuşuyorum. Çünkü gerçek vatanseverler, ülkesini gerçekten sevenler, bayrağına sadık olanlar, konuşmak zorunda, konuşmak zorundayız. O yüzden bugün konuşuyorum. Yürekler o kadar sızlıyor ki, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı 30 Ağustos’ta toplu taşımalar ücretsiz olsun teklifi üzerine aşağılık sözleri ifade edebiliyor; diyor ki ‘30 Ağustos tüm toplumu, tüm halkı ilgilendiren bir bayram değil’ Üstüne alay edercesine ‘Orman gününde de mi ücretsiz yapalım?’
Resmen toplumla, milli değerlerimizle alay ediyor. Bursa Büyükşehir Belediye başkanına ve onun gibi düşünen kim varsa herkese sesleniyorum; Siz aynı ‘Yunan Galip gelseydi’ diyenlerdensiniz. 30 Ağustos herhangi bir gün değil. 30 Ağustos herhangi bir bayram değil. Bir milletin dirilişi, bir milletin haykırışı, bir milletin küllerinden doğuşu, bir milletin emperyalizme karşı zaferidir. Şanlı bir tarihtir. Sen nasıl buna cüret edebiliyorsun. Nasıl bu kelimeyi kullanabiliyorsun.
30 Ağustos ruhunda vatan sevgisi, bayrak sevgisi olan ve geleceği, geçmişi, şehidini, ecdadını düşünen için çok önemli bir gün. Sizlere inat 30 Ağustosu yürekten, canı gönülden kutlayacağız. Ve sizlere şunu sormak istiyorum; ‘Siz hangi millettensiniz, hangi kandansınız?’” şeklinde tepkisini gösterdi.
20 Temmuz’da kutlanan Kıbrıs Barış Hareketinin yıldönümünde camilerde hutbe okunmamasını, şehitlerimizin anılmamasını de eleştiren Yüksel, şehitler arasında ayrım yapıldığını savunarak; “Çanakkale’den sonra, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra, Türk milletinin tarihinde şanlı bir direniş olan, şanlı bir savaş olan Kıbrıs Barış Harekatının 45. yıldönümünü kutladık. Kıbrıs herhangi bir ada değil. Kıbrıs’taki soydaşlarımız ilgilendirdiği kadar Türk milletinin hepsini ilgilendiren bir konu. Türk milletini kurtarmak için 20 Temmuz günü Kıbrıs’a karşı haklı adaletli bir direniş başlamıştır. Şanlı tarihimize altın harflerle yazılan tarihi bir gündür. İşte o kararı veren Rahmetli Bülent Ecevit’i, Rahmetli Erbakan’ı, rahmetli Genelkurmay Başkanı Semih Sancar’ı, Fazıl Küçük’ü ve Kıbrıs direnişinin büyük devlet adamı Rauf Denktaş’ı rahmetle, minnetle, özlemle anmak istiyorum.
Ancak ibretle, üzülerek ifade etmek istiyorum ki, bu büyük zaferi kutlarken, Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili tek bir kelime yok. Kime hizmet etmek istiyorsunuz, kime yaranmak istiyorsunuz? Tam 498 tane şehit verilmiş, gazilerimiz var, yaralarımız var ve Türk milleti için tarihi bir gün ve Cuma hutbesinde yok. Yazıklar olsun… Bunu yapanları, yaptıranları, bu iklimi hazırlayanları kınıyorum ve yazıklar olsun diyorum. Yine Şehitler arasında bir ayrım yapıldığı bu olaylarda gün yüzüne çıkmıştır. Tam 498 şehit verilmiş ama üzülerek ifade ediyorum ki Kıbrıs Barış Harekatı, şehitlerimiz ve o şanlı direniş unutturulmak istenmektedir. Niye bugün sela okunmuyor, niye camilerde mevlüt okutulmuyor, niye o şehitlerimizi anılmıyor, niye hatırlanmıyor? Unutanlara inat, yok sayanlara inat, Kıbrıs şehitlerimizi minnetle anıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu. (Haber: Helga TERBİYELİ)
